Başlık biraz sert mi oldu? ne!
11 ayın Sultanı Ramazan ayı gelirken, mutlu olmamız gerekir değil mi?, çok şükür bu mübarek ayın gelmesinden dolayı mutluyuz ama, halkın alış verişinde yiyeceği pahalı ürünlerden dolayı rahatsızlık duyuyoruz.
Ülkemizde tüm olumsuz gelişmelere rağmen çok şükür huzur hakim, sükûnet hakim, insanlar hayatlarına devam ediyor.
Genel anlamda bakıldığında ülke insanı olarak en mükemmel ülke Türkiye, sanki cennetten bir köşede yaşıyoruz, tüm zorluklara ve ihanetlere rağmen.
Ülkemi yönetenlerden memnunuz, istisnalar olabilir, aynı anne ve babadan dünyaya gelen insanlar içinde bile evde sıkıntılar yaşanırken, 72.5 milletin yaşadığı bu topraklarda sıkıntı olmaması mümkün değil.
Ülkemde 72.5 millet yaşıyor, bunlar içinde Suriyeli vatandaşlarımızda var, Suriyeli diyerek dışlanmaya çalışan insanlar bizim insanlarımız, 100 sene önce Suriye Türkiye’nin bir vilayeti idi, bugün ne oldu da Suriyeli insanlarımızı dışlıyoruz?.
Sosyal medya da sınır yok, vurun abalıya, kim ne için neyi beğeniyor?, belli değil, kim ne için okumadan anlamadan yorum yapıyor belli değil, ama sosyal medyada şu sözler sıkça paylaşılıyor; “Tüm Türkiye de kampanya başlatılsın, buna bütün görüşler katılacak, ülkemde Suriyeli istemiyorum, ses yükselsin yeter artık” diyorlar.
Peki bu sözlere biz katılmıyoruz, benimde bir siyasi görüşüm ve düşüncem var, her düşünce bu sözleri kabul eder ne demek?.
Bizler Suriyeli vatandaşlarımızı asla dışlamadık dışlamayacağız da, onlar bu ülkenin asil sahipleridir, bizler bunu söyleyince birileri zıplayacak ama, ilk önce onlar bu ülkeye nereden geldi veya oturduğu şehre nereden geldi?, ona bakması gerekir.
Bu ülkede artık “Suriyelileri istemiyoruz” sözleri çirkinleşmeye başladı, sanki bu ülkenin sahibi olanlar bu ülkeye çok sahip mi çıkıyorlar?.
Bırakın kardeşim, Suriyeli, Afrikalı, Pakistanlı diyerek ayrışmayı da, insanlara insan olduğu için değer verelim.
Ülkemde Suriyelilere karşı çıkanlar, bir ABD li veya İngilizler gelmiş olsa onları ışıldaklı araçlarla veya konvoylarla karşılarlar, sonrada kendilerine Türk ve Müslümanız sözleri ile etraflarına laf söylerler.
Biz şunu diyoruz; YARATILANI, YARATANDAN DOLAYI SEVERİZ” sözünü bir kez daha hatırlatmakta fayda var.
Elimden gelse Suriyeli aileleri bu şehre getiririm, hiç değilse çalışacak insan aradığımızda çalışacak insanları meydanlarda görürüz, şimdi bak bakalım, öğlende bir işçiye ihtiyaç duysanız çalışacak insan bulamazsınız.
Köyler boşaldı, tarlalarda çalışacak insan bulmak zor, bu başı boşluk nereye kadar gidecek?.
İlginç olan bir noktayı daha paylaşmak isteriz.
Bir arkadaşımız aşağıdaki şu sözleri paylaşmış; “Kanada da ihtiyar bir adam ekmek çalmaktan tutuklanıp mahkemeye sevk edildi.
Yaşlı adam suçunu kabul edip itiraf etti. Ve yaptığı hatayı şöyle açıkladı:
“Çok acıkmıştım neredeyse açlıktan ölecektim.”
