Şehirler kimlikleri ile yaşar.
Peki şehirler kimlikleri ile yaşaması için özel bir çalışma varmıdır?
Şehirlerin kimliği ile yaşaması için, var olan değerlerin korunması gerekir!
28 Ekim Cuma günü “TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE NİKSAR” konulu konferansı dinledik.
Konferansdaki konuşmacılardan bir tanesi Prof. Dr. sayın Necati Demir idi, değerli tarihçimizle konferans öncesi ayak üstü sohbet yapma imkanımız oldu.
Prof. Dr. Sayın Necati Demir hocamız bölgemizin tarihini yakından bilen, ciddi araştırmalar yapan ve Danişmendliler dönemini araştıran değerli bir bilim insanı.
TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE NİKSAR konuşu konferanstan önce ayak üstü yaptığımız sohbette önemli bilgiler öğrendik, çok ilginç ve çarpıcı olanı, “Osmanlı konuşma dili alfabesinin Niksar şiveli Niksar dili” olduğunu öğrendik, açık konuşmak gerekirse bugüne kadar her toplantıya iştirak etmeye çalıştık, ilk defa Niksar şivesinin, Niksar dilinin Danişmendlilerle birlikte Osmanlı dönemi dilinin olduğunu ilk kez öğrenmiş olduk.
Osmanlı konuşma dili alfabesinin Niksar şiveli Niksar dili” olduğu konularını uzun uzun yazmak gerekecek, bu konunun muhatabı tabiki değerli hocamız Necati Demir, inşallah bu imkanı bir daha buluruz.
TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE NİKSAR konulu konferansa bir başka önemli konuyu öğrenme imkanımız oldu.
Nizamettin Yağıbasan Bilgi Evindeki salon girişinde DANİŞMENDLİ MEZAR TAŞLARI resimlerle sergilenmiş bu resimleri gezerken yine önemli bir konuyu Necati hocamız ortaya koydu. İsrail Bayrağında bulunan 6 köşeli işaretin “Oğuzkağanın 6 oğlunun varlığını gösteren bir simge olduğunu, İsrail ile alakası olmadığını ifade etti.
Niksar’da bulunan Mezar taşların Melik Gazi Kabristanlığında resimleri çekilmiş belli bir arşivle korunmaya alındığını ifade etmek isteriz. Söz konusu mezar taşı ile ilgili olarak Prof. Dr. Necati Demir hocamızın sözlerini kayıp aldık bunun kendi ağzından dinleme imkanı olacaktır.
Yazımızın başlığında “Şehirlerin Kimlikleri” diye başladık, Niksar 600 yüz yıllık Osmanlı döneminde kendi şivesi, kendi dili kullanıldığı halde bunun ne kadar kıymetini biliyoruz?
Yapılan etkinliklere, bilim insanlarını dinlemek onların faydalı bilgilerini almak gerekir.
Niksar şehir kimliğini ne kadar koruyabildi ve koruyor?
Niksar “Şehir Kimliğini” kısmen koruyabilen bir şehirdir.
Şehir Kimliğini korumak sözle olmuyor.
Doğal yapısı ile, tarihi mekanları ile, tarihi sorumlulukları ile, Niksar şehrini bu alana kuran atalarımız neden bu bölgeye yerleşmiş?, tarihi süreç içinde nasıl felaketler ve sıkıntılarla karşılaşmışta Canik Dağarının eteklerini yerleşimini kurmuş?
Niksar artık kendi şehir kimliğinden her geçen gün uzaklaşıyor.
Kişisel RANTLAR uğruna şehir kimliğini her geçen gün kaybediyor, halk Şehrin gerçek kimliği ile yaşaması için özel bir gayret sarf edilmiyor.
Belediye ve Kaymakamlığın yapmış olduğu etkinliklere bakıldığında şehrin RANTINI yiyenlerin yapılan etkinliklerde olmadıklarını görüyoruz!!!.
Kişisel hırs ve çıkarlar, Tarihi Niksar’ın Şehir Kimliğinin kaybolmasına neden oluyor!!!.
