Cemalettin Bilgin

ÖZLENEN YILLAR!.

Eskiden diyerek başlayıp geçen zaman.

Eskiden “şunlar daha güzeldi” diyerek başladığımız anılar ve hatıralar sanırım insan beyninde derin izler bırakıyor.

Eskiden diyerek başladığımız, yazdıkça bitiremediğimiz anılara özlem neden duyulur?.

Eskiden daha mutlu idik!.

Bugün neden utlu değiliz?

Özlenen Yıllara hasret bir nesil var günümüzde.

Özlenen geçmişi anmak, anlamak, anlamak ve anmak için gayret eden bir gayret var, orta ve büyük kuşaklarda.

Eskiden diyerek başladığımız anıları yazmaya başlayınca nereye kadar yazılabilinir?, bunun sonu olmayacaktır mutlaka ama, yineden arada bir nostalji yapmakta fayda oluyor.

Eskiden Niksar’ın Nüfus tabelasında 46 binler yazıyordu, şimdi 33 bin!.

Eskiden 46 bin yazan tabelada, evlerdeki kalabalık ortalamam 5 kişi idi, o 5 kişi 20-25 kişi olması gerekirken, bugün 1-2 kişi.

Eskiden evlerde; dedeler,  anne ve babalar, ağabeyler, ablalar ve hatta köyden gelen akrabalar vardı, herkes mutlu idi, ezilen evin hanımı ama “öf” bile demezdi.

Eskiden; Çamaşır makinası yoktu, Çamaşır leğenlerinde çamaşırlar yıkanırdı, soku taşlarında kilimler yıkanır temizlenirdi.

Eskiden  Buz dolabı yoktu, Tel dolap vardı, evin büyüğü imkanlar ölçüsünde tel dolaba ürünler alınır, aylarca oradaki erzaklar kullanılırdı, Tel dolaba konan ürünler asla bozulmazdı, bugün Buzdolabı var, dolaba konan ürünler 1 hafta içinde yenmez ise bozulan sebze ve meyveler var.

Eskiden Tereyağ alınır, Küleklere konur Tel dolapta saklanırdı, Et alınır kavurma yapılır, evin hanımı ihtiyaç duydukça Tel dolaptan alır aylarca kullanırdı.

Eskiden  yıkanmak için Hamamlık vardı, sonra banyolar yapılmaya başlandı, banyo odasında Banyo kazanı odunla ısınır, insanlar sağlıklı hayat yaşardı.

Eskiden deterjan denen kimyasal maddelerin olduğu sözde temizlik maddeleri yoktu, Kil vardı, Kül vardı, analar Kil  ile, Kül  ile temizlik yapar, bulaşık yıkar, evin hataları birkaç ayda bir tahtalar temizlenirdi.

Eskiden Kalorifer yoktu, odun sobası vardı, insanlar tek soba ile birkaç odanın ısınmasını sağlardı.

Eskiden evlerde yemekler Bakır Tencerelerde pişirilir, bakır kaplara konan yemekler yenirdi, 5-10 kişi aynı kaptan yemek yer kimse bir birini irdelemez, tiksinti belirtisi göstermezdi ve her kes mutlu idi, tel tabağa konan yemeğe daldırılan kaşıklar insanları mutlu ederdi.

Eskiden Su testileri ve Boduçlar vardı, masada veya yer sofrasında Su testisine konan Su sağlıklı ve insanları hasta etmezdi, bugün Buzdolabı var, Plastik Su kapları var, insanlar hastalanıyor ve mutlu değiller!.

Eskiler ve yeniler!.

Eskiden saygı ve sevgi vardı.

Baba yola evladı ile giderse, evlat babanın bir iki adım gerisinden giderdi. Caddede erkekler özellikle sabahları yolda giderken bir kadın yolda erkek görünce önünden geçmezdi, onun geçmesini bekler sonra kendisi yoluna devam ederdi, bugün gençler babanın, annenin, büyüklerin karşısında bacak bacak üstüne atıp oturuyor, ukalaca konuşuyor, çalışmadan, yorulmadan yaşamayı anne ve babaya diretiyor!.

