Cemalettin Bilgin

SON PİŞMANLIK!

Atalarımız ne demiş?; “SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ” miş.

11 ilimizde meydana gelen Deprem sarsıntıları halen devam ediyor.

Deprem denince aklımıza doğal olarak kendi yaşadığımız şehir geliyor.

Yani Kuzey Anadolu Fayın en riskli  hattının geçtiği Niksar.

Pek çok zaman söylediğimiz düşüncemizi tekrar etmekte fayda var.

DEPREMLER İNSANLARIN ÖLÜMÜNE NEDEN OLMAZ, İNSANLARIN YAPTIĞI HATALAR İNSANLARIN ÖLMESİNE VE YARALANMASINA NEDEN OLUR!.

BİZLER BU KURALI BİLEREK YAŞAR İSEK, HİÇ BİR SIKINTIYA DÜŞMEYİZ.

Peki Deprem insanları öldürmediği halde neden, insanlar yaşadıkları Deprem sarsıntısı sonrasında hep Deprem sarsıntısını suçlayıcı dil kullanır?

Çünkü; Depremler çok konuşmazlar, bazen konuşurlar ama onu anlayacak kabiliyette insan olması gerekir!!!

Depremler arada konuşur ve derki; “ben Allah’ın emirleri doğrultusunda hareket ederim Allah emreder ben  yer yüzünde yaşayan tüm canlılara faydalı olmak için yer kabuğunun yenilenmesini sağlarım, aynı zaman da insanların sağlıklı yaşaması için çok kıymetli suların ortaya çıkmasını sağlarım, benim faydalarım çoktur ama, insanlar beni anlamadığı için, zemini çürük, sığ zemini olan bölgelere insanlar konut yaptığı için benim sarsıntımdan etkilenir ve yaptıkları çürük binalar yıkılır, dolayısıyla işyerleri ve konutlar yıkılınca insanların kendi yaptıkları Hatayı bana bulurlar, ayrıca ben verimli toprakların oluşmasını sağlarım, verimli toprakların oluşmasında benimde katkım vardır, ama insanlar en verimli toprakları çürük beton yığını haline getirmek isterler, ama verimli toprakların zeminleri şehirleşmeye uygun değildir, zemini yoktur insanlar verimli toprakları işgal ederken benin sarsıntımdan zarar görürler, benim dilimden anlayanlar, asla sıkıntı yaşamazlar” demektedir.

Sahiden Depremlerin dili varmıdır?

Dilinin olup olmadığı yaşanan süreçlerden anlaşılır!.

Depremlerin dil vardır, Cenabı Allah insanlara faydalı olacağı zamanda emir verir, sarsıntı başlar, Deprem sarsıntısı Doğadaki görevini yapar, ama insanların ölümü ve yaralanması Deprem sarsıntısından dolayı değildir!.

İki santim verimli toprağın oluşması bin yılı alır.

Bin yıllık süreç 15 nesil demektir.

Demek oluyor ki, bizler Toprağı katlettiğimizde 15 neslin hakkını gasp etmiş oluyoruz!!!

Bin yıl içinde verimli hale gelecek toprakları  katletmeye kimin ne hakkı olabilir?

Anadan, babadan miras yiyenler, miras kalanlar Toprağın kıymetini bilmiyor ve geçici dünya rantı için beton yığını olmasını sağlıyor.

Depremin sesine kulak vermeyen vampir ruhlu rant sahipleri, Toprağında sesine kulak vermiyorlar, Toprakları gasp edenler, Deprem sarsıntısından dolayı sıkıntı yaşıyorlar.

Depremle birlikte Niksar’da kısa bir tur atma gereği duydum, Bağlar mahallesine ve 50. Yıl mahallesine doğru kısa bir yolculuk yaptım, karşılaştığım manzara hiçte iç açıcı değildir.

