Tokat’ta 7 büyüklüğünde deprem mi Bekleniyor? İşte Jeoloji Mühendisleri Odası’nın Tokat İle İlgili Hazırladığı Deprem Raporu

Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre Jeoloji Mühendisleri Odası doğrudan fay hatları üzerindeki kentlere dair hazırladığı raporları yerel yönetimlere göndermeye başladı. Tokat’ın da içinde olduğu iller, raporlarda 7 üzeri deprem riski oluşturabilecek fay hatlarına sahip oldukları için öne çıkıyor.

Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın

Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre Jeoloji Mühendisleri Odası doğrudan fay hatları üzerindeki kentlere dair hazırladığı raporları yerel yönetimlere göndermeye başladı. Tokat’ın da içinde olduğu iller, raporlarda 7 üzeri deprem riski oluşturabilecek fay hatlarına sahip oldukları için öne çıkıyor.

İşte Tokat ile ilgili 2021’de jeoloji Mühendisleri Odası’nın Hazırladığı Rapor

TOKAT KENT MERKEZİ İÇERİSİNDEN GEÇEN DİRİ FAYLAR ve TOKAT İLİNİ ETKİLEMİŞ OLAN ÖNEMLİ
DEPREMLER

Tokat gerek Kuzey Anadolu Fayı, gerekse kolları üzerinde ve yakın konumda olması nedeniyle tarihsel (1900 öncesi) ve aletsel (1900 sonrası) dönemde çok sayıda depremden etkilenmiştir. Bilhassa kenti etkilemiş olan ve tarihsel dönemde meydana gelmiş olan depremleri hangi fayların ürettiği tartışmalıdır. Aletsel dönemde (1900 sonrası) kenti etkileyen depremlerin önemli bir kısmı ise Kuzey Anadolu, Ezinepazar fayları yanı sıra olasılıkla Almus Fayı tarafından üretilmişlerdir. Bunlar içerisinde Almus Fayı tarafından üretildiği tahmin edilen 1901 (M=5.1), 1910 (M=5.1) ve 1916 (M=7.1?) yıllarında meydana gelen depremler en önemlileri olarak sayılabilir.
Deprem kayıtları Tokat içerisinden geçen fayın geçmişte yüzey faylanması oluşturduğunu göstermemekle birlikte fay boyundan ve bölgenin jeolojik konumundan hareketle Almus Fayı’nın yüzey faylanması
oluşturma potansiyeli olduğu söylenebilir. Bu nedenle Tokat’ın gelecekte olabilecek büyük bir depremde de yüzey faylanması tehlikesinden etkilenmesi olasıdır.
Bir fayın yüzeye kadar ulaşan bir kırık oluşturup oluşturmadığı ancak paleosismoloji çalışmaları ile belirlenebilmektedir. Almus Fayı üzerinde bugüne kadar yayınlanmış bir paleosismolojik araştırma
bulunmamaktadır. Bu nedenle Almus Fayının geçmişte yüzey faylanması üretip üretmediği, fayın batıya doğru ne kadar devam ettiği gibi sorulara yanıt olabilecek detay çalışmaların yapılmasına ihtiyaç vardır.

TOKAT İL MERKEZİNDEKİ DİRİ FAYLAR NEREDE?
TDFH Almus Fayı’nın Tokat il merkezi kuzeyinden geçtiğini gösterir (Şekil 4 ve 5). Diri fayların haritalanması farklı disiplinlerden veri girişi ile jeoloji mühendisliği temelinde yapılacak paleosismolojik araştırmalar sonucu gerçekleştirilir. Diri fayların yerlerinin imar planlarına altlık oluşturacak hassasiyette haritalanması ile geçmişte hangi büyüklükte ve hangi sıklıkta deprem ürettiği, dolayısı ile gelecekte ne zaman ve ne büyüklükte deprem olabileceğine yönelik olasılıkların belirlenmesi jeolojik, jeofizik, jeodezik, jeomorfolojik ve bunlar üzerine oturacak paleosismolojik araştırmalarla mümkündür. Bu çalışmaların nasıl yapılacağına dair kılavuz TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından yayınlanmıştır. Almus Fay’ının detaylı olarak araştırılması ilin deprem tehlikesinin belirlenmesi açısından bilinmezliklerin ortaya konmasını sağlayacaktır. Belirlenen diri fayların nazım veya uygulama imar planlarına işlenmesi gerekmektedir. Tokat’ın depremselliği yukarıda da belirtildiği gibi Almus Fayı ile sınırlı olmayıp ilin başlıca ilçeleri olan Almus, Erbaa, Niksar, Pazar ve Reşadiye ilçe merkezleri ile 40’ı aşkın belde ve köy yerleşim alanı da doğrudan diri fay üzerinde oturmaktadır. Ayrıca Kelkit Çayı üzerine doğudan batıya doğru Bereket HES, Tuna HES, Reşadiye HES, Akıncı HES, Niksar HES, Tepekışla HES gibi peşi sıra dizilen hidroelektrik santralları yer almaktadır. Yine Kuzey Anadolu ve Ezinepazar fayları geçmişte 7 yi aşan depremler üretmiş ve Tokat’ta hasara yol açmışlardır, bu fayların gelecekte de önemli depremler üretme potansiyeli mevcuttur. Bu açıdan bakıldığında yapılacak çalışmaların sadece il merkezinde değil kent bütününde yapılmasının önemi ve aciliyeti kendisini açıkça göstermektedir.

