Ülkemizde ve dünyada “KAHPELİĞİN DİZ BOYU VERDİĞİ GÜNLERİ” yaşıyorken, vatan ve millet sevdalısı insanlar olarak DİKKATLİ! olmak zorundayız.
Evet; yaşadığım günlerde çok dikkatli olmak zorundayız.
Demokrasi kuralları içinde devlet yönetimleri seçimler sonucu çoğunluğu elde eden siyasi partiler tarafından yapılmak istense de, bazen DEMOKRASİ DIŞI GÜÇLER kahpelikler yaparak ülke yönetimlerine el koyabiliyor!…
Günümüz dünyasında hem dünyada hemde ülkemizde, kahpelik diz boyu olmuş, kimlerin ülkesine ihanet ettiği çok net olmayan günler yaşanıyor!.
Kahpelik öyle zamanlarda, öyle bir güç kazanıyor ki!, KAHPELİĞE DAĞLAR BİLE DAYANMAZ oluyor!.
KAHPELİĞE DAĞLARIN BİLE DAYANAMAZ NOKTASINA GELDİĞİ GÜNLERİ YAŞIYORUZ!.
Dünya hem ekonomik bakımdan yangın yerine dönüşmüş, hem de Pandeminden dolayı insanlar ölüyorken, bazı insanlar ülkemizde de var olan sıkıntılı süreçleri görmezden gelerek, ülke ekonomisinin daha çok sıkıntıya düşmesi için var güçleri ile çalıştıklarını görüyoruz!.
Bir milletin yok olması için DEVLETSİZ olması yeterlidir.
Bakınız şöyle etrafımıza. Suriye, Irak, Libya, Afganistan’a, Devletsiz olmanın bedellerini nasıl yaşıyor, beşikteki çocuklar ası katlediliyor?
Dünya yanarken bu yangından ülkemizin etkilenmemesi mümkün mü?
Hem “Dünya devletiyiz” diyeceğiz, hemde ülkemiz Dünyada var olan olumsuzluklardan “etkilenmesin, etkilenmiyor” diyeceksiniz!.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir Dünya devletidir, bundan sonra önemli bir oyuncu konumundadır.
Ne ABD nede bazı AB ülkeleri gibi ülkemiz vampir, sömürgeci bir ülke değildir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti kendi insanının Hür ve Bağımsız yaşaması, sağlıklı mutlu insanların yaşadığı güçlü bir ülke olmasını sağlarken, komşularımızda da sıkıntıların olamamasına gayret sarf etmektedir.
ABD 10 bin kilometre öteden S, gelerek terörü bahane ederek Libya’yı, Irak’ı ve Suriye’yi işgal ederek KAN VE GÖZYAŞLARININ akmasına neden oldu, Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz ise, Libya’da, Irak’ta, Suriye’de kardeş kanı akmaması için olağan üstü gayret sarf etti etmeye devam ediyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak çok güçlü olmak zorundayız, aksi taktirde güçlü olmadığımızda etrafımızdaki ülkelerden daha beter noktaya bizleri sokmak isterler.
Ülkemizde sıkıntılar varmıdır?
Evet vardır.
Ülkemizde ekonomik sıkıntılar varmıdır?
Evet vardır, amma çok şükür imkanlar içinde her ürünü bulmak ve insanlar zorlu şartlarda da olsa geçimlerini sağlıklı ve mutlu bir şekilde devam ettirmektedirler.
Çok şükür insanlarımızın başlarını sokacak konutları, geçimlerini sağlayacak ekonomik imkanlara sahiptir, tabiki sıkıntılar vardır.
Yazımızın başlangıcında sıkıntıların olduğunu zaten ifade ettik.
O zaman ne yapmak gerekir.
Ekonomik sıkıntıların kol gezdiği bir dönemde, hayat şartlarımıza dikkat etmeliyiz.
Dün istediğimiz gibi yaptığımız harcamalardan bu dönemde vazgeçmeliyiz. Dün bir maddi konuya erişmek için şartlarımızı zorlarken, bugünlerde mümkün olduğunda çok acil olmayan alımlardan vazgeçmeliyiz.
