Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli konuşmaları için de ülkemiz üzerinde oynana oyunları ortaya koyak için YERLİ ve MİLLİ düşüncelerini ortaya koyarken iş olsun diye bu önemli düşünceyi ve tespiti ortaya atmadılar.
Evet; YERLİ VE MİLLİ OLMAK NE DEMEKTİR?, bunu anlamaya çalıştık, anladığımızı da anlatmaya ve yazarak tarihe not düşmeye çalıştık.
YERLİ VE MİLLİ olmak kendi halkının ihtiyaçlarını ülke olarak kendinin karşılanmasını sağlamaktır, kendi ülkesine sevdalı olmaktır, yabancı ülkelerin egemenliğine girmeden milli ve manevi değerleri en güzel yaşamaktır, yediğin, içtiğin ve kullandığın her ürünü ve malı kendinin üretmesi demektir, millet olarak kendi değerlerini koruyarak hayatına devam ettirmektir, daha yazmaya gerek var mı?, aklına gelen her milli ve dini duyguları eklemek mümkün.
Biz YERLİ VE MİLLİ düşünceye sahip çıkmak istiyoruz, Yerli ve Milli olarak yaşamak istiyoruz, bunun için içtiğimiz Suyun yerli olmasını istiyoruz, yediğimiz ekmeğin malzemesinin yerli olmasını istiyoruz, yediğimiz sebze ve meyvelerin yerli tohumlardan üretilmesini ve yerli olan ürünleri yemek istiyoruz, hastalandığımızda Yerli ve Milli ilaçların, sağlık gereçlerini kullanmak ve tedavi edilmek istiyoruz, hani şu meşhur söz var ya; “beni Türk hekimlerine emanet ediniz”.
Sahi şu söz çok mu önemsiz; “BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ” çok ilginç ve düşündürücü sözler!…
“BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ” sözünü kim söylemiş?, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ne ilginç değil mi?, rahmetli Atatürk hasta yatağında önemli bir noktayı tespit etmiş olmalı ki, kendisini tedavi etmesi gereken doktorların Türk Hekimi olmasını istiyor, buna uyan olmuş mudur?, o bize meçhul tabi ki, Türk kimliğine bürünmüş yabancı Doktorların tedavi etmiş olabileceği varsayımı var ki o kıymeti ve bugüne ışık tutacak sözleri sarf etmiş.
“BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ” diyen merhum Atatürk sanırım bugünlere ışık tutacak düşüncelerini ortaya koymuştur, yani YERLİ VE MİLLİ düşüncenin hakim olmasını o tarihte ifade etmiştir.
Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Paşa “beni Türk Hekimlerine Emanet ediniz” sözlerini altındaki gerçekler bugün yine sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ettiği hedef aynıdır, söylenen her iki sözde Türk milletinin kendi ayakları üzerinde durmasının işaretleri ve hayat tarzıdır.
YERLİ VE MİLLİ olmak bu ülkenin kaçınılmaz sonudur, şartlar ne olursa olsun 1938 li günlerde söylenen “BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ” sözleri ile, “YERLİ VE MİLLİ OLMAK” DÜŞÜNCESİ AYNIDIR, AYNI HAYAT TARZININ HAYAT BULMASIDIR.
Peki Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusunun sözleri kendi hayatından sonra hayat bulmuşmudur?, sanırım bugün Türkiye Hekimlik noktasında Dünyada önemli noktaya gelmiştir, yani ülkemizde değerli hekimlerimiz vardır, dünyada isim yapmış ender hekimlerimiz ülkemizde hizmetler yapmaktadır, inşallah sağlık alanında ilerlemeleri İLAÇ ve AŞI konusunda yapılır ve dış ülkelere bağımız bu konuda sıfır noktasına gelmese de daha az bağımlı olmaya doğru adımlar atarız bunun içinde, YERLİ VE MİLLİ sözünün hayat bulması sağlık alanında olması gerekiyor.
