Cemalettin Bilgin

YERLİ VE MİLLİ VATANSEVERLER!

BUGÜN KİMSEYE DOKUNMADAN BİR YAZI YAZMAK İSTİYORUM.

Yerli ve Milli olmak bugünlerde daha önemli olduğunu görüyoruz.

Yerli ve Milli olmak çok çok önemli, bu sözler bazılarını rahatsız eder mi? bilmem ama, bizler için çok değerli.

Şubat ayı sonu itibaren artık Suriye de rejim güçleri ile savaş halindeyiz.

Her insanın olduğu gibi bir devletinde belli bir sabrı vardır, artık Türk Devleti olarak Suriye de yaşanan insanlık dramı karşısında sürekli savunmayı bırakıp saldırıya geçme gereği duyulmuştur.

Suriye de var idik, ama artık Türk Ordusu Suriye topraklarının içlerine kadar girerek ABD nin ortaya koyduğu bataklığın kurutulması ülkemize kalmıştır.

Suriye de yaşanan insanlık dramı artık dayanılacak gibi değildir, ülkemiz devlet adamları Suriye de yaşanan insanlık ayıbının bir an önce çözülmesi için düğmeye basmıştır.

Ülkemizde 9 yıldır ekmeğimizi paylaştığımız Suriye halkına kesin çözüm üretmek, mutlaka sonucu gitmek için başlatılan çalışmalarda ve çatışmalarda Yerli ve Milli ürünlerimizin kullanılması ve yaşanan savaşın seyrini değiştirmesi Dünyada destanlaşan noktaya gelmiştir.

Türk Savunma Sanayimiz ekip çalışması ile destanlar yazıyor.

Ülkemizin Yerli ve Milli Silah sanayisinin gelişmesinde öncülük yapan Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan Allah razı olsun. Türk Milleti olarak sayın Cumhurbaşkanımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.

Türk silah sanayisinin gelişmesinde isimsiz pek çok kahraman vardır, her kim Türk milleti ve devletinin korunması için yapılan ve başlatılan silah sanayine destek verenleri şükranla anıyoruz.

Geçmişle bugün ve yarın kıyaslanmak ve yerli ve Milli olmanın ne anlama geldiğini anlamak için 1936 yılında açılan Silah sanayinin 1944 yılında nasıl kapandığının hikayesi ile 2002 sayın Recep Tayyip Erdoğan Türk siyasi tarihine adı attığı 2020 yılına kadarki serüveni kalbinize ihanet etmeden, yerli ve Milli olma gururu ile düşünmek gerekir.

Yıl 1936 yılında, Beşiktaş Nuri Demirağ Uçak Atölyesi’nin temeli atıldı. Divriği’de yapılacak olan fabrika için çalışmalara başladı. Öncelikle İstanbul’da bir deneme atölyesi kurulacaktı. Bu amaçla Çekoslovak bir şirketle anlaştı. İstanbul’da Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi’nin yanında atölye binası inşa edildi (Deniz Müzesi’nin solunda bulunan büyük sarı bina). Deneme uçuşlarını yapabilmek için Yeşilköy’deki Elmaspaşa Çiftliği’ni satın aldı ve üzerinde büyük bir uçuş sahası, hangarlar ve uçak tamir atölyesi yaptırdı. Uçuş sahası, Avrupa’nın en büyük havalimanı olan Amsterdam Havalimanı büyüklüğünde idi. Bu alan, günümüzde Uluslararası İstanbul Atatürk Havalimanı olarak kullanılmaktadır.

Türkiye’nin ilk uçak mühendislerinden “Selahattin Reşit Alan” üretilecek uçak ve planörlerin planını çizdi. 1936’da ilk tek motorlu uçak üretildi ve Nu.D-36 adı verildi. 1938’de Nu.D-38 adlı çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yapıldı. 1939’da Türkiye’nin ilk yerli paraşüt üretimini gerçekleştirdi.

1938 yılında, Türk Hava Kurumu, 65 planör satın almak için sipariş verdi. 65 planör kısa sürede teslim edildikten sonra; sipariş edilen NuD-36 adlı 24 eğitim uçağı tamamlanmış, deneme uçuşları İstanbul’da gerçekleşmişti.Türk Hava Kurumu Nuri Demirağ’a verdiği uçak siparişini iptal etti. Olay mahkemeye yansıdı. İki ayrı Bilirkişinin olumlu rapor yazmasına karşın THK uçakları almadı. THK’nın siparişi olan ve son olarak İstanbul’dan Eskişehir’e uçan uçakların teslimi için Eskişehir’de bir kez daha test uçuşu yapılması talep edilmiştir. Selahatiin Reşit Alan, 1938’de Nu.D-36 uçağıyla iniş yaparken, çevredeki hayvanlar hava alanına girmesin diye pistte açılan hendeği görmez ve hendeğe düşer. Reşit Alan bu kazada vefat eder. Bu kazadan sonra THK siparişi iptal etti. Nuri Demirağ, mahkemeye verdiği THK ile yıllar süren bir mahkeme sürecine girdi.

