Yeşil Niksar gazetesi ve Yörenin Sesi Canik gazeteleri çalışanları ve sahibi olarak hiçbir zaman kavga tarafı olmadık, olmayacağız da, haber yapmak, köşe yazısında eleştiri yapmak hiçbir zaman kavga nedeni değildir.
Bir köyün muhtarı gazetemize gelerek dertlerini ifade etti, konuştuk, sohbet ettik ve bizlere; Cemalettin abi biz köy halkı olarak kavga istemiyoruz, kötülük olsun istemiyoruz, devletimizden Allah razı olsun hizmet geçte olsa geldi ama biz hizmete kavuştuk derken, hizmet bizden kaçmaya başladı, yine sulama Suyu konusunda çaresiz kaldık” diyor.
Devletimiz, hükümetimiz, insanların kavga etmemesi için mağdur eden yanında, mağdur edilene de ceza vererek “insanların kavgasına” mani olmaya çalışıyor! kavgalar son buluyor mu?, tabi ki hayır, Hakimlerin iş yükü azalsın diyerek, uzlaşma ekipleri oluşturuldu, kavgalar mahkemelerde işler azaldı mı?, sanmıyoruz, istatistikleri alır inşallah yayınlarız, ama şu hayata geçti, uzlaşma belgesi alanlar yeni bir iş kapısına kavuştu devletimiz önemli bir ödemeyi, Mahkemeler dışında uzlaşma çalışması yapanlara ödeme yapıyor, bu eleştirileri yapınca kimseye haksızlık ve hakaret etmiyoruzdur inşallah, son zamanlarda “hakaret suçlaması ile bir hayli hesap veriyor yargılanıyoruz da”, “Sütten ağzı yanan Yoğurdu üfleyerek yermiş”, aslında bizimkisi tersi de oluyor, Yoğurttan ağzımız yanınca Sütü soğutarak ve üfleyerek içiyoruz!,
Neden mi? merak edenler olur diye yazalım, FETO terör örgütüne ait olan bir binayı satın alanlarla ilgili yazı ve haber yaptığım için çok sayıda hakkımda davalar açıldı, Kum Yolsuzluğu ile ilgili olarak yazdığım yazı ve haberlerden dolayı davalar açıldı, benim hakkımda dava açılıyor, ama Devletin malını, milletin malını kanuna aykırı alım yapan ve satanlar hakkında hiçbir dava açılmadı! davanın birinden kurtuluyorum, karşıma bir başka dava geliyor, FETO terör örgütü ile yazdığım yazılardan dolayı mahkeme hakaret olmadığına arar vermiş Hakim berat ettirdi, ama AK Partili gözüken belediye başkanı avukatı vasıtası ile bir üst mahkemeye itiraz etti, sonucunu bekleyeceğiz.
Peki Kum yolsuzluğu ile ilgili dava devam ediyor, bakalım orada nasıl bir sonuç çıkacak, devletin ve milletin malı çalınıyor, haber yapan gazeteci olarak bizler senelerce yargılanıyoruz, hava yapanlar, suç işleyenler yargılanmıyor, benim ceza almam için avukat tutuyorlar, sonuçta bizde insanız, hata yapmamız bekleniyor tepemize her an çökmeyi bekleyenler var, çökenlerde çeşitli senaryoları yazarak tepemize binmeye çalışıyor.
Yeni bir yargı yılına girdik, Yargı Temmuz ayında tatile çıkmıştı Eylül ayı ile birlikte yeni adli yıl başladı, yeni adli yılın ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini dileriz.
Bu ülkede adil yargılama yapılması her insanın beklentisidir, özellikle dava açan ve yargılama yapan insanlar gerçekten adil olmalılar.
Yargının en büyük zafiyeti, dava açılırken ve yargılama yapılırken yapanların ön yargısız hareket etmeleridir, Peygamber postunda oturduklarının bilincinde olması gerekir.
Son yıllarda FETO terör örgütünün ortaya çıkması yargıda pek çok sıkıntının ortaya çıkmasına neden oldu, kolay değil yargıyı ele geçiren bir terör örgütünün temizlenmesi kısa zamanda olmuyor, yargı çok büyük darbeler yemiştir, bunun sarsıntılarının cezasını biz vatandaşlar çekmememiz gerekir!.
