Siyasette “BABA-OĞUL” sarmalı yaşanırken, yanlış bir hayat tarzının ortaya konmasına çalışılıyor.
BABA VE OĞUL her iki kişilikte çok kıymetlidir.
Siyasette BABA-OĞUL sözünü bir kenara atalım, onun yerine “MİRAS YEDİ EVLAT olarak bakmak gerekir.
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul Belediye Başkanlığına kendi seçip getirdiği Ekrem imamoğlu için; biz Baba-Oğul gibiyiz” dedi, gerçek Baba ve Oğul arasına soğuk duşların akmasına neden oldu.
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şu sözleri söylemesi gerekirdi; MİRAS YEDİ OĞUL” demiş olsa, daha doğru bir tespit yapmış olurdu!.
CHP genel başkan sıkıntılı günlerinde Ekrem imamoğlunu bir “oğul” gibi görmüş olsada, Oğul dedİği İmamoğlu kendisini evlat gibi gören Kılıçdaroğlu’nun daha ölmeden mirasına konmaya çalıştığını görüyoruz!.
O zaman siyasette BABA-OĞUL muhabbeti bir tarafa bırakılmalı, Kemal Kılıçdaroğlu bundan sonra “MİRAS YEDİ OĞUL” demelidir.
Gerçek Baba-Oğul arasında kavga olmaz, Evlatlar, Oğullar her zaman babaya karşı saygılı olurlar.
PEKİ ŞİMDİ Baba-Oğul olarak topluma yansıtılan bu durum, babaya ihanete varınca ne olacak?
Kılıçdaroğlu’nun MİRAS yedi misali oğlu hem Kılıçdaroğlu’ndan çekiniyor!, hemde baba ölmeden (Allah korusun) MİRASINA konmaya çalışıyor!.
CHP genel başkanı kendi büyüttüğü kişiyi, kendisine rakip değil sanki ejderha misali, Kemal beyi en kısa zamanda yemeye çalışması çok düşündürücüdür!.
Bazen sabır işe yarar ama, sabrında sonu vardır derler!.
İstanbul belediye başkanı İmamoğlu emek vermeden yemek yemeyi istiyor!
İmamoğlu’nun arkasındaki güç kimler ise, İstanbul belediye başkanlığında başarısız olan bir kişiyi ülkemizin başına getirmeye çalışıyorlar!
CHP genel başkanı kemal Kılıçdaroğlu, bakalım İmammoğlu’na daha ne kadar katlanabilecek?
CHP genel başkanı İstanbul’a gidiyor, CHP İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu partisinin genel başkanının yanına gitmiyor!.
Şu soruyu samimi olarak sormak ve cevap almak isterim.
Bir partinin genel başkanı belediye başkan adayı yaptığı ve belediye başkanı olmasını sağlayan bir genel başkan başkanın iline gittiğinde davet beklermi?
İmamoğlu ipin ucunu kaçırdıda bakalım bu İp tam olarak ne zaman kopacak?
CHP genel başkanı şu sözü hatırlarmı?, “BÜYÜT BESLE SONRA SENİN GÖZÜNÜ OYSUN!” örneği manidar kadar gerçektir.
CHP genel başkanı kemal KIlıçdaroğlu istemese idi bugün Ekrem İmamoğlu ülke genelinde bir “HİÇTİ” ama kendisini makama getiren bir baba yerindeki insanı hiçe sayarcasına İstanbul’a gelen CHP genel başkanına nezaketen hoş geldin sayın genel başkanım” demesi gerekirken, birde genel başkanını ziyaretine mazeret uydurup, “ben davet edilmedim” şeklindeki uyduruk bir mazeret sanırım bardağı taşıran noktaya gelmiştir!.
CHP genel başkanı bir an önce İmamoğlu’nun ipini çekmeli, , İmamoğlu eline aldığı İp ile İyi parti yani, İP’in kapısını çalma fırsatı bulmalıdır!
İmamoğlu Miras yedi evlat gibi, CHP genel başkanına; “koltuğunu bana bırak çek git” demediği kaldı, aslında benzeri sözler sarf etti ama, bugüne kadar hep sözler, hareketler Halının altına süpürüldü!.
Siyasette şu gerçeği tekrardan hatırlatmak gerekir.
Bir partinin genel başkanı bırakınız belediye başkanı olan ile gelmesini, komşu il ve ilçelere gelen genel başkanları karşılamak partili belediye başkanın asli görevidir!
CHP genel başkanı, İmamoğlu’nun kaprisine, ukalalığına daha ne kadar katlanır? Bilemeyiz ama, bence mahalli seçimlerden önce ipini çekmeli, CHP seçmeni kiminle yola çıkacağını kesinlikle bilmelidir!
Bizler bu düşüncelerimizi yazınca birileri; “sanane be kardeşim sen CHP li misinki bunları yazıyorsun?” diyebilir, ama benim CHP li olup olmamam hiç önemli değil, bizler bizleri yönetmeye talip olan siyasetçileri tanımak zorunluluğumuz vardır!.
Bizler uyarı görevimizi mutlaka yapmalıyız.
Olur ya, MESLEK KÖRRLÜĞÜ denen bir hastalık var!, bu meslek Körlüğünü yaşayan insanlar bazen yanlarında olan insanların bile farkına varamaya biliyorlar bu nedenle bir hatırlatma yapalımki, ilerde daha fazla sıkıntı yaşanmasın!!!
Miras yedi evlatların hırsı ile baş etmek zordur!
Hani güzel bir söz vardır; “hayırlı evlat neyler malı, hayırsız evlat neyler malı” denir!
Bunun manasını herkes bilir ama, bir kez daha hatırlatalım!
Evlat; yani oğul, “hayırlı ise” hazır mala ihtiyaç duymaz, kendi ayakları üzerinde duran bir hayatın başlamasını sağlar!, hayırsız evlat ise, eline ne geçerse geçsin, dünyaları kendisine verseniz hayırsız olunca hazır malada sahip çıkamaz!
İşte hikayenin püf noktası burada!
CHP genel başkanı bir kişinin elinden tutmuş getirmiş İstanbul Belediye başkanlığı makamına otutturmuş!.
Dünyanın İncisi İstanbul Belediye başkanlığına oturan kişi, hazır bulduklarını çarçur etmiş, her ay kendisine gelen milyonlarca lirayı şayet doğru ise kendisinin basın reklamlarına harcıyorsa, söyleyecek fazla söz olmamalı!
Yani şunu söylemekte mahsur olmamalı.
İstanbul belediye başkanı hayırsız evlat misali, hem mirasa konmaya çalışıyor, hem de miras yedi gibi hayırsız evlatlık yapıyor.
CHP genel başkanı kemal Kılıçdaroğlu “Miras yedi” oğlunu bir an önce mirasına sıkıntı yaratmaması için kapının önüne koymalı, yoluna devam etmelidir.
Bizden hatırlatması, son pişmanlık fayda etmez!
Günün Sözü; Gittiği her yeri güzelleştiren insanlara denk getir Allah’ım
YORUMLAR