Cemalettin Bilgin

SÖZLER ÇOK ÖNEMLİDİR!.

Söylenen sözler ve yazılan düşünceler çok önemlidir.

Kar yağışı şehrimizde, bölgemizde ve ülke genelinde yağan Kar yağışı sayesinde bereketli Toprakların daha bereketli olması sağlanacaktır.

Kar yağışını “esaret” olarak görenleri kınıyoruz, böyle bir ifadenin kullanılmaması gerekir.

Kar yağışını BEREKET olarak görmek gerekirken, bazı basın yayın organları “Kar esareti altında kaldı” demek gerçekten bizleri bir hayli üzüyor ve düşünceye sevk ediyor.

TRT nin haberleri içinde “Kar esareti” sözleri ile haberleri vermeleri bizler için daha da üzücü oluyor.

TRT haberlerini ve yayınlarını izleyen bir vatandaş olarak Kar yağışı haberlerinde bu sözleri duyduğumda imkanlar ölçüsünde haberlerin altına kendi notumu yazdım, “KAR ESARET DEĞİLDİR, BEREKETTİR BÖYLE HABER YAPILMAMALI” şeklinde düşüncelerimi ifade etmiştim.

Son günlerde yağan Kar yağışı ile başlayan polemikler arasına bizlerde “KAR ESARETİ” sözlerine takılı verdik.

Bizlerde kendi şartlarımızda Basın hayatına devam ediyoruz, elimizdeki imkanlar “Ulusal yayın” yapıyor, sözleri ile haberleri halka sunanların sanırım % 1i ancak olabilir hatta bu rakamı %1 değil, BİNDE 1 olarak ifade eder isek hatada olmaz.

Peki bizler ülke gerçeklerini, ülkemizin karşılaştığı doğru ve yanlışları, halkın anlayacağı, dini ve milli duygularını yansıtan şekilde sunarken, neden “ulusal yayın” yapan ve bizlerin dini ve milli duygularını yansıtan yayınlara dikkat edilmiyor?

Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan geçen gün bir TV kanalında yaptığı sohbet programında “Kar yağışı berekettir bolluktur” diyerek ifade etti, gerçek ve doğru sözler bunlardır.

Kar demek, Bolluk ve bereket demektir.

Esareti her sıkıntılı süreçte olduğu gibi yaratanlar “insanlardır”.

Cenabı Allah’ın bütün canlılar için verdiği nimet, Kar yağışı, bolluk ve bereketin  oluşmasını sağlar.

Yöneticiler, yani seçilen belediye başkanları görevlerini İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi yapmaz ise birileri de, insanların karılaştığı sıkıntılar karşısında “esaret” sözünü kullanarak yeni yetişen çocuklara ve gençlere kötü örnek olarak sunarlar!.

Son günlerde ne gariptir ki İBB nının yapmadığı hizmetler konuşuluyor.

Daha öncede ifade etik, her yetkili ve belediye başkanı kendisine, sevdik zaman tabi ki ayırmalıdır amma, her seçilen, her yetkili kendisine bazen zaman ayıramaya bilir özellikle belediye başkanları, Bakanlar, Cumhurbaşkanı, tabi ki  mesleğinin hakkını veren gazeteciler.

Şu ilginç sözü söylemekte fayda var; “SİYASETÇİNİN PARASI PUL, KARISI DUL OLUR”  derim bu sözleri kendim içinde çok söylerim.

Bizler siyasetçi değiliz tabi ki ama, bazı siyasetçilerden daha yoğunluk yaşıyoruz, derdi olanla dertleşiyor, onların sıkıntılarına çözüm bulmaya gayret ediyoruz.

Peki kendi derdimiz ve sıkıntımız olduğunda çözüm için bir kapı çalıyormuyuz?, tabi ki hayır!.

Neden mi?

Çünkü düşüncemizi söylediğimiz insan; “ya Cemalettin kardeşim sendemi derdini yanıyorsun, bunlar meselemi senin için” dedikleri için bir şeyi fazla söyleme şansımız olmuyor.

Hani derler ya; “kelin merhemi” olsa ilk defa kendi başına sürermiş!…

Sözler gerçekten çok önemli, özellikte etkili ve yetkili makamlarda olanlar söyledikleri sözlere daha çok dikkat etmelidir.

Bir belediye başkanı hizmet için seçildiğini unutup, kendi keyfi için işlerini ihmal ediyor da başka işlerle meşgul oluyorsa bunun hesabını oy veren halkın çoğunluğu mutlaka soracaktır.

İBB başkanı ne diyor; benim Büyükelçilerle yemek yemem tanışmam gayet normal görevlerim içindedir” diyerek halen yaptığı hatayı kabul etmeyip gereksiz polemikleri içine giriyorsa, artık bu düşüncede olan insana bir şey anlatmaya gerek yoktur.

İBB başkanı yaptığı hatayı kabul etmiş olsa ve; “tamam hatadır, yemek önceden planlandığı için iptal etmeyi düşünmedim, iptal etme gerekirdi, halkımdan özür dilerim” dese, hiç kimsenin bu sözler karşısında söyleyecek sözü olmayacaktı, lakin İmamoğlu hatasını kabul etmiyor, ısrarla yaptığının doğru olduğunu  savununca tabi ki insanlarda onu eleştirmekte haklı oluyor.

Peki buna benzer hataları başkaları yapmıyor mu?, mutlaka yapmışlardır, lakin işin içinde ülkemizin en büyük ilinin belediye başkanı olunca işler değişiyor.

Ne ilginç değil mi?.

Yağmur yağar, İmamoğlu yok,

Deprem olur, İmamoğlu yine yok, kar yağar İmamoğlu yine görevinin başında değil!…

İBB başkanı İmamoğlu gerçek halk adamı olsa, bugüne kadar yaptığı hataları yapmazdı, amma lakin bu insan sanki CHP yi yerle bir etmek için ve hizmet değil de ülke gündemini gereksiz polemiklerle meşgule etmeye seçilmiş!.

Gerçi; gerçek CHP liler İmamoğlunu kendi partilisi gibi görmüyorlar ama, İstanbul Belediye başkanlığını kazandığı için CHP liler mecburen onu savunuyorlar!.

İnsanlar hayat yapma adayıdır.

Her insan gibi makamda olanlarda hata yapabilir bu kaçınılmaz sondur.

Her insan hata yapar ama, makam sahipleri bulundukları makamların sorumluluklarını bilir ise daha dikkatli olur, TV lerin yayında iken gereksiz sözler sarf etmekten geri durur.

İstanbul gibi dünya milletlerinin gözde bir şehrin belediye başkanı seçildiniz ise, yaşantınıza seçilmeden önceki gibi devam edemezsiniz.

Hani zaman zaman yazıyorum ya; ETİK Kuralları  diye.

ETİK kuralları çok önemli, özellikle makam sahipleri güçlü kurumları temsil edenler söyledikleri her söze dikkat etmeli, sözün nerelere çekileceğini asla unutmamalıdır.

Ne garip değilmi?.

Kar yağdı için Allah’a şükür etmek gerekirken, Kar yağdı sanki kıyamet kopmuş gibi gereksiz ve hatalı sözlerle insanların günlük yaşantısı cehenneme döndürülmeye çalışıldı.

Sonuç şudur, kim ne yaparsa kendisine yapar.

Gün dediğin nedir ki?.

Bir varmış bir yokmuş misali, birde bakmışsınız ki 5 yıllık seçim süresi sona ermiş, seçmen gerekeni sandıkta yapmış, hataların hesabını sandıkta sormuş olacaktır.

Günün Sözü: GÜN OLA HAYIR OLA.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.