İki gün önce 10 tane yabancı ülkelerin Ankara Büyük elçisi ülkemize adeta iltimaton verir gibi açıklama yaptılar.
10 yabancı ülkenin Anlara Büyükelçilerinin verdiği kahpece iltimaton neyin nesidir?.
ABD ve bazı AB ülkeleri bölgemizde “teröristler var diyerek komşu ülkeleri istila ediyorlar, ülkemizde terör örgütleri cirit atmaya başlayınca sesleri çıkmıyor, ülkemiz terör örgütü ve destekçileri ile mücadele yaparken DUR! diyerek hopluyorlar.
Hep diyoruz, demeye de devam ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hür ve bağımsız olmak zorundadır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hür ve bağımsız olarak yoluna devam etmek için mücadele ederken, başta ABD ve bazı AB ülkeleri Hür ve Bağısız olmamıza karşı çıkıyorlar, bu karşı çıkışlar bazen alenen, bazen dolaylı yoldan gerçekleştirilmek istenmektedir.
Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan ne zaman; Türkiye eski Türkiye değil” demeye başladıktan sonra eşek arıları misali, başta ABD ve bazı AB ülkeleri ülkemizin tepesinde kara bulutlar gibi üşüşmeye başladı.
10 yabancı ülke büyükelçisinin ülkemizde terör olaylarına karışmış bir kişi için “ceza evinden kurtulmalı” şekildeki açıklamaları bir ülkenin bağımsızlığına tam müdahaledir.
10 yabancı ülkenin Büyük elçisi terörle ilişkisi olan bir kişinin mahkeme tarafından yargılanırken, yargılanmasına müdahale etmeleri , ülkemizin bağımsızlığına müdahale olduğu gibi aynı zamanda yabancı ülkelerin ülkemize yapmak istediği bir “DARBEDİR”.
Peki 10 yabancı ülke karşısında CHP ve İP nasıl bir tavır sergilediler?
Buyurun CHP ve İP genel başkanlarının yaptıkları basın toplantısında kendilerine sorulan soru ve verdikleri cevap!…
A haber muhabiri İlter Yeşiltaş’ın İP genel başkanı ve CHP genel başkanının yaptığı basın toplantısında sorduğu soru; “Geçtiğimiz günlerde 10 ülkenin büyükelçileri Osman Kavala’nın serbest bırakılması için bir çağrı yaptı. Dışişleri Bakanlığından da bu çağrıya tepki söz konusu oldu. Nasıl değerlendirirsiniz?” diye sordu.
AKŞENER: SİZİN TANIMINIZA GÖRE SOROSÇU
A Haber muhabirinin sorusuna Akşener, “Osman Kavala, sizin tanımınıza göre ‘Sorosçu’. Öyle mi? Soros’la masaya kim oturdu? Ben ve Sayın Kılıçdaroğlu değil.” dedi.
İYİ Parti lideri daha sonra sözlerine “Dolayısıyla rahip Brunson olayını hatırlıyoruz. Bu tarz söylemlerden uzak durulmasını isteriz. Bunun tek yolu hukukun işlemesidir. ” ifadelerini kullanarak devam etti.
KILIÇDAROĞLU: “AİHM KARARI UYGULANMALI” dedi.
Aynı soruya yanıt veren Kılıçdaroğlu da “Türkiye devleti AİHM kararına uyacağı kararını verdi ve anayasa değişikliği gerçekleşti. İmza attığınız sözleşmenin arkasında durulmalı. Bir karar varsa bu karar da uygulanmalıdır. Türkiye’ye dışarıdan yapılan hiçbir müdahaleyi doğru bulmayız. Ama dışarıdan müdahaleye ortam hazırlayacak yönetimi de kabul etmeyiz.” diye konuştu.
Soruyu A haber muhabiri soruyor, başka bir muhabirde sorabilirdi ama önemli olan verilen cevap.
Ülkemizi kendi egemenliklerine alamayan ABD ve 9 yabancı ülke Büyük elçisine söz söylemeyip kenarından köşesinden döndürerek Hükümeti suçlama yapmaları bu ülkedeki kirli siyasetin geldiği noktayı ortaya koyuyor.
