Ülkemiz yeni sistemle yönetilmeye başlayalı 2 yılı geçti ama, bizim ana muhalefet partisi ve diğerleri halen hangi sistem ile yönetim olduğunu anlayamamış!.
Ülkemiz artık Cumhurbaşkanlığı seçim sistemi ile yönetilmektedir, bunu bizler Anadolu’nun bir köşesinde yaşayanlar bilirken ülkemizi yönetmeye talip olan ana muhalefet ve yavru muhalefet partilerinin genel başkanları ve yetkililerinin bilmediğini görüyoruz.
İlginç değil mi?
Ülkemizde seçimler 2023 yılında yapılacaktır, bu günden önce seçimler yapılır mı?, sanmıyoruz!.
Şimdi muhalefet partileri her konuşmasında “ülke iyi yönetilmiyor” diyerek başlıyorlar konuşmalarına, tamamda be kardeşim bu ülke iyi yönetilmiyorsa, dünyada var olan Corona Virüs hastalığı ile yapılan mücadeleyi ne yapmak gerekir?
Dünyayı yakıp kavuran Corona hastalığı ile en ciddi mücadele yapan ülkeler arasında Türkiye’miz de var, Dünyayı yakıp kavuran hastalık ile mücadele yapan ve halkından hiçbir tedavi masrafı almayan, bedava aşıları yapan bir ülke “kötü yönetiliyor” sözlerine layıkmıdır?
Aklımıza bir sürü soru takılıyor, dünyada halan yüzlerce ülke Corona Virüs aşısına kavuşamamışken ülkemiz 20 milyon civarındaki aşıyı temin etti ve bizlere aşılarını yaptı ve bu ay itibaren 50 milyon ile 100 milyon doz aşının temin edilmesi beklenirken, nasıl oluyor da bu ülke “kötü yönetiliyor?
Halkımız neden ana muhalefet partine destek vermiyor?, hatta ana Muhalefet partisi CHP li seçmenler bile CHP genel başkanı ve kurmaylarının yaptığı muhalefete inanmıyor her geçen gün kay kaybetmeye devam ederken, ana muhalefet partileri ısrarla “erken seçim yapılsın” diyor.
Ülkemizde böyle dönemlerde seçim yapmak, ülkeye ve insanlarına kötülük yapmaktır, zaten Cumhur İttifakı partilerinin gündeminde seçim falanda yoktur.
Diyelim ki seçim oldu!, değişen ne olacak?.
Yine Cumhur İttifakı partiler seçimi kazanarak hizmete devam edecektir.
Peki seçim olduğunda halkımız ana muhalefete neden oy versin?
Ana muhalefet partisi ve Millet İttifakını oluşturan partiler bizlerin elinde olan seçme hakkımızı elimizden almak istiyor, neden elimizde olan seçme hakkımızı siyasi partilere verelim?
Bu ülkede böyle ana muhalefet partisi genel başkanı olduğu müddetçe Cumhur İttifakı ebediyen iktidarda kalacaktır, bunu kenara not ediniz!.
Seçim sistemini halen öğrenememiş bir ana muhalefet partisi lideri olursa, Cumhur İttifakı elini kolunu sallayarak seçimleri kazanmaya devam edecektir.
Millet İttifakını oluşturan partiler seçim istiyor, peki seçimlere girmekteki en büyük istekleri ne olacak?, “Cumhurbaşkanlığı seçim sisteminden vazgeçmek” olacakmış, yani eski sistem Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık sistemini getirmek isteyeceklermiş!.
Tamamda yeni sistemle seçime girmek mecburiyetinde olan seçim sistemi ile seçimlere girmesi mecburi olan bir seçimi kazandıktan sonra Millet İttifakının seçilmiş Cumhurbaşkanı kısa zamanda neden yeni bir seçime girmek istesin?.
Yeni sistemle yani Cumhurbaşkanlığı seçim sisteminde Cumhurbaşkanını bizler halk olarak seçiyoruz, eski sisteme dönüldüğünde Cumhurbaşkanını TBMM de Milletvekilleri seçecek, biz seçme hakkımızı neden başkasına devredelim?.
