İLGİNÇ BİR KONUYA DOKUNMAK İSTİYORUM.
Siyasetin dışında bir arkadaşımla sohbet yaparken bana söylediği söz; “HÜKÜMET İLE VATANDAŞIN ARASINA SET ÇEKENMİ VAR?” dedi.
Arkadaşımla sohbet yaparken konuşması içinde bu sözleri sarf edince, ilgimi çekti, aynı sözleri tekrar etmesini istedim!
Evet ilginç bir söz ama “tamda kitabın ortasından” denecek bir söz söyleyince muhabbet bir hayli ilerledi ve söylenen sözde mutabakat sağladık, uzun sohbetten sonra telefonu kapattık!
İlginç değimli?.
Vatandaşımız Hükümetin oluşturan AK Partiye ve MHP ye oy veriyor hemde hiçbir beklentisi olmadan, normal hayat süren vatandaşlar “HÜKÜMET İLE VATANDAŞIN ARASINA SET ÇEKENMİ VAR?” demekten kendisini alamıyor!.
Parti genel başkanları konuşmalarında sık sık; “halkı ziyaret ediniz, halktan kopuk olmayınız, seçimleri kazanmak yetmez, gönülleri kazanmak gerekir” dediklerinde bu sözlerin hayat bulması gerekmezmi?
Siyasette kirlilik başlarsa, çirkin siyaset alır başını gider.
Siyasete hiyararşik yapıda bozulma olur ise, o partide huzur olmaz, birileri kendilerini “bulunmaz Hint kumaşı sayar!.
Bir vatandaş oy verdiği partide samimiyet görmez ise, uzaklaşmayı fark ederse dönüşü olmayan yola gidebilir!
Bazı insanlar öyle noktadaki, adeta “laf cambazı olmuş” konuşurken her sözünün doğru olduğunu söylüyor, kendisi yalanlara inanmış, kendi yalanlarını karşı tarafada inandırmaya çalışıyor!.
Sanırım “HÜKÜMET İLE VATANDAŞIN ARASINA SET ÇEKENMİ VAR?” sorusunun cevabı burada saklı olmalı!.
Hükümet demek Cumhur İttifakı demek, Cumhur İttifakı demek bu ülkenin temellerinin sağlam ayaklar üstünde durması demektir.
Bizler buradan bir şeyler yazdığımızda, birileri “Öküz altında Buzağı arayamaya çalışırsa” karşısında Buzağı yerine başka şey bulabilir!
Yazılanları samimi olarak görmek ve hata var ise ders almak ve telafi etmek gerekir!
Eskiden siyasetçiler için şu sözler sarf edilirdi, “siyasetçiye bir derdinizi söylediğinizde sözleri unutmamak için Sigara paketinin üzerine yazıyorsa, o siyasetçi o derdinize çözü bulamaz, aynen sigara dumanı gibi derdinizi sigara paketi bittiğinde kaldırım atmaya hazırdır” denirdi!
Bugün siyasetçiler notları kafalarına yazıyorlar, çok sıkıştıklarında yanlarında birisi varsa, bunu bana hatırlat” diyerek konunun kapanmasını sağlıyor veya öyle ilginç örnekler veriyorlar ki!, sana itiraz hakkı tanımıyor!!!
Şayet vatandaş oy verdiği Hükümetle, arasında duvar örmeye çalışan siyasetçiyi görmeye devam ediyorsa, o duvar vatandaş tarafından aşılması mümkün olmayan noktaya geliyor!.
Bu düzende siyasetçinin çözemeyeceği bir mesele olabilir mi?
Bazıları ellerinden gelse karşı tarafa kendisini inandırmak için töbe haşa; “ben ölüme bile çara bulurum” demekten kendisini öyle yalanlara inandırmış oluyor!.
Siyasetçi şayet kendinse oy veren seçmenle Hükümet arasında Duvar örecek noktaya gelmiş ise, o kişiden memlekete millete hiç hayır gelmez!
Telefon görüşmesi yaptığı arkadaşım öyle ilginç ve çarpıcı sözler sarf etikti, söylenen sözleri not almak çok isterdim, konuşmanın esintisine kapıldık, notları alamadım dinleyerek sohbetin koyulaştırarak telefonu kapattım ama kendisine şunu söyledim; “HÜKÜMET İLE VATANDAŞIN ARASINA SET ÇEKENMİ VAR?” sözlerin hayatın gerçeğidir, bu sözü alıyor ve haber yapıyorum” dediğimde arkadaşım; “istersen benim adımı da yazabilirsin” dedi.
Bizler bu şehri seviyoruz, bu ülkeyi seviyoruz, hiçbir zaman fedakarlık yapmaktan da çekinmiyoruz!
Bazı insanlar kendileri Hint kumaşı sanıyor, her şey onlar varsa var oluyor!
Ama şunu düşünmüyor; “benden önce bu dünyada bir hata vardı, ben bu dünyadaki canlılar içinde bir nokta kadarım” diye düşünemiyor, karşısındaki insanları da bir anlamda “ya saf veya abartılı olurmu? bilmem ama, “APTAL” yerine koyuyorlar!
Bu yazının altından nasıl kalkarı bilmem ama, bazı uyanık geçinenler kendilerini çok akıllı, karşısındakini de “aldatılan enayi görüyorsa” ki öyle olduğunu görüyoruz, onları dinleyenler asla enayi değildir, ancak nezaket kuralları içinde kendisini saflığa vurarak dinleme gereği duymuşlardır!.
Birileri “ben varsam her şey var, ben yoksam bir şey yapılamaz” düşüncesi ile karşı tarafa sözlerini inandırıcı olarak görüyor ise, bunda ne kadar yanıldığını görecektir!
Bazen saf kalpli insanlar saflık tarafına yatarlar, ama sonuçta saf olmadıklarını işin sonunda ortaya koyarlar.
Vatandaşlar; “ben bu partiye gönül verdim, ama şu yetkili yalan konuşuyor, yalanlarına öyle inanmış ki, yalanına kendiside inanıyor ve bizi oy verdiğimiz Hükümetle aramıza duvar örmeye çalışıyorlar, bunu neden yapıyorlar? Anlamak mümkün değil” demekten kendilerini alamıyorlar!
Seçimler yaklaştı, artık taklacılar, yağcılar, Pastadan nemalanmak isteyenler çok olur.
Bugün birileri kenarda bekliyor; “acaba ben kimin adına yalan konuşsam da ortadaki pastadan nemalansam” diyerek tetikte beklerken, bizim gibi saflarda, karşı taraftakilerin dürüst olduğunu düşünerek samimiyet bekliyor!
Sıkça anlatmaya çalıştığım be yazdığım; “MAL SAHİBİ MÜLK SAHİBİ, HANİ BUNUN İLK SAHİBİ” sözleri o kadar kıymetliki!, bu sözlerin ne anlama geldiğini bildiği halde hatırlamak istemeyenler, bugün önemli yerlerdeler!.
Hani denirya; “BU DÜNYA SULTAN SÜLEYANA KALMAMIŞKİ” yalanı kırk takla atarak söyleyenlere kalsın!!!
Günün Sözü; Verirsen bir kere hamd ederim, Vermezsen bin kere.. Bilirim ki, Verirsen ben istedim diye, Vermezsen sen istedin diyedir..
YORUMLAR