Cemalettin Bilgin

Özlemle Beklediğim An!!!

İnsan; Özlemle ve Hasretle beklediği anlar vardır, sanırım bizlerde bu anı 27 Haziran 2023 Salı günü yaşadım.

Fatih Sultan Mehmet caddesinden gazetemizin işyerine giderken merdivenlerin başında iki delikanlı çocuk gördüm, merdivenlere oturmuşlar dinleniyorlardı sanırım.

Çocuklar merdivenlerde oturuyor sohbet ediyorlardı, önlerinde bir karton kutu, yanlarında iki Limon sarısı su gözüküyordu, meslek gazetecide olunca; çocuklar nasılsınız hayrola ne yapıyorsunuz burada” dediğimde, amca Limonata satıyoruz” dediler.

Yıllardır göremediğim, özlemle beklediğim bir andı.

Çocuklar “kaça satıyorsunuz Limonatayı” dediğimde

Muhammet Batan ismini sonradan öğrendiğim delikanlı; “kutuda yazıyor amca 5 TL den satıyoruz” dedi.

Muhammet ders niteliğinde bir cevap vermişti; “kutuda fiyatı yazıyor amca” dedi ve peşinden yinede “5 TL” dedi.

Hani derler ya; “ADAM OLACAK ÇOCUK BELLİ OLUR” diye

Muhammed’in rahat tavırları hoşuma gitti, “peki o zaman bende alayım getir bakalım” dedim.

Muhammed peşimden işyerime kadar geldi kuzenide peşinden kutuyu alıp geldi derken kısa bir muhabbet yaptık!.

Yazımızın başlığı “Özlemle beklediği AN!!!” diye başlamıştım yazıma.

Aslında bizim özlemimiz kadar halkında özlemi olduğunu düşünüyorum!.

Hani ticarette usta çırak meselesi vardırya!.

Aslında Ticarette olan Usta-Çırak meselesi hemen hemen her alanda vardır.

Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan siyasete de Usta-Çırak konusunu getirmişti, bir zamanlar bu sözleri alaya alanların Usta-Çırak meselesinin ne kadar önemli olduğunu yaşadıkça görmektedirler.

Yaz ayı geldi, öğrenciler tatile girdi, uzun bir ders zamanından sonra öğrencilerimiz uzun tatile başladılar!.

Öğrencilerin tatilleri, Tarıma dayalı ülke olduğumuz için öğrencilerin tatil dönemleri Tarı aylarına yönelik olurmuş, günümüzde buna ne kadar uyuluyor?, bunu iyi araştırmak gerekir!.

Günümüzde öğrenci tatil deyince çocuklar ailelerine baskı yapmaya başladılar; “bizi nereye tatile götüreceksiniz?” sözleri kulakları tırmalıyor!!!

Eskiden öğrenciler köye gitmek için can atarlardı!.

Bizim işyerlerimiz çocukların, yani gençlerin çalışmasına uygun olan işletmelerdi!.

Bizler buna rağmen köylere giderdik, dedemizin köyüne yaz döneminde gider TÜTÜN kıranların Tütünleri Eşşek ile araziden köye taşırdık, yani sabah hava ışımaya başladığında bizler Eşşeklerle tarlalara gider Tütünler kırılır, Heğlere yüklenir köye getirirdik, sonrasında  Tütün taşıma sona erince bu kez Tütünleri İpe dizerdik!!!

Veya bir başka köye gider Hayvanları güderdik ve Kışlık Odun ihtiyaçları için Ormandan uygun alanlardan Kağnı arabaları ile odun taşırdık!!!

Her yaz döneminde bizler köy hayatına devam ederken bizim işyerimizde yaz dönemlerinde çok sayıda genç yaz döneminde Matbaamızda çalışırdı!

Gel zaman git zaman biz artık köylere daha az gitmeye başladık, matbaamız bugünki gibi teknoloji olmadığı için insan gücüne dayalı El pedalı baskı ile çalışırdık, gazete Basksını yapılan yazılar Kurşun harflerle yapılır, ilginç bir yaşam olurdu!.

Yaz ayı geldiğinde matbaamızda en az 2-3 genç yaz döneminde sokaklarda boş gezmesin kötü alışkanlıklar edinmesin! Diyerek anne ve babalar çocukların elinden tutar işyerimize getirirlerdi!!!

Ve şu sözleri söylerlerdi; “Hacı amca çocuklar sokaklarda sıkıntı yaşamasın burada bir iş öğrensin hayatı öğrensin” derler ve çocuklarını işyerimize emanet ederlerdi!!!

Hani halk tabiri ile adam olacak çocuklardan çok çalışan kardeşimiz arkadaşımız oldu!!!

İşyerimize yaz aylarında çalışıp da iş sahibi olmayan hiçbir genç ve çocuk kalmamıştır, kimisi Öğretmen, kimisi Hakim, Kimisi Savcı, Kimisi devletin çeşitli kademelerinde ülkemize ve milletimize hizmet ediyorlar!!!

Şu acı gerçeği ifade etmek isterim!!!

Çocuk hali ya!, asla tasvip etmeyiz! ama şu gerçeği ifade etmek isterim.

İşyerimizde çalışan çocuklardan arkadaşlarına uyarak yanlış yapanlar (hırsızlık) yapanların olduğunu ailesi tarafından bizlere geldiler ve dert yandılar; “ne yaparız bu çocuğu” dediklerinde ben devreye girdim ve; getirin bu genci burada çalışsın, konuyu kapatın” dedim ve gen uzun zaman işyerimizde çalıştı şimdi adam oldu, evlendi çoluk çocuk sahibi oldu!!!

Her insanın bir hayat hikayesi vardır, bizim hayat hikayemiz birazcık fazla olabilir.

Özlemle Beklediğim An başlığını bu düşüncelerimizden dolayı yazdık.

Bugün öğrencilerin hayata atılması için mutlaka bir ticarethaneye uğramalı, süpürge süpürmesini öğrenmelidir!!!

Yaz geldi henüz müracaat eden olmadı!!!

Dertlendik ama, gerçekleri yazdık!.

Her ne kadar yaz dönemi çırak neden gelmiyor? desek de, gelmek istese riske girermiyiz?

Sanmıyorum!

Amma lakin Muhammet Batan Yusuf Batan kardeşlerin yaptıklarına hayran kaldım geçmişten kalan özlemle düşüncelerimizi paylaştım!!

Bizim Muhammet Batanlara ihtiyacımız var ama, yaygara basan kişilere ihtiyaç yok!

Ülkemizde AB kriterleri yaygarası pek çok özelliğimizi millet olarak yitirdik ve millet olarak tembel bir toplum olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz!

Biri, İbn Haldun’a sordu: Çocuklarımızı nasıl terbiye edelim?

İbn Haldun dedi ki: Çocuklarınızı terbiye etmeye çalışmayın. Zira zaten size benzeyeceklerdir… Kendinizi terbiye edin yeter…

Günün Sözü; Ne kalem yaza bildi halimizi, Ne de cümleler anladı bizi…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.