Zeynep Boynudelik

Rıfkı Dayı Geliyi, Herkes Hizaya

“Rıfkı dayı geliyi, herkes hizaya!..” denildiyse, herkes girerdi o hizaya.
Vakur duruşu, heybetli yürüyüşü ,cüssesinden önce, ruhunun gelişinin habercisiydi.
Mahallenin iki saygın insanının münakaşasının ardından ,iki cepheye bölünen taraflara günlerce dil dökmüştü. Sözlere sözler eklenmeden ,cümleler alıp başını gitmeden sulhü sağlamak istemiş lakin yenilgiye uğrayan yine o olmuştu.
Aşağı çarşıda ayyuka çıkmış bir dedikoduya ,yukarı çarşıda inanan insanlara haddini bildirmişti.
“ İnsan iki şeyi bilmeli evlat ; haddini ve hesabını “ diyerek Hz. Ali’yi hatırlatmıştı. Görmediği gözün, işitmediği kulağın vereceği hesabdan korkardı ,korkuturdu da.
Hancıların Şermin teyzeyi ,eşi vefat edince götürmüştü oğulları mahalleden. Konu komşu,ne kadar alakadar olsa da yalnız kalmasını istememişlerdi. Elinde ayağında kendi işini yapabilen bir kadın daha sonra oturmaktan ve boşluktan kötürüm hale düşüvermişti.
Daha da kötü olanı ,oğullarının annelerinin imzasını alıp ,bütün mal varlığını üzerlerine almaları olmuştu. Diğer iki kızına hem annelerini göstermemişler hem de mirasdan men etmişlerdi.
Rıfkı dayıya yansıyan bu tatsız ve de haksız duruma çözüm getirmesi gerekliydi. Günlerce gitmişti kapılarına. Şermin teyzeyi ,vebalinden dolayı ikaz etse de oğullarından korkusuna ses çıkaramamıştı.
Dip dibe oturan kızkardeşlerin kapısında oturmuştu günlerce.
“Dayı, Rıfkı dayı eylem mi yaparsın kapıda ne oturursun boş boş!..” diyenlere,
“ Tarafımı belli iderim be yav. Karıncayı görenler sormuş ya;
“ Sen mi söndüreceksin koca ateşi be karınca?” diye.
“ Söndürmeğe söndüremem emme tarafımı belli iderim!..” dimemiş mi? Dimiş .Ben de bu eksiğeteklerin yanında olduğumu süylerim böyle oturarak” diyerek haksızlığa tepkisini göstermişti.
Ve Şermin teyzeye gönderdiği haberlerle bir adaletsizliğin kıyısından dönülmüştü. En azından tarlaların birer kıza verilmesini kabul etmişti beyefendiler.
Hayrı şerrinden çok olanın evliya, şerri hayrından çok olanın eşkiya, şerle hayırda cebelleşenlerinde müslüman olduğunu söylerdi.
“ İnsanız be yav elbet olur hatalar, bi günah gider önde, bi sevap. Bi şeytan kandırır, bi melek inandırır. Her daim melek kazansın, her daim hayırda yarışalım, her daim tarafımızı belli edelim ,karınca gibi olalım derim!..” nasihatlarını işitirdik.
Bugün, insanların ,menfaat uğruna belli edemedikleri veya bukalemun gibi renk değiştirdiklerini görünce Rıfkı dayıdan işittiğim bir söz geldi aklıma;
“ İtfaiye ile ateş arasında ,tarafsız kalınmazmış”
Şehrimden selamlar.
                                                                                       Zeynep BOYNUDELİK

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.