Seçim sistemini halen kavrayamamış bir ana muhalefet partisi genel başkanı ve yandaki partiler halkın karşısına daha samimi ve gerçekçi çıkmak zorundadır, aksi taktirde kendi çıkarları için halkın oylarını almaları mümkün değildir.
Ülkemiz Cumhurbaşkanlığı seçim sistemi ile yönetilmektedir ve bizler Cumhurbaşkanımızı seçiyor, bizim verdiğimiz oylar ile yani, bu hakkımızı neden Milletvekillerine verelim?
Bu ülkede TBMM de Milletvekillerinin Cumhurbaşkanlarını seçemediklerini biliyoruz.
Bu ülkede Cumhurbaşkanı seçilemediği için kaos yaratılmadı mı?.
Bizler seçimlerden dolayı ülkemizde kaos yaşamak istemiyoruz.
Cumhurbaşkanlığı seçim sistemi öncesinde AK Partinin Cumhurbaşkanı adayı olarak sayın Abdullah Gül aday gösterildi, sayın Gül AK Partinin oyları ile TBMM de seçildi ama, 367 karabet sayısını ortaya atanlar seçilmiş Cumhurbaşkanının görev yapmasına mani oldular, bu kara günleri Türk milleti unuttu mu?.
Ayrıca bir üzücü durumu not etmek gerekir. AK Partinin Cumhurbaşkanı adayı sayın Abdullah Gül seçilmişken, sayın Gül’ün seçilmişline itiraz edip CHP idi bugün sayın Abdullah Gül geçmişte kendisinin Cumhurbaşkanı olarak seçilmesine itiraz edip ülkede siyasi kaos çıkmasına neden olan CHP nin genel başkanı ile yan yana birlikte yeni seçime girmeye çalışıyor!, peki Türk milleti bu yaşananları unutmuşmudur?
Türk Milletinin aklı ile alay etmeye çalışanlar, kendi akıllarına sahip çıksınlar da, 2023 seçimlerine sağlıklı kafa ile girmelerini tavsiye derim.
Türk seçmeni kendisine verilen seçme hakkını asla geri vermeyecektir, muhalefet partileri ne kadar çırpınırsa çırpınsın, seçme hakkımızı kimseye vermeyeceğiz.
Genç kardeşlerimiz, geçmişte yaşanan sıkıntıları ve TBMM de yaşanan siyasi krizleri yaşamadı bilmezler ama, orta yaş ve ileri yaştaki insanlar ülkemizde yaşananları bilir, bu nedenle seçme hakkımızı TBMM ne vererek yeni siyasi krizlerin yaşanmasını asla istemeyiz.
Erken seçim demek, ekonomik olarak ciddi paraların harcanması demektir.
Erken seçim demek, Corona Virüsünün ülkede binlerce insanın ölümüne davetiye çıkartmak demektir.
Erken seçim demek muhalefetin değirmenine su taşıyarak ülke ekonomisinin bozulması demektir.
Erken seçim demek, 19 yıllık ülkemizin kazanımlarının riske atılması demektir.
Seçimler 2023 de olacaktır, yaşanan hastalıklar son bulacak, ülke ekonomisi daha sağlıklı yürüyecek, Akdeniz de ve çeşitli bölgelerde yapılan aramalar sonrasında ülkemiz Doğal Gaz ve Petrol konusunda daha zengin hale gelecek ve yeni enerji kaynaklarının ortaya çıkması ile ülkemiz ekonomik anlamda rahat nefes alması sağlanacaktır.
Bizler bunları düşünürken Millet İttifakını oluşturan partiler halen halkın ne düşündüğünü anlayamadan TV karşısında ahkam kesmeye çalışıyorlar!.
Siyasetçiler görevleri yapmalı ama 2023 tarihine kadar kendilerini hazırlamalı, erken seçim sözleri ile halkımızı yormamalı.
Günün Sözü: Yanlışa yanlış demekten bu kadar korkmayın…
YORUMLAR