Ülkemizde kullanılan her ne çeşit aşı olursa olsun yurt dışına bağımlılığımız sanırım göbekten bağlı olduğumuzu gösteriyor, insan sağlığı dışında hayvan sağlığını ilgilendiren aşılarda tamamen yurt dışına bağlıyız, neden?.
Daha öncede ifade ettim, yine edeceğiz, Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde yapılan Kuduz Aşısından neden vazgeçilerek yurt dışına bağımlı olmamız sağlandı?, neden ülkemizdeki bilim insanlarının önü sürekli kapatılarak yabancı ülkelere muhtaç duruma düşüyoruz?.
YERLİ VE MİLLİ OLMAK yeni Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi ile hayat bulmalıdır.
YERLİ VE MİLLİ OLMAK sözü sayın Cumhurbaşkanımıza ait olduğuna göre, bu ülkede Tarım ve Ormancılık Bakanlığına bağlı olarak kullanılan aşıların en kısa zamanda YERLİ VE MİLLİ OLMASI kaçınılmaz son olmalıdır.
Artık hangi bakanlık olursa olsun YERLİ VE MİLLİ olmak için her yetkili üzerine düşeni yapmalıdır.
Tarım ve Ormancılık Bakanlığı bünyesindeki Labaratuvarların hayat bulması ve çürümeye terk edilen tesislerin çalışması bu ülkenin hayat kaynağı olacaktır.
Çoğu zaman şu kısır çekişmeler yaşanıyor; “geçmişte şu vardı, şunu yapmıştık, sonra yapılmamasına karar verildi fabrika kapandı” bu sözlerin artık hayat bulmaması gerekir, sözler değil, icraatlar hayat bulmalıdır, aksi taktirde yeni “Cumhurbaşkanlığı sisteminin hızlı çözüm bulacak” sözleri inandırıcılığı kaybeder halk üzülür, küser, sonuçta pireye kızıp yorganın yakılması kaçınılmaz olur.
İTHAL EDİLEN İLAÇLARDA VURGUNMU VAR?. bakınız çok açık ve net soru dur bu. Mademki İthal İlaçlarda veya Aşılarda kişilere yönelik rant veya çıkar ilişkileri yoksa ülkemizde Aşılar üretilmelidir, var olan sistem çalışmalı, yanına daha değerli çalışmaları bilim insanlarımız yapma kabiliyetine sahiptir.
Küçük ama çok değerli bir not yazmakta fayda vardır. YERLİ VE MİLLİ olmak sözü bizlere çok şeyler kazandırdı, bu sözleri duyunca anlayınca YERLİ VE MİLLİ sözünün bölgemizde hayat nasıl bulur?, sorusunu sorduk, aldığımız çok değerli sonuçlar oldu, GOP Üniversitemizde bilim insanları ile sohbet yaparken; Cemalettin bey yurt dışından gelen aşılara ülkemiz milyonlarca dolar döviz ödüyor, bizler bu aşıları rahatlıkla yapıyoruz, daha mükemmelini yaparız yeter ki bizlere destek sağlansın” dediler, bu sözler üzerine bizlerde heyecanlandık, ısa bir çalışma turu yaptık, düşünceyi ortaya atanlar memnun, sözlerin hayat bulmasını isteyenler memnun, bizlerde memnun olalım istedik, sonuç aylardan beri bir ilerleme yok!, acaba dedik, yeni Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi ile YERLİ VE MİLLİ AŞILARA fırsat verilir mi?, diye beklemeye başladık, bugüne kadar TIK yok!.
YERLİ VE MİLLİ OLMAK için farklı şeyler yaşanması gerekiyor.
Birileri doların 10 TL ye çıkmasını kişisel çıkarları ve Türkiye’nin batması için ister, bizlerde bundan sonra YERLİ VE MİLLİ OLMANIN ŞARTI OLARAK DOLARIN 10 TL olmasını bekleyeceğiz!…
Günün Sözü: YERLİ VE MİLLİ OLMAK İSTİYORUZ.
YORUMLAR