Niksar Kaymakamlığı ve Niksar Belediyesinin ortaklaşa yaptıkları TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE NİKSAR konulu konferansa katılan insanların resimleri incelendiğinde bu sonucun nasıl olduğunu görmek bakından önemlidir.
Tarihi bilgiler ve belgeler, tarihin içinde yaşamış olan insanları kayıt altına alınması önemlidir.
Niksar tarihi Türkiye Cumhuriyetinin temel taşları içinde olduğunu düşünüyoruz, bizlerin düşüncesinin ötesinde Niksar tarihini bilen bilim insanları bunu her fırsatta zaten dile getiriyor.
Niksar Kalesi önemli bir tarihi yapı ve belgedir.
Niksar kalesi zaman içinde çok yıpratılmış.
Niksar Kalesindeki tarihi yapıların bir kısmı onarıldı, özellikle Yağıbasan Türbesi ve Külliyesi onarıldı, kale Surları kısmen onarıldı, ödenek olmadığı için onarımlar zaman zaman yapılıyor.
Niksar Kalesinde acilen onarım bekleyen önemli alanlar var, yıkıldıktan sonra yeniden yapılması mümkün olmayan alanlar kısa zamanda onarılmalı ki tarihi belgeler yok olmasın.
Niksar tarihi bakımından çok önemli bir şehir, ancak yeterli ilgi gösterilmedi, zaman zaman akıllara takıldığında ciddi çalışmalar ve talepler hayat buluyor, sonrası malum.
Bilim insanları veya yurt dışına çıkan insanlar sohbetlerde şunu ifade ediyor; şu şehirde bir taş var, o taşı allamışlar pullamışlar hiçbir tarihi özelliği olmadığı halde birileri o taşa tarihi bir isim yakıştırmışlar, milyonlarca insan o taşı görmek için o bölgeye gidiyor, o şehir önemli ekonomik imkanlara kavuşuyor” diyerek ilginç bir sohbetin kapısını aralıyorlar!!
Biz ne yapıyoruz?
Var olan değerlere sahip çıkmıyoruz, yıkılana kadar sahipsiz bırakıyoruz, sonra; “tüh ya şurası tahrip olmuş yok olmuş” diyerek mızıklanmaya çalışılıyor!!!!
Hep şunu söylüyoruz. “Bu şehir bizlere emanet edildi, bu şehrin tapusu atalarımızındır” diyoruz.
Niksar’da ne tarihi yapılara sahip çıkabiliyoruz, neden en verimli Topraklara sahip çıkabiliyoruz!!!!
Günü birlik yaşamak, kişisel rantlar sağlayan kişilerin tahribatlarına göz yummak, her geçen gün şehrin gerçek kimliğinden uzaklaşıyoruz.
Yine Bilim insanları sürekli ifade ediyor.
Bir Toprağın 2 santimlik kısmının verimli olabilmesi için 1000 (BİN) yıl geçmesi gerekiyormuş!
Peki kişisel RANT peşinde koşanlar ne yapıyor?.
Şehrin en verimli arazileri tek tek elden çıkması için olağan üstü gayret sarf ediyorlar!!!
Bir elin parmakları kadar insan Şehrin Kimliğinin kaybolmaması için uğraşırken, onlarca gözü doymaz insanlar, şehrin en verimli Topraklarını Beton yığını haline getirmek için olağan üstü iş yapıyor!!!
Sohbetler içinde şu konuşma dikkat çekici idi.
Niksar’ın tapusu özelliği taşıyan CCİN Camii Kitabasi yıllar önce kaybolmuştu.
CİN Camii Kitabesinin hiçbir ekonomik değeri olmadığı halde birileri ekonomik çıkar uğruna yerinden sökmüşler ve bunu para karşılığı satmışlar!.
CİN Camii Kitabesinin en önemli özelliği Niksar tarihine ışık tutması bakımından önemlidir, yoksa hiçbir ekonomik değeri yoktur, olurya bunu duyan ve bilen var ise, yeri ve zamanı gelmişken hatırlatmak istedik.
Günün Sözü; Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için diriler birbirini yiyor.” İmam Gazali
YORUMLAR