Seçim bitti geçim başladı, dedik yola koyulduk.
Seçim öncesi bazı önemli notları yazdım, yerel seçimler yapılır, kim kazanırsa kazansın hiçbir konuda eleştiri yapmayacağım, gözüm kör, kulağım sağır, elim dertleri yazmayacak” şeklinde notlar yazdım, hatta; “Niksar’ı satsalar karışmayacağım kim nereyi satarsa satsın banane” diyeceğim” dedim!.
E ee yukarıdaki sözleri demesine dedim de, nasıl böyle bir hayat süreceğiz?.
“NE ETLİYE KARIŞ, NEDE SÜTLÜYE” bırak kim ne yaparsa yapsın!, karışma!, duyma!, yazma!…
Toplum seçimden sonra bir hayli tepkili.
Seçimlerin 10 gün sonrasında Niksar Belediye başkanı Özdilek Özcan belediyenin sosyal medya hesaplarından Niksar’daki içme Suyu abonelerine hihaben; “31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimi nedeniyle ilçemizden; çevre köy, belde ve ilçelere büyük nüfus geçişleri yaşanmış, bu vesileyle paylarımızda büyük azalmalar meydana gelmiştir. Kısa vadede belediyemizin rutin işleyişinin devamının sağlanabilmesi için acil nakit girişine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu süreçte belediyemizin en önemli gelir kaynağı olan şebeke su satışı ile ilgili hemşehrilerimizin mali durumları çerçevesinde fedakârlık yaparak elektronik su sayaçları için ihtiyacından fazla su yükletmeleri ile ilgili özverilerini beklemekteyiz” diyor, bu mesaja insanların pek çoğu tepki verdi, bizlere de; “neden bu konuda haber yapmıyorsun yeni seçilen bir belediye başkanı değil ki, belediyenin borcundan dolayı halktan ekonomik destek beliyor, 5 yıllık süreçte belediyeyi borç batağına sokak kendisi, ne hakka bizlerden para desteği bekliyor” diyerek haber yapmamı istediler, bizde; karışmıyoruz istenen talebi kısmen dile getirdik, Niksar’da kim ne yaparsa yapsın karışmayacağımızı ifade etmiştik.
Niksar’da yaşanan her olumsuzluktan üzüntü duyduğumuzu duyacağımızı defalarca ifade ettik, Niksar’ın kalkınmaması, geriye gitmesi bizleri son derece üzer, yaşanan her olumsuzluktan da bizler etkileniriz.
Seçimlerden önce ve sonra Niksar’da Zera Suyu bölgesinde HES konusunda sıkıntılar ortaya çıkmıştı, bu konuda kısmen düşüncemizi paylaştık, biraz ileri hamleler yapınca kimleri muhatap alacağımızı biliyoruz, biz halkın bilgilenmesi ve dikkatli olmasını istiyoruz, bu görevimizi yaptık, bundan sonrada bilgilendirme konusunda görevimizi yapacağız, hiçbir olumsuzluğa asla göz yummayacağız.
Ankara Çubuk ilçesinde 22 Nisan tarihinde yaşanan sıkıntılı sürecin insani tarafından bakarak konuya duyarlı yaklaştık.
Ankara Çubuk ilçesinde CHP genel başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşılaştığı olumsuzluğu asla tasvip etmediğimizi ifade ettik, ama sayın Kılıçdaroğlu’nun şehit cenazesine katılmaması gerektiğini yazdık, yaşanan hadise üzücüdür, daha sonraki süreçte yaşananlar daha vahimdir, şehidin ailesi yaptıkları protestodan dolayı bazı kesimler tarafından “terörist ilan edildi”, bir şehidin babasına; “Kılıçdaroğlu’na saldıran kuduz köpekle, Akar aynı masada neyin planını tezgahlıyorlar acaba. İkinci Madımak olayı planını mı?” yapılıyor sözleri ile hakaretler yapıldı, buradan çok şeyler yazmak istiyoruz ama yazmamam kararımıza uygun hareket etmeye çalışıyoruz.