Hakim şöyle hükmetti:
“Sen hırsızlık yaptığını biliyorsun ve ben senin on dolar tazminat ödemene hükmediyorum.
Bu parayı ödeyemeyeceğini bildiğim için senin yerine ben ödeyeceğim. ”
Duruşma salonunda herkes susmuştu, hakim cebinden on dolar çıkardı ve ihtiyar adamın tazminatı olarak hazineye götürülmesini istedi.
Ardından ayağa kalktı ve salondakilere hitaben: “Hepiniz suçlusunuz ve her biriniz on dolar ceza ödemelisiniz zira sizler öyle bir şehirde yaşıyorsunuz ki ihtiyar bir adam açlıktan hırsızlık yapmak zorunda kalıyor.
Duruşma salonunda 480 dolar toplandı ve toplanan parayı hakim ihtiyar adama verdi” deniyor, bunlar yaşanmamış hayat hikayesi de olsa, insanlar bu düşüncelerin hayat bulmasını istiyor.
İmam Ali Aleyhisselâm buyuruyor ki “Eğer Müslümanların yaşadığı bir şehirde fakir görürseniz bilin ki o şehrin yöneticileri halkın malını çalıyorlardır” diyor, bu sözler gerçek ama ürkütücü.
Bu yazımı tamamlayamadan bir programa katılmam gerekiyordu, Niksar Ortaokulunun (şehit Bülent Ay) Tübitak 4006 Bilim Fuarına katıldım, fuar açılışı yapıldı, sergiyi gezerken yapılan her çalışmayı inceleme gereği duyduk, Fuarın açılışını Niksar Kaymakam vekili sayın Mehmet Gödekmerdan yaptı, sergi güzel hazırlanmış idi.
Niksar’da okullarımız Tübitak 4006 Fuarına bir hayli ilgi gösteriyorlar, başarılı sunumlarda yapılıyor.
Niksar Şehit Bülent Ay Ortaokulu bilim fuarını gezerken okul müdürü Şakir Bolat hocamla ayak üstü sohbet ederken; “müdürüm erken ayrılacağım Tokat’ta da bir program var oraya söz verdim” dediğimde müdürü bey; “tamam abi ama bir öğrencimiz BAYRAK Şiirini okuyacak haberin olsun” dedi, tabi ki şiir okunacağı için ilgimi çekti, bekledim, şiiri okuyacak olan öğrencinin yanına gittim; “nasılsın adın ne” diye sorduğumda; “Adnan Alhabadi” deyince; “nerelisin buraya ne zaman geldin” dedim, “amca Suriye’den 5 sene önce geldik” dedi.
İlginç bir durum vardı, sabah yazıma başladığımda Suriyeden ülkemize gelen insanların hakları konusunda bir şeyler yazarken, yazımı tamamlamak için BAYRAK şiirin dinlemek nasipmiş.
Evet dostlar; Suriye’den ülkemize gelen bir ortaokul öğrencisi Niksar’da şehir Bülent Ay Ortaokulunda okurken çok güzel Türkçesi ile Arif Nihat Asya’nın BATRAK şirini okudu, bana çok sürpriz oldu, ilginç bir zaman yaşadım.
Suriyelileri bu ülkede istemeyeler, sosyal medyadan ağır ifadeler kullananlar acaba bu şiiri okuyan Suriyeli kardeşimizin okuduğu Bayrak şirini hiç dinledi mi?, hiç okudu mu? Sanmıyorum!.
Evet Suriyeliler bizim insanımız, elinizi vicdanınıza koyun ve bundan sonra öyle konuşun, senin ve çocuklarının okumadığı Bayrak şirini Salı günü sabah saat 10, 15 de ben Suriyeli Adnan kardeşimizden dinledim, yeterlimi?.
Günün Sözü: BEN; YARATILANI, YARATANDAN DOLAYI SEVERİM.
YORUMLAR