Yazımızın başlığında ne dedik? “KAVGA İSTEMİYORUZ!” yazdığımız her yazıda toplumun sıkıntılarını dile getiriyoruz, uzlaşma ve barış içinde yaşamak istediğimizi, hataların telafi edilmesini istiyoruz, sonuç!…
Köklüce Köyü muhtarı gazetemize geldi, yaptığımız haber gazetesini aldı, kısa sohbet yaptık; “abi haber yapmadın mı? halen soruşturma yapıyorlar soru soruyorlar” dedi biraz daha dertlendi ve gitti.
Şu gerçeği bir kez daha ifade edelim mi? Köklüce köyünün sulama suyu sıkıntısı varken, devlet önemli bir yatırıma “evet” demiş, 600 bin TL lik yatırım iken devlet ikinci 600 bin TL ek yapmış, sonra yapılan yatırım planlanan gibi olmamış, 800 bin TL ek yapılmış, yapılan ek paralara proje içinde olmadığı halde bir başka köyümüzde dahil edilmiş oda güzel, sonra proje tamamlanmış, insanlar mutlu ve huzurlu bir şekilde sulama yaparken, 2018 yılı yaz mevsiminin başlaması ile birlikte Yağmurların yeterli miktarda yağmaması söz konusu projedeki aksaklıkları meydana getirmiş, yapılan proje ilk başlangıçta doğru, eklemeler yapılınca sıkıntı meydana getirmiş.
Köklüce köyü sulama sisteminin yapılması için çeşitli girişimlerin yapıldığını biliyorduk, yapılan işlerde keşke hata yapılmadan hayat bulsa tabiki daha güzel olur, sonuçta hatalarda yapılsa çözüm bulmak gerekiyor, Köklüce köyü sulamasında sıkıntılar olunca köy muhtarı sıkıntıların çözümü için çalışma başlatmış, sıkıntının giderilmesi çok kolay olunca köy muhtarı ve Köklüce köyü halkı yetkililere müracaat edip çözüm yollarını söyleyince; “muhtarım siz halledin bizce mahsuru yok” denmiş, muhtar su sıkıntısına çözüm bulmuş, ama bu kez soruşturmalar ile başı belaya girmiş.
Köklüce köyü halkına devlet yatırım yapmış, sonra yapılan yatırım halkın başına bela olur hale gelmiş, yapılan çalışmayı kullar yapmış, bir veya daha fazla hata da olabilir, yapılan işte hata var ise ve bu hata düzeltilmesi için çalışma yapılıyor ve çalışma yapanlar mağdur edilecekse, halk bir daha devletten hizmet talebinde bulunmaz, halkın canı yanarsa, köyde yaşama şansı bulamayan vatandaşlar bu kez göç etmek zorunda kalırlar.
Köylere yapılan hizmetten dolayı köy halkı cezalandırılmamalıdır, halka yapılan hizmet halkı mutlu etmelidir, aksi taktirde hizmet çileye dönüşür bunun karşılığı olarak halk ile devlet yetkilileri gereksiz sıkıntılar yaşar.
Bir köy muhtarı; “BİZ KAVGA İSTEMİYORUZ” diyerek kavga taraftarı olmak istemiyorsa herkesin bu düşünceye sahip çıkması gerekir.
Her zaman şunu anlatmaya çalışıyoruz, biz gazeteciler olarak kavga istemiyoruz kavganın da tarafı olmak istemiyoruz, aslında gazeteciler kavganın olmasını ister!, neden mi?, ne kadar kavga gürültü olursa o kadar haber çıkar!… ama bizler kavgalardan ve insanların mağduriyetinden nemalanan gazeteci anlayışında değiliz.
Bir köy muhtarı “kavga istemiyoruz” diyorsa ve devletin yaptığı hizmetin halka hizmet olarak dönüşmesi için çaba harcıyorsa, bürokratların işi çıkmaza sokup köylerin arasına açmak gibi hata yapılırsa bu kez bizler kavga etmeyenlerin tarafında çok açık ve net dururuz.
İşin kısacası şunu istiyoruz, Köklüce Köyü Sulama projesinin doğru bir şekilde hayat bulmasını istiyoruz, yapılan tüm çalışmaların hataların detaylarında biliyoruz, hal böyle olduğu halde, zamanın kavga değil çalışma zamanı, barış ve kardeşlik zamanı olmasını istiyoruz ve en kısa zamanda çözüm bulunarak köyler arasındaki barış ve dostluğun bozulmaması için herkesin üzerine düşen görevi yapmasını istiyoruz.
Günün Sözü: KAVGA DEĞİL ÇÖZÜM BEKLİYORUZ, HUZUR BEKLİYORUZ, HİZMET BEKLİYORUZ.
YORUMLAR