Utanmak ve Üzülmek arasında gel git yapıyorum!.
Bu sayfalarda birkaç defa tarihe not düşmeye çalıştım, yine tarihe not düşmeye çalışacağım.
Dün gece bir belgesel izledim, belgeselde çok farklı güzellikleri görmek mümkün tabi ki, her belgesel kendi içinde bir değer olarak ortaya çıkıyor ve gerçekleri ortaya koyuyor.
Kurban Bayramı geliyor, adım adım yaklaşan Kurban Bayramının en büyük özelliği nedir?, sanırım bu sorunun cevabı çok açık ve net iken, bu soruya pek çok cevap gelecektir hatta bizleri şaşırtan cevaplarda gelecektir, gelecek cevaplar konuşma ve yazma, düşünce özgürlüğüne girecektir, tepki vermek yok!.
Biz sorduk; Kurban Bayramının özelliği nedir?, karşılığında cevap yazmayacağız, okuyan arkadaşlarımız yazabilirler, özgürce ve sınırsızca.
Kurban Bayramının yaklaştığını hayvan satıcılarının reklamlarından ve tabi ki Hacılarımızın yolculuğundan biliyor ve anlıyoruz, özel günlerin ve gecelerin yaklaştığını şimdiki teknolojik imkânlar bizlere gösteriyor, şöyle bir Bilgisayar sistemine girince sana her şeyi ortaya koyuyor.
Yazımızın başlığında “Utanmak ve Üzülmek” diye başladık, gerçektende her iki söz arasında gel git yapmaya başladık. Bir belgeselde izledim konu Koyun Yünlerinin kırsal alanlardan pislikler içinde toplanıp insanlar hiç erinmeden çalı çırpılara karışmış Koyun Yünlerini alıp birkaç merhaleden geçirdikten sonra denetim içinde Yorgan yapan bir uygulamayı gördüm insanlık adına mutlu oldum, bu belgeseli izleyince yaklaşan Kurban Bayramını düşündüm, geçmişte yaşananlardan dolayı utandım, yaşanacak olan süreci düşünerek üzüldüm!.
Neden mi?.
Müslüman ülkeyiz, Müslüman milletiz çok şükür, Allah’ın emirleri içinde olan, her yıl senede bir Kurban Bayramı geldiğinde ekonomik imkânları iyi olan insanlar Kurban keser, bunun dışında milletimizin değerleri içinde, dini veya milli yaşantılar içinde var olan çeşitli Kurbanlar kesilir, Kurban kesimi yani adakların sayısı Kurban Bayramına eşit miktarda olabileceğinde düşünüyorum.
Ne dedik?, Müslüman’ız Elhamdürüllah, Müslüman ülkede yaşıyoruz çok şükür, buraya kadar güzel ama sonrası var, Müslüman ülkede, Müslüman’ız çok şükür ama, Müslümanlığın vermiş olduğu ölçülerde yaşıyor muyuz?, bu genel bir soru ama, Kurban Bayramı geldiğinde kesilen Kurbanların etlerinin dışında kalan Kurban Derileri ne oluyor?, ne yapılıyor?, nereye gidiyor?, bu soruyu sorup cevabını bulan var mı?.
Bu yazımda soru üzerine soru sorma gereği duyuyoruz, her sorunun farklı cevapları var, bu kadar sorunun cevabını nasıl alacağım?, onu da bilmiyorum.
Evet sevgili dostlar; Kurban bayramı geliyor, kesilecek Kurbanlarınızı Allah (cc) kabul etsin, bizimki bir temennidir, gerçekten kabul olacak Kurban kesiyor muyuz?, bir soru daha.
Geçen Kurban Bayramı öncesinde yazmıştım, sonra yine yazmıştım, bugün yine yazıyorum. Kurban derileri ne oluyor?, ne yapılıyor?, Müslüman’a yakışır bir şekilde Kurban derileri değerlendiriliyor mu?, bu sorunun cevabını genelde vermek mümkün değil ama, çok büyük miktarının zayi olduğunu, çöplüklere atıldığını, bir kısmını da toprağa gömüldüğünü söylemek mümkün!. Müslüman toplumda, Müslüman ülkesinde kesilen Kurban derileri çöplüğe atılıyor, Toprağa gömülüyor ve bizler Allah’ın rızasını almak için Kurban kesmiş oluyoruz öylemi?
