Cemalettin Bilgin

TEPEŞİR BULAMAYAN MİLLET!.

HANİ DERLERYA; “NEREDEN NEREYE”.

Günleri ve yılları kıyaslamaya kalkmış olsak sanırım altından kalkamayız ama, bazı hususları, kıyaslamak anlamlı olacaktır.

5 Ekim 2020 tarihinde Valimiz sayın Dr. Ozan Balcı biz basın mensupları ile Telekonferans sistemi ile basın toplantısı gerçekleştirdi.

Vali bey telekonferans sistemi ile yaptığı basın  toplantısındaki konu başlığı “EĞİTİM” idi, tabi ki basın toplantısında Eğitime yapılan destek ve çalışmalar dışında pek çok konuya değindi, biz basın mensuplarının sorduğu her soruya cevap verdi.

Yazımızın başlığında; TEPEŞİR BULAMAYAN MİLLET” ten bugün teknolojinin en üst seviyesinin kullanıldığı günleri yaşıyoruz.

Aslında şöyle söylemekte yarar var; Süt Bulamayıp, öğrencilere Süt Tozu dağıtılan devletten, Öğrencilere Tablet Bilgisayar Dağıtan devlet bizim!.

Sanırım yanlış okuduğunu düşünen insanlarımız vardır.

Okul örencilerine Süt bulamadığı için, ABD den gelen Süt Tozlarını dağıtan Türkiye’den, bugün teknolojinin en üst seviyesinde bulunan akıllı Tahtalar ve teknolojinin en üst seviyesindeki Tablet Bilgisayarı öğrencisine dağıtan Devlet tarafından yönetiliyoruz.

Bu notumuz kimseyi kırmamalı, kimseyi kıracak bir notta yazmadık.

Süt Tozunu içen nesiller içindeyiz.

İlk Okulda bizlere dağıtılan Süt Tozundan yapılan Sütü içemezdim, evden getirdiğim Kahve veya Kakao ile karıştırıp içerdik, Sütü içmeme şansınız olamazdı çünkü sınıf öğretmenimiz baskı yapar hatta döverdi!.

Okullarda Kara tahtamız vardı, bazı sınıflarda koyu Yeşil renkli olan yazı tahtaları da vardı, tahtamız vardı ama çoğu zaman tahtaya  yazı yazmak için Tebeşir bulmakta zorluk çekerdik.

Sınıf başkanı idim, sınıfta yaramaz arkadaşlar bir hayli fazla idi, 10 dakikalık teneffüs oldu, sonraki ders Matematik  idi, ders zil çaldı arkadaşlar sınıfa girdi ama Tahtanın yanına baktım ki Tebeşir çok az kalmış onlarda küçüktü, Matematik öğreteniniz rahmetli Dursun Taşmektepliğin sınıfa girdi, derse başlayacakken  yazı Tahtasına baktı ki Tebeşirler çok küçük; “sınıf başkanı neyle ders yapacağız hanı Tebeşir” dediğinde, hocam başka yok vermediler okuldan” diyerek cevap vermek zorunda kaldım.

Rahmetli Dursun hocam; “gel bakalım buraya” dedi, beni yazı Tahtasının önünde  tutarak; “sen Sınıf başkanısın bostan korkuluğu değil, Tebeşir olmadan matematik dersi yapılmayacağına göre tebeşir bulman gerekirdi, okulda yoksa git kırtasiye dükkanınızdan al getir sana 5 dakika izin veriyorum” dedi.

Dursun hocam hem sözle beni uyardı, aynı zamanda kulağımdan tutarak gerekli talimatı verdi.

Koşarak kırtasiye dükkanımıza gittim, nefes nefese dükkana girdim rahmetli babam; “hayrola oğlum bu ne telaş” dedi, ben hem Tebeşirin bulunduğu yere gittim Tebeşiri alırken; “baba Tebeşir okulda yok ders yapamadık onun için geldim” dedim ve 1 kutu Tebeşiri kaparak koşarak okula gittim, nefes nefese sınıfa girdim, Tebeşir kutusundan  Dursun hocama iki tanesini verdim, rahmetli Dursun hocam; “aferin bak şimdi oldu, hem sınıf başkanısın görevini yaptın, hem de ders yapma imkanımız oldu” dedi.

Evet; okul vardı, Yazı Tahtası siyah veya koyu Yeşil  boyalı idi ama okulda Tebeşir bulakta sıkıntı yaşanıyordu, çoğu zaman devlet Tebeşiri vermediği için okula kırtasiye dükkanımızdan Tebeşir götürürdük.