SONUÇLAR 

Ülkemizin çoğu yerleşimleri gibi Tokat da diri fay üzerinde yer alan ve deprem tehdidi altında yaşayan bir ilimizdir. Depremler yer sarsıntısı yarattıklarında çok uzak alanlarda bile yıkıma neden olabilmektedir. Yer sarsıntısının şiddeti depremin uzaklığı ve büyüklüğünün yanı sıra zemin koşullarında da önemli oranda etkilenmekte ve zayıf mühendislik özelliklerine sahip zeminler deprem dalgalarının genliğini artırarak üstündeki binalara aktarmaktadırlar. Mikrobölgeleme çalışmaları ve deprem senaryoları ile bir bölgede zemin yapısı ve depremin yaratması olası yer sarsıntısı belirlenebilir. Bir yapı beklenen yer sarsıntısına göre ve geçerli en son Bina Deprem Yönetmeliği koşullarına uygun olarak inşa edilirse can kayıplarına yol açmaz. Ancak yaşanan depremlerde; yapıların etüt ve projelendirme süreçlerindeki hata veya eksiklikler, yapı üretimi sırasındaki malzeme ve işçilik hataları ile denetimden kaynaklanan zafiyetlerden dolayı çok sayıda yapının ağır hasar gördüğü veya yıkıldığı görülmektedir. Deprem zararların azaltmanın ve depreme hazır olmanın en önemli unsurlarından biri yapıların olası bir depreme hazır olmasıdır. Deprem belli büyüklüğü geçtiğinde ise faylar yüzeye ulaşmakta, üzerinde bulunan yapıların yırtılmasına, bir yana yatmasına ya da devrilmesine yol açmakta, böylece yapıların çökmesine ya da çok ağır hasar almasına neden olmaktadır. Tokat’ın geçmişinde bu büyüklükte depremler olmuştur, gelecekte de olma olasılığı vardır. Depremden yüzey faylanması sonucu zarar görecek yapılar için alınabilecek en temel önlem diri fayların yerlerinin hassas bir biçimde belirlenmesi, bu faylar üzerindeki alanların zaman içerisinde boşaltılarak yapı 64 #GüçlüOdaGüçlüJeolojiMühendisi 10 ve nüfus yoğunluğunun azaltılması, gelecekte bu alanlar için yapı sınırlaması getirilmesi ve imar planlarının zemin koşulları ve yüzey faylanması tehlikesine uygun olarak yapılmasıdır. Tokat’ın gelecekteki olası bir depremi en az zararla atlatabilmesi için: • Tokat il özelinde bazı faylar üzerinde paleosismoloji çalışmaları yapılması, fay hatları/zonları üzerinde gerekli araştırmaların yapılarak fayların geçtiği yerlerin ve deprem karakteristiklerinin tam olarak belirlenmesi, • Tokat kent merkezinde zemin araştırmaları yapılmış olmakla birlikte il, ilçe ve içinde diri fay geçen belde ve köy yerleşimleri başta olmak üzere kent bütünündeki yerleşim yerlerinin tamamında mikrobölgeleme çalışmalarının yapılması, • Yukarıdaki çalışma sonuçlarından elde edilecek bilgiler ve diğer disiplinlerden (inşaat, mimarlık, şehir plancıları vd.) edinilecek bilgiler ile diğer afet olasılıkları ışığında Deprem Master Planı’nın hazırlanması, • Deprem Master Planı dikkate alınarak kentin gelişim ve yerleşim stratejilerinin belirlenmesi, bu çerçevede aktif fay hatlarının çevre düzeni haritalarına işlenmesi ve aktif fay zonlarının sakınım bantı içinde kalan kısımlarının 1. Derece doğal eşik değerler arasına alınması ve bina ve bina türü yapılar için sınırlama getirilmesi, • Çevre düzeni planlarında yapılan bu değişikliklerden sonra nazım ve uygulama imar planlarının gözden geçirilerek, aktif fay hatlarının sakınım batlarının imar planlarına işlenerek yenilenmesi, gerektiği düşünülmektedir. Ülkemizde 1/100.000 ölçekli çevre düzeni plan ve plan raporları birbirinden çok farklı hazırlanmakta olup çoğu Türkiye Mekânsal Strateji Planlama (TMSP) raporları ile uyumlu değildir. Bu planların da TMSP raporlarında belirtilen ilkeler ile uyumlu hale getirilmesi gereklidir. Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan bu rapor Tokat İli yönetimi ve karar vericilerini ilin deprem ve diri fay tehlikesi hakkında uyarıcı ve yönlendirici olma amacındadır. Odamız bu konuda talep edildiği takdirde iş birliğine hazırdır.