Bir ülkede siyaset yapan ve özellikle iktidara gelmek için “DOSTLARLA yola çıkıyoruz” diyerek ucu açık sözlerin ne anlam taşıdığını artık anlamamak için bu dünyada yaşamamak gerekir!.
Sanırım Millet İttifakının dostları her geçen gün ortaya çıkıyor.
HDP yetkililerinin son günlerde yaptığı açıklamalar, Cumhur İttifakını yıkmak için nasıl mesajlar verdiklerini görüyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin Hür ve Bağımsız olması için, Cumhuriyetin kurucu partisi CHP’nin olağanüstü gayret sarf etmesi gerekirken, ne yazık ki CHP genel başkanı Cumhur İttifakını yıkabilmek için yakında; TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ OLARAK ABD VE AB ÜLKELERİNİ MANDA YÖNETİMİNE TALİBİZ VEYA TABİYİZ” derse vallahi şaşırmamak gerekir!.
Ülkemizde 40 yıldır terör estiren ve halen terörle hükümeti ve devleti yıkmaya çalışanlar devletin yargısı tarafından yargılanmak üzere tutuklanmış ise ve bu tutukluluğa 10 yabancı ilk müdahale ederken CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun; “AİHM KARARI UYGULANMALI” demesi ülkemizin nasıl bir tehlike ile karşı karşıya geldiğini göstermektedir.
DOTSLARLA yola çıkan CHP genel başkanı artık dostlarını net göstermeye başladı.
Bugün DOSTLARI terör bağlantılı kişilerin ceza evinden çıkmasını isterse, yarın kimin cevaz evinden çıkması istenecek?.
Şaşmıyoruz!. Yarında beşikteki çocuğun katili, bebek katili Apo’nun “ceza evinden çıkmalıdır” diyenlerin emrini yerine getirenlere uygun hareket edilirse!.
Bebek katiline özgürlük isteyen, “heykelini dikeceğiz” diyerek Türkiye Cumhuriyeti devletini ve hükümetini tehdit eden Selahattin Demirtaş’a özgürlük isteyenler kim?. CHP ve İp genel başkanları.
Peki bir kez daha soralım.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucu partisinin genel başkanı, Türkiye Cumhuriyetini yıkmaya çalışan PKK terör örgütüne destek veren teröristleri savunuyor ve onların cevaz evinden çıkmalarını savunuyorsa, bunun adı ne olacak?
Biz bir şey eklemiyoruz.
Kendisini Milliyetçi görev ve her söylemlerinde kendilerini vatan ve millet sevdalısı gören İP genel başkanının verdiği cevaba ne demek gerekir?
Hükümeti yıkmak ve iktidar olmak için sürekli AK Partiyi ve Cumhur İttifakını sürekli suçlayıcı dil kullanan CHP ve İP genel başkanları suçladıkları konularda kendileri hep suskun kalıyor!.
Seçilere 2 yıldan az bir zaman kaldı.
2023 seçimlerine kadar bu köprünün altından daha çok sular akacak, Şapka düşecek, keller tam olarak gözükecektir.
Siyasetin kirli yüzü her geçen gün biraz daha aydınlığa çıkıyor.
Bizim derdimiz ne CHP nede İp genel başkanlarının ülkenin aleyhine yaptıkları konuşmalar değil, bizi üzen nokta kendilerini, vatan sever, milliyetçi olarak bildiğimiz, her zamanda sorulduğunda; bunlar vatan sever arkadaşlarımız, dostlarımız ağabeylerimiz” diyeceğimiz insanların halen bir inat uğruna CHP ve İP genel başkanlarını savunmalarıdır!.
Sanırım siyasi körlük buna denmelidir!.
ESKİDEN ERDOĞAN YOKTU. 30 yıldır Karabağ işgal altındaydı. 86 yıldır Ayasofya ibadete kapalıydı. 150 yıldır hayal olan Taksim Camii yoktu. 46 yıldır Kapalı MARAŞ kapalıydı. Allah şükür ERDOĞAN BUGÜN VAR… Hepsi hayat buldu.
Günün Sözü; “İki yüzlü insanın dilinde tat, Kalbinde fesat gizlidir”.
Hz. Ali
YORUMLAR