Niksar’da sokağa çıkma kısıtlaması, Pandeminin aşağıya düşmesini sağladı.
Ülke genelinde başlayan sokağa çıkma kısıtlaması Niksar’da da hastalık seyrinin aşağıda düşmesine neden oldu.
1 aylık süre içinde hafta sonları başlayan “sokağa çıkma kısıtlaması” Niksar’da hastalık seyrini birden değiştirdi, yüksek seviyelerde görülen hastalık ve ölümler, çok şükür bu gün en alt seviyeye düştü.
Teşekkürler Niksar halkı.
Devlet yetkililerinin önerilerine uygun hareket edildiğinde, ne hastalık kalacak nede virüs tehlikesi.
Hafta sonların neden evlerde kaldığımız belli!.
Peki evde neden kaldığımız belli olduğu halde bazı insanlar maske takmamakta neden direnç gösteriyorlar?.
Cumartesi ve Pazar günleri sokak kısıtlamasından dolayı Niksar’ın bütünü dolaşmaya çalışıyorum, tabi ki dolaşırken önemli bir işi de yapmış oluyorum, kendi Facebook sayfamdan canlı yayın yaparak şehrimizde sokağa çıkma kısıtlamasına ne kadar uyuluyor, he bunu görme imkanımız oluyor, hem de Niksar dışında yaşayan ve uzun zamandır doğdukları şehre gelemeyen insanlarımıza Niksar hasretini gidermeye çalışıyorum.
Niksar’ı gezerken bazı insanlar cadde üzerinde temel ihtiyaçlarını karşılamak için sokağa çıktıklarında maskenin çenelerinde olduğunu görüyoruz.
İnsanların anlık olarak maskeyi yüzlerinden indirmeleri normal ama, yol boyunca yürürken maskelerin çenelerin altına konmasını anlamış değiliz.
Bugün bir arkadaşımla konuşurken şunu ifade etti; “abi inan insanlarımızın Cehaleti bütün insanlarımıza sıkıntı yaratıyor, insanalrın iyi niyeti bütün toplumu sıkıntı içine sokuyor, iyi niyet cahilliğe dönüşmemeli” dedi.
Evet; üzülerek söylüyorum; “CEHALET İNSANLARI ÖLÜME GÖTÜRÜYOR!”.
İyi niyetli olmak tabi ki güzel ama, iyi niyet ne için?.
İyi niyetliyim bende sıkıntı yok, demek Virüsün yayılmasını sağlıyor.
CEHALET İLE İYİ NİYETİ karıştırmamak gerekir.
İyi niyetli insanlar insanları ölüme götüremez, ancak “CEHALET İNSANLARI ÖLÜME GÖTÜRÜYOR!”.
Sağlık sisteminde uygulanan çalışmalar taktire şayandır, sağlık Bakanı ve ekibi gerçekten çok güzel hizmetler yapıyorlar.
Şunu ifade etmekte fayda var.
Bugün ülkemizde tedbirler ve yapılması gereken çalışalar kısa zamanda devreye giriyorsa bunun en net cevabı ülkemizin Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi ile yönetilmesinden kaynaklıdır.
Daha önceki yönetim sistemi olsa idi, bugün ülkemizde alınan Korona 19 tedbirleri bugünki kadar sağlıklı çalışmayabilirdi.
Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sisteminin faydasını çok net bir şekilde Korona mücadelesinde görüyoruz.
Ülkemizde yapılan Şehir hastaneleri Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi sayesinde kısa zaman da yapılmıştır.
Parlamenter sistemi ile yönetilmiş olsa idik, halimiz perişan olurdu.
Bizler Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemini savunurken birileri de; hayır kardeşim Parlamenter sistemi daha iyi idi” diyecektir, artık dönüşü olmayan yola girildi ülke yönetimiz her bakımdan sağlıklı yürüyor, iyi ki böyle sıkıntılı süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Yönetim sistemi ile yönetiliyoruz.
Devletimiz bütün gücü ile Korona hastalığı ile mücadele ederken, birileri yapılan çalışmaları sürekli eleştiriyor ve karalayıcı çalışmalar veya sözler sarf ediyorlar.
Cahillikte sınır tanımayanlar, yapılan hastanelere karşı geliyorlar, yapılan çalışmalara karşı geliyorlar ve yetmedi, uygulanan tedavi şekline itiraz edenlerin yanında şimdide AŞI yapılmasına itiraz edenler var.
Bizler AŞI yapılmaya başlandığında ilk AŞI’yı olmak isteriz, mesleğimizin riskli oluşunu göz önünde bulundurmak gerekir, ayrıca AŞI hayati önem taşımaktadır.
Bizler şuna inanıyoruz. Korona Hastalığının zincir şeklinde sürekli uzadığını düşünerek mutlaka AŞI yapılarak Zincirin halkasının mutlaka AŞI yapılarak kırılacağına inanıyorum.
Korona hastalığından insanlar artık ciddi şekilde korkmaya başladı.
Ölüm haktır, ölümden kaçmak mümkün değildir ama, hastalık başladığında insanların ne kadar acılar içinde kıvranarak can verdiklerini duyunca irkilmemek mümkün değil.
Allah nasip ederse yetkililerde onay verirse, bizler AŞI olurken kesinlikle canlı bağlantı yaparak AŞI olmayı düşünüyoruz.
Bazı insanlar AŞI yapılmasına karşılar, neden?.
AŞI olmak istemeyenlere şunu soruyoruz; “peki kardeşim sen hastalandığında Doktora gidiyorsun, Doktor sana tedavi olman için çeşitli ilaçları veriyor, hastalıktan kurtulmak için ilaç kullanmıyormusun?, o zaman kullandığına göre bu Korona hastalığının tedavisi için ilk yapılan tedavi şekli AŞI, buna neden itiraz ediyorsun?” dediğimizde, olsun ben AŞI yaptırmak istemiyorum” diyor.
Hükümet AŞI konusunda insanları mecbur kılmıyor, aşı olmak isteyenler AŞI olacak, istemeyenler olmayacak, ancak bence şu yapılmalıdır, yapılacağına inanıyoruz.
Bazı insanlar; “ben aşı olmuyorum” diyenlere devlet mutlaka şu öneriyi getirecektir. “tamam kardeşim sen aşı olma ancak hasta olduğunda tedavi masraflarını cebinden karşılarsın” demelidir, henüz bu konuda bir açıklama yapılmadı ama, yapılmalıdır.
Bir kişinin keyfi için onlarca, yüzlerce insanın hayatı tehlikeye atılamaz.
Bazı insanlar keyfi için maske takmaz, kurallara uymaz, Ceza kesersin, itiraz ederler!.
Bir ülkede yaşamanın bedeli vardır, bu bedel her zaman ekonomik karşılığı değildir, ama yaşadığın ülkeye olan borcunu ödemek için karşılıklı saygı olmalı, devletin koyduğu kurallara uygun hareket edilmelidir.
Burası muz Cumhuriyeti değildir, bu ülkenin kanunları ve kuralları vardır, ülkemiz Dünyanın üzerindeki Cennet köşelerindendir, bu cennet köşesinde sağlıklı yaşamak istiyorsak kurallara uyacağız.
AŞI yapılmalı, Zincir halkası mutlaka kopmalıdır, aksi taktirde yarın devletimiz; “tama kardeşim sen aşı olmaz isen hastalandığında tedavi masrafını ödeyeceksin” derse, kimse bu sözler karşısında şok yaşamasın.
Günün Sözü: AŞI OLACAĞIZ, HASTALIĞIN CİNCİR HALKASINI KOPARTACAĞIZ.
YORUMLAR