Bugün, dünden daha çok çalışmalıyız, çok çalışıp az harcamaya bakmalıyız.
Kendi yöremizin ve bölgemizin sıkıntılarını biliyoruz, dolayısı ile yaşadığımız sıkıntıların ülke genelinde olduğunu da biliyoruz.
Bizler; ülkemizi batırmak için siyaset yapan siyasetçiler gibi düşünmedik düşünmeyeceğiz de, bugün ülkemizde siyaset yapmakta olan muhalefet partileri liderleri gibi asla düşünmüyoruz, ülke gerçeklerini onlardan daha iyi biliyor ve yaşıyoruz!.
Ülkemiz gerçeklerin ne olduğunu bilerek yazıyoruz.
Ana muhalefet lideri sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiği gibi; “Fındığın %42 sini Urfa üretiyor” diyerek, ülke gerçeklerinden ne kadar uzak olduğunu göstermesi, bizlerin bu konularda daha dikkatli ve tutarlı olduğunu ifade etmek isterim.
Ülkemiz yönetiminden Hükümet sorumludur, tabi ki. Amma lakin Hükümet alternatifi olan Ana muhalefet partisi de hükümet gibi sorumludur!.
Ülkede hatalar var ise, hataları çözmek Hükümetin görevidir, ortaya koymak ve çözümler önermek ise ana muhalefet partisinin görevidir.
Ana muhalefet partisi sürekli hükümeti suçlayacağına, halka çözüm üreten düşüncelerini ortaya koysa sanırım halkın taktirini kazanacaktır, amma lakin ana muhalefet partisi çözüm üretmekten çok uzak bilakis çözüm üretilmesinin de önünü kesmek için gayret sarf ediyor.
Ülkemizin en birinci meselesi halen terördür!.
Şimdi bizler bunları söyleyince birileri kızacaktır, kızan çözüm üretmiyor ki.
Bir ülkede terör biterse yatırım yapacak insanlar, parasını bankalarda bırakmayacak, insanlarla birlikte çalışmaktan mutlu olacak zevk alacaktır.
Her ülkede güvenli liman önemlidir, ülkemiz dünyada Güvenli Liman olmak için olağan üstü gayret sarf ederken ne yazık ki başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere ülkemizde huzurun bozulması için gayret sarf ediyor, hatta dahada ileri giderek ülkemize yatırı yapacak iş insanlarını ve şirketleri tehdit ediyor; “Türkiye’ye yatırım yapmayın” diyerek kendi ülkesini yabancılara şikayet ederek , başka ülkelerde görülmeyen rezalet düşüncelerin var olmasını sağlıyor!.
Şuna inanıyoruz. CHP ana muhalefet partisi olarak Hükümet olmak istemiyor, CHP Hükümet değil, devlette iktidar olmak istiyor!…
Ülkemizde Kahpeliğin Diz boyu Verdiği günlerde ana muhalefet partisi yanlışlara devam ediyor, hükümet olmak için değil, hükümeti devirmek isteyenlere tam destek veriyor.
Günümüzde halka rağmen hükümeti devirmek mümkün mü?, özellikle ülkemizde mümkün olmadığını 15 Temmuz gecesi ve sonrasında gördük.
Bugüne kadar çeşitli çıkar ilişkileri bozulan ve makam sahibi olmak isteyenler, ülkemizde kaos çıkartmak için var güçleri ile gayret ediyor, ama Türk milleti her ihaneti görüyor ve takip ediyor.
Klavye başında halkı tahrik ederek sokaklara dökmek isteyenler, yaptıkları hatanın bedellerini kendileri ödeyeceklerini asla unutmamalıdır.
NOT; CHP genel başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu kürsüde konuşuyor; “1939 da Zeytin ile ilgili kanun çıkartıyor Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, bunları Erdoğan bilir mi?, bilmez efendim bilmez tarihi bilmez, cahile ne anlatacaksın, anlatamazsın” diyor.
Günün Sözü; ZEYTİN DALI DOSTLUĞUN SİMGESİDİR, HELALLEŞİN!…
YORUMLAR