Cemalettin Bilgin

Stresten Uzak Bir Yazı

Bugün stresten uzak bir yazı yazmak istiyorum!

Güzel bir şehirde yaşıyoruz, bu kadar güzel şehirde yaşayınca stres yapmamak gerekir!

Hani derlerya, bz beladan kaçıyoruz, bela bizi buluyor, sanki bizde Mıknatıs var!

Niksar gerçekten güzel bir şehir.

Güzel şehirde her şeyin güzel olmasını beklemek biraz saflık olur tabiki ama, çok şükür, kafamıza bombalar düşmüyor!

Hani samimi olan insanlar varya, onlar şu sözleri söylerler; cenabı allah Devletimize Zeval vermesin” derler.

Gerçekten bu sözler çok kıymetli ve özel.

Cenabı Allah Devletimiz Zeval vermesin, bizlerde bunu sıkça söylemeye çalışıyoruz.

Memleketimizde çok şükür  4 mevsimi yaşıyoruz!.

Hangi ülkede veya kaç şehirde 4 mevsim yaşanıyor?

4 mevsimin yaşandığı bir şehirde yaşamak dünyanın en güzel hayat tarzıdır.

Bizler küçük şeylerden mutlu olmayı biliriz!

Keseri elimize almayız, alır isek bir hizmet yapmak için keser kullanırız!

Birileri eline bir fırsat geçtiğinde eline hemen keseri alıp, “hep bana hep bana” desede, keserli hayatı kendisine rehber edinenler asla başarılı olamazlar, ancak onlarda görülen başarı varmış gibi olur.

Bizler paylaşmayı severiz,

Hayatımız Keserli değil, testereyi geçer; “bir sana, bir bana” deriz.

Büyüklerimizde aldığımız öğütler çok önemlidir.

Mal hırsımız hiç olmadı, geçinmek yeterli, halimize şükrediyoruz!

Şu sözleri sıkça söylerim; MAL SAHİBİ MÜLK SAHİBİ HANİ BUNUN İLK SAHİBİ?”  dedikten sonra işi pekiştirmek gerekir; MALDA YALAN, MÜLKTE YALAN, AL BİRAZDA SEN OYALAN” diyerek sözün özünü ortaya koymak gerekir.

Dinimizin şu emri ve ya tavsiyesi de önemlidir; hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi Ahirete çalış” sözleride kıymetli, asklında bu sözün ne anlama geldiğini uzun uzadiye yazmak gerekir.

Yukarıda ifade etmeye çalıştığım sözler bir biri ile bağlantılı olduğunu düşünüyorum.

Ne güzel demiş sözü söyleyen; “Mal sahibi Mülk sahibi, hani bunjun ilk sahibi?

Bizler bu dünyaya imtihan için gelmişis  zaten, neden geldiğimizi ve nereye gideceğimiz belli!

Aslında her şey apaçık belli, kimin ne yaptığı ne yapacağı belli, ancak bu kadar herşey ap açıkken bazı insanların eline keseri alıp; HEP BANA HEP BANA” demelerini anlamak mümkün değil!

Her insanın bildiği KARUN Hazineleri varmış, yani dünyanın en zengin adamı bile ölünce hazinelerini bırakıp gitmiş, yani dünya senin olsa ne yazarki?

Bu dünya kimöseye kalmayacağı kesin iken ne den dünya nimetlerine taparcasına kırgınlıklar yaşanır?

Günümüzde o kadar çeetrefelli işlerle karşılaşıyoruzki!.

İnsanların abzıları neden bu kadar hırslı ve hatta kindar?

Kim ne götürmüşki, kin ve nefret duyguları ile bir yerlere sahip çıkılıyor?

Benim dostlarım varya, onlar beni her gün ziyaret ediyor, kimisi onlara deli diyor, kimisi veli diyor, içlerinde veli isimli olanıda var tabiki ama, kimin ne olduğu belli değil, belli olan tek şey onların saf ve temiz insan oldukları.

Yani riya zyok, art niyet yok, dünyalık mal mülk hırsı yok, bir çay söyleyin size dua etsinler!

Sanırım bu şehirde yaşayan şanslı insanlardan birisiyim, çünkü benim dostlarım saf ve temizler, art niyet yok, paylaştığın herşey için Allah razı olsun” diyorlar, konuşamayanlarda var ama onların vücut dileri yeterli, elini kalplerini üzerlerine koymaları sanırım en büyük sohbettir!

Bu dünyada bizlermi deliyiz?, yoksa karşımızdaki insanlarımı deli olarak görüyoruz?

Bunu çözmek mümkün değil.

Bu dünyanın nasılki zenginide var ise, fakiride var ise, ki bunlarbir imtihanın karşılığıdır!.

Güzel bir şehirde yaşıyoruz,

Sakın ha herşeyin güzel olduğunu, mükemmel işler yapıldığını söylemiyoruz, öyle söyler ise kendimizi inkar etmiş oluruz! Ki öyle söylememiz mümkün değil ama, halimize şükrediyoruz!

Şükür etmek, Allah’a her an yakarmak ve Dua etmek her insnaın yapması gereken asli bir görev olduğunu düşünüyorum!!!

Hani karşımızdaki saf insanları “deli olarak” nitelerken, bir dakika sonrasında bizlerin ne ile karşılaşacağı bellimi?

O zaman bir dakika sonrasına hakim olamadığımız dünyada, her halimize şükretmek gerekir!

Tam bu satırları yazarken karşımdan Yalçın Tuzemen geçti, saf ve temiz hali ile yoluna devam etti.

Her an, her güzelliği yaşarken, her an her sıkıntıyı yaşayacağımızı unutmamak gerekir.

Unutmadık, unutmayacağız, unutmamak için Allah’a şükrediyoruz.

Tam yazıma nokta koyacakken, bir iki dakika öncesindensaf ve temiz bir insan karşımdan geçerken, iki dakika sonra şeyhani özleliklere sahip bir insan geli verdi!

Dedikya bizde bir mıknatıs özelliği olmalıki şeytani düşünceler içinde olanlar etrafımda cirit atıyor!

Bize bir şeyler olmalı, hem saf ve temiz insanların sohbetinden mutlu olurken, şeytani özelliklere sahip olanlarında olması bende bir sıkıntının olduğunu gösteriyor!

Sitresten uzak bir konuyu yazalım derken, yazıya nokta koym zamanında biraz sitres biraz muhabbet, yinede nokta koyalım.

Bugünlük böyle olsun, herşey gönlünüzce olsun.

Günün Sözü; Son çare değil, tek çare Allah’tır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.