Deprem bölgesinde yıkılan konutlara baktığımızda, Niksar aynı durumda olduğunu görüyoruz.

Özellikle Bağlar mahallesinde yapılan konutların temel mesafesinin 80 santim olduğunu öğrenince daha da tedirgin oldum!

Zemini Sığ, zemini Kumlu, Milli, Çakıllı yumuşak topraklardan oluşan bölgede “temel derinliği 80 santimden fazla olamaz” şartını öğrenince yapılan konutlar bölgesine gittim çok sayıda resimler çektik, konutların ortalama kat sayısı 6-7-8 kat, yapılan binaların kaba inşaatlarına bir göz attım, binaların arka kısımlarına denk gelen kısmı perde betonlar belli bölgelerde gözüküyor, yani binanın etrafını destekleyecek şekilde perde beton olmaması da ayrı bir sıkıntı!.

11 ili kapsayan deprem sonrasında, “bölgede yapılan TOKİ Konutları neden zarar görmedi?” sorusunun cevabı çok açık ve nettir.

TOKİ Konutları Tünel kalıp şekilde yapılmaktadır, Cam ve Kapı alanları dışındaki dış cepheler ve iç kısımlardaki belli bölgelerdeki perde betonlu, sağlıklı yapılaşma çok sayıdaki depremlerde binaların sağlam kalmasını sağlamıştır.

Kimsenin tedirgin olmasını asla istemeyiz, ama bugüne kadar yapılan yanlışların bundan sonrada devam etmesini asla istemiyoruz.

Hatanın neresinden dönersen kardır.

Bağlar mahallesi evler bölgesine bundan sonra asla konutlaşmaya izin verilmemelidir.

Bağlar mahallesi  bölgesine yapılan konutlar mutlaka kurallara uygun şekilde yapılmış olabilir, plan ve projeleri bizler incelemedik ama, sığ zemin olan bölgede 80 santimlik temel derinliği çok azdır, sanırım Hatay deprem bölgesinde koskoca bina sağlam, camları bile kırılmamış ama, koskoca binanın temelleri yeterli derinlikte yapılmadığı için yana yatmıştır, bu görüntüleri haber sitemizde yayınladık.

Her şey çok açık ve net iken bu konularda suskun kalmamızı kimse beklemesin.

Yine diyoruz, birilerinin bağı, bahçesi rant haline gelecek diyerek insanlarımıza MEZAR KAZDIRMAK istemiyoruz!

Bugüne kadar yaptığımız uyarılar birilerini çeşitli bahaneleri sayesinde dikkate alınmadı!, bundan sonra asla susmayacağız.

Niksar yerleşim olarak asla Ova bölgesine doğru gidemez.

Kuzey Anadolu FAY hattı Irmak yatağı ve etrafı, yani yeni Hükümet konağı bölgeleri hizaları dahil en riskli bölgelerdir.

Niksar yanlara ve sırtlara doğru yapılaşmasına devam etmelidir.

İzmir de yaşanan deprem sonrasında sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda zemini sağlam olan Ormanlık alanlar yapılaşması açıldı ise, Niksar’ın en sağlam zemin bölgeleri yanlarda ve sırtlara bulunan Ormanlık alan olmayıp, ama Ormanlık alan yazılan bölgelerdir.

Söz konusu alanlar konutlaşma için açıldığında Niksar Belediyesi arsa üreten en önemli belediye olacak, çok ciddi ekonomik gelirler sağlayacağını da hatırlatmak isterim.

Bizim derdimiz Üzüm yemek, Bağcıyı dövmek değildir.

Niksar halkı bugüne kadar kişilerin rantına kurban edilmek istenmiş olabilir, ama hatanın neresinden dönülürse insanlık adına faydadır.

Atalarımız ne demiş? SON PİŞMANLIK FAYDA ETMEZ.

Günün Sözü; DOĞA İLE DEĞİL, BOĞA İLE GÜREŞİLİR.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.