Sıkça söylediğim bir sözü bir kez daha tekrar etmek isterim.
Milli Eğitim Bakanlığı ne zaman gerçek anlamda MİLLİ olur ise Türkiye’nin önünü Allah’tan başka kimse duramaz.
Yeni kabinede Milli Eğitim Bakanı sayın Yusuf Tekin Bakanlığa geldikten sonra önemli değişiklerin olmasını istedi.
Milli Eğitim bakanlığında yapılan değişiklikler resmi gazetede yayınlandı ve hayata geçmiş oldu.
Yeni yapılan değişiklikleri velilerin ve öğrencilerin dikkatine bir kez daha sunmakta fayda var.
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yapılan değişikliklerin hepsine değinmemiz mümkün değil tabiî ki ama, ilgimizi çeken maddelere dokunmak isteriz.
Mesela; “Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik uyarınca devamsızlık ve başarısızlık nedeniyle sınıf tekrarı riski taşıyan öğrencilere yönelik çalışmaları gerçekleştirmek amacıyla “önleme, müdahale ve yönlendirme komisyonu” kuruldu” deniyor, kurulan komisyon hiç zaman geçirmeden en kısa zamanda yapılması gereken konuları duyurmalı, öğrenci henüz okullar yeni açılmışken dikkatli olmayı bilmelidir.
Şu madde hem öğrenciler, hemde veliler tarafından mutlaka çok dikkatli takip etmelidir; “Art arda iki gün özürsüz devamsızlık yapan öğrencinin durumu posta, e-posta veya diğer iletişim araçlarıyla velisine bildirilecek, veli okula davet edilerek öğrencinin durumu hakkında bilgilendirilecek ve varsa özür belgesini okul yönetimine teslim etmesi istenecek” deniyor, bu madde ihmale gelmeyecek önemli bir konudur.
Ve yine öğrenciler için hayatı önem taşıyan şu konularda ihmale gelmeyecek önemli noktalar; “Devamsızlık süresi özürsüz 10 günü, toplam 30 günü aşan öğrenciler, ders puanları ne olursa olsun başarısız sayılacak ve durumları yazılı olarak velilerine bildirilecek.
Birinci dereceden yakınını kaybedenlerin özürsüz devamsızlık süresi olan 10 günü geçmemek kaydıyla toplam devamsızlık süresi 40 gün olacak.
Önleme, müdahale ve yönlendirme komisyonu, devamsızlık yapan ve sınıf tekrarı riski bulunan öğrenci velisini devamsızlığın 5’inci gününde okula davet edecek, devamsızlık nedenlerini ortadan kaldırıcı çalışmaları iş birliği içinde yapacak.
Özürsüz olarak yapılan her bir devamsızlık günü, haftalık ders çizelgesinde belirtilen sosyal sorumluluk çalışmaları için öngörülen süreye bir saat olarak ayrıca eklenecek” yeni Milli Eğitim Bakanı bu uygulamaların kalkması için bir genelge göndermez ise, bunlar önemli noktalardır.
Benim en çok dikkatimiz çeken hususlardan bir tanesi öğrencilerin sınıf tekrarı yapması, öğrenciler canları istediklerinde açık liseye gitmelerinin zorlaştırılmasıdır!.
Yeni yapılan değişikliklerde önemli maddeler var ama fulu renklerde olan maddelerde var!. Yine Bakanlık yeni açıklamasında şu maddelerde bulunuyor; “Mesleki eğitim merkezinde öğrenim hakkı bulunmayanlardan zorunlu eğitime tabi olanlar ise veli ve öğrenci talebi de dikkate alınarak açık öğretim lisesi, mesleki açık öğretim lisesi veya açık öğretim imam hatip lisesine yönlendirilerek kayıtları yapılacak” deniyor.
Milli Eğitim Bakanı okulların açılma dönemine denk geldiği için belki noksan uygulamalar olabilir ama, artık Milli Eğitim Bakanlığı gerçek anlamda Milli olmalıdır.
Öğrenciler disiplinden kopmuş çok sıkıştığı zaman öğretmenine ve daha da vahimi anne ve babaya iftira atarak okuldan kurtulmaya çalışıyor olmaları çok vahim sonuçların ortaya çıkmasına neden oluyor.
Milli Eğitim bakanlığı bünyesindeki bütün okullarda öğrenci başarısız ise sınıfta KALMALIDIR!.
Öğrenciler başarılı olamadığı zaman sınıfta kalacağını bilmeli, öğretmen “çocuklar derslerde başarısız olan öğrenci sınıfta kalacaktır, derslerinize iyi çalışın mutlaka başarılı olun” şeklinde sözlerini rahat söyleyebilmelidir!.
Milli Eğitim Bakanlığı öğrenciye verdiği Ders Kitaplarına ve yardımcı ders kitaplarına mutlaka sahip çıkmalıdır.
Okullar RANT kapısı değil, Eğitim yuvası olmalı, Vatan ve Millete faydalı bireyler olarak yetiştirilmelidir!!!
Bir kez daha tekrar edelim; “ÖĞRENCİLER RANT KAPISI OLARAK GÖRÜLMEMELİDİR!.
ŞUNU AÇIK KONUŞMAK GEREKİR, ETKİLİ VE YETKİLİLER VAR OLAN SIKINTILARI KONUŞMUYOR!.
Var olan sıkıntılar çoğu zaman halının altına süpürülüyor!.
Milli Eğitim Bakanı sayın Yusuf Tekin Merdiven altı kursları takip edeceğiz izin vermeyeceğiz şeklindeki açıklaması çok önemli ama, bunun takibini yapmak kolayda değil!.
Kimseyi zan altında tutmak istemeyiz ama, öğretmenler kendi sınıfındaki öğrencilere okul dışında evlerde, bazı yerlerde KURS veriyorsa bunu kim nasıl engelleyecek?
Sanırım “Merdiven altı kursların” yapılmaması gerektiğini açıklayan sayın bakan bunu önlemek için çok fazla değil, biraz takipçi olması yeterli olacaktır!.
Çoğu zaman hep şunu düşünmüşüdür!.
Bir sınıfta 15-20 öğrenciye ders veremeyen, yeterli bilgiyi sunamayan öğretmen nasıl olurda aynı sınıftaki öğrenciye okul dışında kurs vererek başarılı olmasını sağlar!
Sakın ha yanlış anlaşılmasın!.
Bizler öğrenci kurslarına karşı değiliz, bir öğretmen sınıfında veremediği başarılı dersi evinde veya başka alanda verdiğini iddia ediyorsa, bunun adını koymak gerekir!.
Bizler eğitimci değiliz ama, eğitimi takip ediyoruz!.
Bizler bu ülkede yetişen öğrenciler mükemmel olsun.
Her öğrenciden başarı beklemek tabiî ki hatadır ama, çok başarılı olmayan öğrencilerde mesleklere yönlendirilmelidir.
Ülkemizde çok şey konuşulur ama, az iş yapılır, hatta bazen hiç iş yapılmaz ama, yapılmış gibi gözükür!.
Günün Sözü; Gittiği her yeri güzelleştiren insanlara denk getir Allah’ım
YORUMLAR