Din alimleri bunun cevabını verir inşallah!
Evet sevgili dostlar; geçmiş yıllarda Kurban derilerini toplamak için bu ülkede savaşlar açılır, kavgalar olur, deri toplayan bir kısım insan adli cezalar alırdı, kıyametler kopardı, son 3-4 yıldır Kurban Derileri Toprağa gömülüyor sahipsizlikten dolayı, ekonomik değerlinin 2-3 TL olduğu için insanlar 3-4 TL yi küçümsüyor, kestikleri adaklıkların derilerini de Toprağa atıyor veya çöplüğe bırakıyor!
Nasıl bir toplum olduk? Ne hale geldik? ekonomik zenginlik artık insanları dini ve milli değerlerin ne anlama geldiğini unutturmaya başlamış, felaketleri yaşamamız an meselesidir!
Azgınlaşan, şımaran, Allahın (cc) emirlerini unutan ve unutmaya çalışan milletler veya toplular helak olmakla yüz yüzedir!…
Allah (cc) korusun, bir felaketin yaşanması bu millete çok büyük bedellere mal olur.
10 gün önce Niksar’a ve bölgemizde 5 dakikalık süre içinde bir fırtına ve Yağmur yağdı, kısa süreli yaşanan fırtına da ne kadar zarar var?, ne oldu?, bunu tam bilmiyoruz ama çok sayıda insanın mağdur olduğu herkes kendi içinde bu kadar zararla felaketten kurtulduğuna şükretti sanırım.
Bir şehirde ciddi bir fırtına yaşanıyor, yaşanan fırtınanın bilançosunu bilen yok!, belli köy bölgelerinde köy muhtarları veya köy halkı devletin kurumlarına dilekçe vererek, “felaket yaşadık bize yardımcı olmanızı bekliyoruz” şeklinde müracaatlar var, bununda ölçüsünü bilmiyoruz, ama felaketin Niksar’a çok ciddi ekonomik sıkıntı yaşattığını biliyoruz, ölçmedik, tartmadık ama gezdiğimizde gördük, Niksar şehir merkezine gelen Elektrik hatları koptu, uzun zaman şebeke Başçiftlik ilçemizden beslendi!..
Karamsar bir tablo çizmek için sanki klavye başına oturmuş gibi oldum, ama gerçekler acı oluyor.
Allah (cc) ın emrini yerine getirmek için, bu Kurban bayramında “şu kadar TL lik Kurban keseceğim” diyen benim milletim, “Kurban kestikten sonra tatil için şuraya gideceğim” diyen benim insanım, Kurban dersinin çöplüğe atılıp atılmadığını takip etmek zorundadır!.
Dini ve milli değerleri bir taraftan yerine getirirken, diğer taraftan değerlerden kopmak, yapılan ibadetin sonucuna ciddi etkiler yapacağına inanıyorum.
Bu Kurban Bayramında herkesi sorumluluğa davet ediyoruz, kesilen Kurban Derilerinin ekonomiye katkı sağlaması için bir KAMUOYU BASKISI YAPILMALI, KURBAN DERİLERİ ÇÖPLÜĞE VEYA TOPRAĞA GÖMÜLEREK YOK OLMASI SAĞLANMAMALIDIR.
Bu Kurban bayramında yerel imkânlarla şu hazırlıklar yapılabilinir, kesilen Kurban derileri anında Tuzlanmalı, sonra bu derilerin işlenmesi ve evlerde ister süs eşyası, evinizin bir köşesinde kullanılacak eşya olarak değerlendirilmesini arzu ediyoruz.
Bizden söylemesi, bu düşünce Karıncanın ağzına Suyu alıp Orman yangınını söndürmesine benziyor.
Ey sevgili dostlar; geliniz bu Kurban bayramının gerçek anlamda Bayram olmasını, Allah (cc) ın emirlerinden bir tanesini yerine getirirken, gerçekten de Müslüman insanlara yakışır bir şekilde kesilen Kurbanımızın Allah katkında makbul olması için ona sahip çıkalım.
Günün Sözü: İBADETİN EN KIYMETLİ OLANI, ONA SAMİMİ DAVRANMAKTIR.
YORUMLAR