Mahkeme THK lehine sonuçlandı. Ayrıca uçakların yurtdışına satılamaması için bir de kanun çıkartılır. Bu yüzden sipariş alamayan fabrika 1944 yılında kapanır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1928 yılında ilk Uçağını rahmetli Vecihi Hürkuş ile yapmış, başına gelmedik kalmamış.

1936 yılında ilk Savunma sanayisine destek verecek olan Uçak fabrikası, Paraşüt imalatı, Silah üretim fabrikalarının temelleri atılıyor, bunun hikayesini herkes GOOGLA girsin okusun, her kesin yazdıklarını okusun ki, bugün ülkemizin kurutuluşuna vesile olan bir devlet başkanı ve ekibine olan saygısızlıkları belki duruverir!.

Suriye bizim meselemiz olduğu için ve Suriye de yaşanan insanlık ayıbının ortadan kalkması için, artık Suriye topraklarındayız.

Suriye topraklarındaki barışın ve huzurun sağlanması görevi Türk Devletine ve Türk Ordusuna kalmıştır.

Sahada başarılı olamayan hiçbir devlet, masada başarılı olamaz.

Suriye de vampir ülkelerin bütün oyunu sayın Cumhurbaşkanımız sayesinde bozuldu, masada bozulan ihanetler, sahaya giriş yapan İHALAR, SİHALAR sayesinde bozuldu.

Savaş sahasında Türk Devletinin başarılı olması konusunda ürettikleri Yerli ve Milli silahları  sahaya süren, geliştiren, emek veren, gece gündüz demeden Türk Milletinin  başarılı olması için çalışan, sayın İsmail Demir Savunma Sanayi Başkanı ve İHA’ların, SİHA’ların yapılmasında, emek veren Selçuk Bayraktar şükranlarımızı sunuyorum.

Türk Devleti bugünlerde insanlık dersi veriyor.

9 yıldır ülkemizde barınan insanların bir kısmı ne hikmet ise, ısrarla AB ülkelerine gitmek istediler, AB ülkelerinin yetkilileri devlet adamlarımız ile yaptıkları her görüşmede “göçmeleri kabul etmeyeceklerini” söylediler ama Göçmenler ülkemizde 9 yıldır yaşadıkları halde AB ye gitmekte ısrar ettiler.

9 yıldır hiçbir göçmene ülkemizdeki Güvenlik Kuvvetleri, içimizdeki bazı provakatörlerin tahriklerine rağmen  sert davranmadılar, taşkınlık yapmalarına rağmen insanca davrandılar, onları insan olarak gördüler!.

9 yıl sonra şartlar gereği ülkemiz yetkilileri Göçmenlerin AB ülkelerine gitme isteklerine olumlu bakarak onların kendi istekleri doğrultusunda ilk önce Yunanistan’a, sonra başka ülkelere gidebilmesinin yolunu açtılar, AB ülkesi Yunanistan sınırı kapısına giden göçmenler Silahlı Yunan güvenlik güçleri ile karşılaştılar, AB ülkesinden insanlık göreceklerini düşünen göçmenler,ilk önce Gaz Bombaları ile sonra kurşunlarla karşılandılar, insanlar yeniden insanlık DRAMI yaşamaya başladılar.

1930 lu yıllarda başlatılan savuna sanayisi ilk çalışmaları suikasta uğramamış olsa idi, bugün dünyada sayılı Silah sanayi ülkesi olur idik!.

Yıl 2002 AK Parti Genel Başkanı olarak siyasete adım atan, sonra başbakan ve sonrada Cumhurbaşkanımız olan  bir yiğit vatan evladı, ilk çalışmaları içinde kendi savunma sanayisini destekleyerek önemli çalışalar yapılmasını sağladı, 66 savunma sanayisi projesini 666 lara çıkarttı, sermayesini milyar dolarlara çıkartarak Yerli ve Milli olmanın gururunu bizler yaşattı.

Günün Sözü: VATAN;  SEVMEK SÖZLE DEĞİL, İCRAATLA OLUR.

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.