Eski ile yeni hayatı kıyaslamak mümkün değil.

Eskiden kalabalık aileler hep birlikte mutlu idi, evde bazıları ezilmekle karşı karşıya kalsa da herkes mutlu idi, bugün gençler evlenmeden tek yaşamanın yolarlını arıyor, evlendiğinde anne ve baba ile asla bir evde yaşamak istemiyor. Eskiden kalabalık aile mutlu idi, bugün karı koca olan gençler nedense mutlu değil!.

Eskiden evlerde Eşşek, At, İnekler vardı, Sabah Sığırcılık yapanlar yol boyunca evdeki hayvanları önlerine katar akşama kadar hayvanları uygun arazilerde yayar, akşam evlere dönerlerdi, sabah hayvanlar ahırdan gidince evin hanımı sabah kahvaltısından sonra Ahırın temizliğini yapardı, temizliğe uygun genç ve çocuk var ise oda anneye yardımcı olurdu, insanların bugün çeşitli markalarda araçları var, araç temizliğini kendileri yapmayıp yıkamacıya götürüyor.

İnsanlar büyük şehir hayatına alışınca pek çok değerini yitirmeye başladı.

Eskiden mahallede Ekmek fırınları vardı, mahalledeki komşular bir araya gelip Ekmek yapacaklarını söylerler ve birkaç komşu bir araya gelip fırını yakınca birlikte herkes kendi ihtiyacı kadar ekmek pişirmesini yaparlar, Fırın sıcaklığın boşa gitmez ekonomik katkı sağlarlardı, bugün insanlar Fırından aldıkları ekmeklere sahip çıkmıyor, bayat diyerek çöpe atıyorlar.

Niksar eskiden bölgenin en güçlü ekonomik yapısına sahip bir şehir idi, bugün ekonomik olarak çok güçlü değil.

Eskiden çok sayıda fabrikalar vardı, insanlar çalışarak aileleri ile mutlu idiler, bugün çok önemli fabrikalar kapandı, insanlar çalışmadan yaşamaya başladı ve mutsuz.

Eskiden Niksar Çanakçı deresinin suyu ile Bağ ve Bahçelerini Tarlalarını sulardı, çalışırken mutlu idi, bugün Bağ ve Bahçelerini sulayacak Su yok, artık verimli araziler BETON yığını haline geldi, insanlar mutsuz ve huzursuz.

Şimdi hayatın ismine “MODERN” hayat deniyor, insanlar Modern hayata başlamadan daha huzurlu ve mutlu idi, bugün insanlar daha çok teknoloji kullanıyor ve mutsuz.

Eskiden büyükler ziyaret edilirdi, el öpülür kucaklaşma olurdu, insanın bir birine dokunmasından mutluluklar oluşurdu, şimdi dokunan felaketlerle karşılaşıyor.

Eskiden Öğretmen öğrencisine dokunur, ona dokunduğunda farklı enerji yüklerdi, bugün öğretmen öğrencisinin omzuna dokunamıyor, saçının teline dokunduğunda büyü bir yıkı ile karşılaşıyor ve Öğretmen öğrenciye “TACİZ suçlaması” ile felaketlere sürükleniyor, hayatının kararması sağlanıyor!…

Eskiden anne ve baba öğretmene ve okul müdürüne; işte oğlum size emanet, eti senin kemiği benim” derdi, öğrenci öğretmene böyle teslim edilirdi, Öğretmen ve Okul müdürü kendisine emanet edilen öğrencinin iyi eğitim alması için sahip çıkıyor, “eşek sudan gelinceye kadar döğmediler” onlara sevgilerini aşıladılar, hayata sağlam basmalarını sağladılar, bugün Öğretmen ve  Müdürler öğrencinin kendilerine fazla yakın olmasını istemiyorlar!.

Günün Sözü: ESKİDEN İNSANLAR DAHA MUTLU VE HUZURLU İDİLER.

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.