Gelelim 23 Nisan tarihine.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı konusunda düşüncelerimi kendi köşe yazımda dile getirdim, sabah gayet güzel bir havada, güzel bir bayram töreni başladı, her şey güzel idi, bu bayramda çok sayıda aileler bayram törenine gelmişti, program başladı her şey güzel devam ediyordu, tören devam ederken sahadan ayrılmak zorunda kaldım, ilerleyen saatlerde çok sayıda telefon geldi; “neredesin neden sesin çıkmıyor?” sözleri.
23 Nisan Bayramı programına Niksar Kaymakam vekili Tokat Vali yardımcısı sayın Dr. Mehmet Dödekmerdan, Niksar Belediye Başkanı, Niksar Cumhuriyet Savcısı, İlçe Emniyet Müdürü, İle Jandarma Komutanı, ilçe Milli Eğitim Müdürü, AK Parti İlçe başkanı Kemal Yılmaz ve çok sayıda protokol mensubu ve halk katıldı.
23 Nisan Çocuk Bayramı çocuklar için önemli idi, çocuklar bir hayli programda yer almış ve program başlamıştı, program çok mu?, az mı bilmem ama hazırlıklar gayet güzeldi, zaman ilerlediği bir zamanda Niksar Milli Eğitim Müdürü sayın Muzaffer Bolat protokol yerinden kalkıp bayramı yöneten Beden Eğitim Öğretmeni Asım Dicle’nin yanına gelerek; “Vali bey (Kaymakam vekili) programa son verilmesini istiyor, programı bitir” ifadesini kullanıyor, bu söz üzerine saha komutanı Asım Dicle; “müdür bey ben bu programı erken bitiremem, velilere ve öğrencilere, öğretmen ve idarecilere karşısında sıkıntıya düşerim, bu programın yapılmasını isteyen sizlersiniz, onaylayanda sizlersiniz, ben bu programı iptal edemem” diyerek itiraz eder, bu itiraz üzerine Niksar Milli Eğitim Müdürü sayın Muzaffer Bolat bayram sunuculuğu yapan görevlilere; “program sone ermiştir” anonsu yapın” diyerek, talimat verir, bu anonstan sonra vali yardımcısı sayın Mehmet Gödekmerdan, bayram alanından ayrılır, ama çocuklar hazırlıklarına devam eder çünkü anons yapıldığında çocuklar ne olduğunu bilmeden sahada yerlerindedir, Vali yardımcısı alandan ayrıldıktan sonra program kaldığı yerden devam eder, herkes şaşkın bir şekilde veliler karşılaştıkları manzara karşısında tepki verirler, sonunda program biter ve okullar her bayramda olduğu gibi bu bayramda da Türk Bayrakları ve okul filamaları ile resmi geçiş yaparak program son bulur.
23 Nisan programı güzel başlamışken, güzel sonuçlanması en büyük arzumuzdur.
Program devam ederken Vali yardımcısı sayın Mehmet Gödekmerdan’ın işi dolayısı ile programdan ayrılması gayet normaldir, Vali yardımcımızın alandan ayrılmasından sonra diğer protokol mensupları programın bitmesini bekleyip, son bulmasını hem çocuklar uzun zamandır çalıştıkları bir programda görev yaparak bu mutluluğu paylaşırlar, hem de çocuklarını izlemeye gelen veliler programın tamamlanması ile mutlu olurlardı.
23 Nisan Çocuk bayramı güzel başladı, sıkıntılı son buldu, hava yağışlı olsa idi, bu program iptal edilirdi veya kapalı spor salonunda yapılırdı.
Yaşanan sıkıntılı süreç sosyal medya da gündem oluşturdu, başka basın kuruluşlarında haber olarak yer aldı, bizlerin konuya yeterli ilgi göstermediğini düşünenler tepki verdi.
Kısa bir yaşanan süreçlerle ilgili tur yaptık, seçim öncesi her ne kadar “karışmayacağız” desek de mesleğin verdiği sorumluluklar bizi işin içine çekiyor, ne yapalım?.
Bu düşüncelerimizi yazdığımız halde bu notları yeterli bulmayan arkadaşlar olacaktır, işin tam detayına girmek için her tarafı dinlemek gerekir, buna gerek olur ise onu da yaparız.
Günün Sözü: Söz Gümüş ise, Susmak Altındır.
YORUMLAR