Rahmetli babam Kitap+ Kırtasiye dükkanı vardı,(Bilgin Kitap Kırtasiye veya Büyük Kitapçı denirdi) ayrıca Bilgin Matbaası ve Yeşil Niksar gazetesi işyeri vardı.

Kitap denince aklıma takılan şu notumu yazmak isterim.  Son günlerde veliler işyerimize gelerek; “abi okullar açılmadan çocuklara yardımcı ders kitapları aldırıyorlar, devlet bedava kitap veriyor, biz yardımcı ders kitabı için 250 TL para ödedik, parası olan var, olmayan var, okul açılmadan yardımcı ders kitabımı olur” dediler, bu konuyu bende Milli Eğitim müdürümüze ilettim.

Evet Niksar’da okul kitaplarını satan bir işyerimiz vardı, okul dışında işyerine gider özellikle okul zamanında satış yapardık, okul kitaplarını Devlet kitabı ve özel sektör kitapları olurdu,  devlet kitabının verilmediği ders kitapları özel sektör kitabı olarak verilirdi, hem devlet kitabı, hem de özel sektör kitapları ücreti karşılığında satılırdı, okul kitabı bayiliğimiz vardı, her yıl ders kitaplarını asla değişmesini istemezdik  ders kitaplarının en az 5 yıl okunması için çalışma yapılırdı, velilerin her yıl kitap parası vermemesi için özel çalışma yapardık, bir velinin birden fazla çocuğu var ise, bir üst sınıftaki öğrenci kendisinden sonra gelen kardeşine okuduğu kitabı verir, kardeşi bir yıl sonra o kitapları okuyarak eğitim devam ederdi!.

Sanırım yazdığım notlar tarihe altın harflerle düşecek önemli notlardır.

Okul var, Yazı Tahtası var, çoğu zaman Yazı Tahtasına yazı yazacak Tebeşir yoktu.

Bugün ise Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti öğrencilerin okuması için her fedakarlığı yapıyor.

Bizler Büyük Ata İlk okulunda okuduk, okulumuza Usta Hasan köyünden, Ayazma mahallesinden bilmeyenler için yazalım, Ayazma mahallesi Sulugöl Göleti yanındaki mahalle, Ağpınar mahallesi, burası da, şimdiki Meslek Yüksek Okulunun bulunduğu mahalle, ilk okulda okumak için, Ayazma, Yataklar mahallesi burası da şimdiki hastane bölgesi Şifa konutlarının bulunduğu mahalle.

Usta Hasan köyünden okumak için gelen arkadaşlar özellikle Kış aylarında, sabah Kar yağışı olunca köyden gelen arkadaşlar Kardan adam gibi okula girerlerdi, eski AK Parti ilçe başkanı Kemal Yılmaz Usta Hasan köyünden gelen sınıf arkadaşlarımdan.

İşte Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinin eğitimde karşılaştıkları noktalar ve öğrencilerin geçmişte ve bugün karşılaştıkları imkanlar.

Geçmişte eğitim vardı, bugünde var.

Geçmişle bugün arasındaki zaman diliminde eğitim kalitesi artmışmıdır?, sanmıyoruz.

Geçmişle günümüzde Eğitim kalitesi artmamıştır ama, eğitim gören öğrencilerin ve velilerin imkanları geçmişle kıyaslanmayacak kadar yükselmiştir.

Geçmişte;  Okul Kitapları ücretli idi, veli parası verir kitap alırdı.

Bugün; Devlet öğrenciye okul kitabını ücretsiz veriyor, çoğu öğrenciye Kırtasiye kısmında ücretsiz temin ediliyor.

Geçmiş yıllarda öğrencilerin şehrimizin uzak mahallelerinden gelirken binmeye araç bulamazlardı, bugün Hükümet uzak mahalle ve köylerden Taşımalı sistem ile öğrencileri taşıyarak okula getiriyor ve onların öğlen yemeklerini ücret almadan veriyor.

Dün; Yazı tahtasına yazmak için sınıfta Tebeşir bulamayan öğrenciler ve öğretmenler.

Bugün; öğretmenler Bilgisayar teknolojisi ile yazı tahtalarını kullanıyor, Bilgisayardan faydalanıyor ve öğrencilere devlet Tablet Bilgisayar veriyor ders yapmaları için.

GeçmişteTebeşir bulamayan öğrencilerden, bugün Bilgisayarla ders veren öğretmen ve  Tablet Bilgisayarla ders yapan öğrenciler okulda eğitim yapıyor.

Günün Sözü: DÜNÜ UNUTANLAR, BUGÜNÜN KIYMETİNİ BİLMEZLER!.

 

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.