Cemalettin Bilgin

Yasaklara Biz Takıldık!.

Yasaklar ve kısıtlamalar artık hayatımızın bir parçası haline geldi.

Yasaklara ve kısıtlamalara alışmak zorundayız, bizler kabul etmesek bile kontrol başkalarının elinde olduğu sürece bunlara mecburen uymak zorundayız.

Hani derler ya; “Tüfek icat oldu Mertlik bozuldu” denir ya, bu sözün altını iyice doldurduğumuz zaman örnek Tüfek olsa da, pek çok örneği vermek mümkündür.

Cuma günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısı ile kısıtlama birleştirildi, ülke genelinde sokağa çıkma kısıtlaması 3 güne çıkmış oldu, bakalım bu 3 günlük kısıtlamanın sonuçları nasıl olacak?

3 günlük Corona virüsü yasaklarına girince sosyal medya daha çok kullanılır oldu, gerçi biz yasaklara mesleğimizden dolayı pek fazla takılmıyoruz ama yinede rast gele sokağa çıkmıyoruz.

Son günlerin en önemli konusu yine Ermenilerin algı operasyonuna her zaman olduğu gibi ABD başkanının tam destek vermesi oldu.

Artık ülke olarak şu 24 Nisan kahpe algı operasyonlarından kurtulmak zorundayız.

Her 24 Nisan tarihi geldiğinde ABD başkanı ne diyecek?, diye beklemektense işin kökünden çözmek gerekir.

Cumhurbaşkanımız ve devlet adamlarımız 24 Nisan algı operasyonları için sürekli çalışmalar yapıyorlar, işin gerçeklerinin ortaya çıkmasını istiyorlar ama, başta ABD, Fransa ve bazı batı ülkeleri Türk Milletinin asla Ermeni soy kırımı yapmadıklarını bildiği halde, sürekli her 24 Nisan tarihinde önümüze sürmekten vazgeçmiyorlar, o zaman şartlar ne olursa olsun, her yıl “ülkemizin önüne hangi engeli çıkartacaklar” diye beklemektense, bir defa “Ya İstiklal ya ölüm” diyerek sonuca gitmek gerekir.

Ülkemiz halen her konuda olduğu gibi Ermeni meselesinde çok net hareket etmiyor.

Ermenilerin Kurtuluş savaşında Türk Milletine nasıl ihanet ettiklerini, Niksar’da bile katliamlar yaptıkları halde bunları bizler devlet ve millet olarak anlatamıyor isek hatayı kendimizde bulacağız.

Kar taraflar iyilikten anlamıyorsa, o zaman bizlerde zoru tercih edeceğiz ve ülkemizde kaçak yollardan gelerek çalışan ne kadar Ermeni vatandaş var ise ülkelerine geri göndereceğiz, işin en kolay ve pratik tarafı bu olsa gerek, daha sonrada sınırlarımızı tamamen Ermenistana kapatıp kiminle ticaret yapacaklarsa yapsınlar sonucunu hep birlikte göreceğiz.

Devletimiz bugüne kadar savaş dönemi dahil hep insani taraftan bakarak yanlışlığın çözümünü istiyor, aslında doğru olanı devletimiz yapıyor ama, her doğru her zaman hayat bulmuyor.

Devletimiz ve sayın Cumhurbaşkanımız her yıl ilgili devletlere ve Ermenistan devlet ve siyaset adamlarına; “geliniz arşivleri açalım bizim  arşivimiz herkese açık gelip belgelere bakabilirler” dediği halde ne Ermenistan devlet ve siyaset adamları, nede ABD ve Fransa devlet adamları arşivlerin açılmasına razı gelmiyorlar ama, Ermeni çetelerin Müslüman Türk insanlarını katlettikleri halde, sanki Ermeniler katledilmiş gibi dünyayı kandırarak ülkemiz üzerinde operasyon yapmaya çalışıyorlar.

Artık bu iş neticelenmelidir.

Bakınız bu 24 Nisan tarihinde ABD başkanı  sayın Biden’in  sözlerine Türk milletinin devlet ve siyaset adamları tepki verdi, bizlerde devlet  adamlarımızın yaptıkları yorumlara destek yorumları ekledik.

Onlarca yapılan yorumlar içinde bizler AK Parti genel başkan yardımcısı sayın Numan Kurtulmuş’un verdiği tepki yorumuna destek veren şu yorumu ekledim;

 

Ayrıca bir başka yorum olarak  kendi sayfamda şunu; “TÜRK ORDUSU SEFERE ÇIKTI, HAVADA, KARADA SEN MUZAFFER KIL ALLAHIM. C.B.” ekledim bu iki yorumdan sonra Facebook bana yorum ve beğenme yasağı verdi!.

Facebook’un bana yasak getirmesi çok manidar, yaptığım her iki yorumda da “Ordumuzun çıktığı seferde başarılı olmasını” temenni ettim, yaptığım yorumlara bakıp, bana gelen kısıtlamayı düşününce bizler millet olarak ve devlet yetkililerimiz olarak konuyu iyi düşünmeleri gerektiğine bir kez daha inandım.

Senin olmayan hiçbir kullanıcı malzeme, ücretini ödeyip alsanız da senin değildir.

Teknoloji de alt yapımız zayıf, sosyal medyada alt yapımız yeterli olmadığı için her şeyde dışa bağımlıyız, bizlere yapılan bu kısıtlamayı çok önemsiyorum, ülkemizin güçlü geleceği için mutlaka teknolojide güçlü ve bağımsız olmak zorundayız, aksi taktirde yabancılardan aldığımız her teknoloji, ülkemizin geleceğini karartacağını düşünüyoruz.

Bugün bana yapılan kısıtlama, yarın ülke geneline yapıldığında, insanların sağlıklı geleceği her an tehlikeye binecektir.

Yılanın başı küçükken ezilmeli sözünün ne kadar gerçekçi olduğunu unutmamak gerekir.

Günün Sözü: Allah gönlünüzün değerini bilen ve merhameti geniş insanlarla karşılaştırsın.

 

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.