Cemalettin Bilgin

HAYATIN ANLAMLI OLDUĞU AN!

Hayatın anlamlı olduğu anlar vardır, bizde o anı 27 Ekim Cuma günü  yaşadık!.

Hayatın anlamlı olduğu anlar her an mı olur?, bilmem ama, bizler Cuma sabahı güzel bir an daha yaşadık.

Benim güzel ve özel dostlarım vardır, bunlar içinde Yalçın Tuzemen kendisine has özellikleri vardır, sıkça yanıma gelir, çay içeriz, bir şey anlatmak istediğinde veya Yörenin Sesi Canik gazetesi masamda olduğunu gördüğü an gelir alır; “bu bana lazım”  der, bazen oturur çay içer bazen alır yan komşumuz terzi Veli ustanın yanına gider orada okur sonra evine götürür.

Evet; “Hayatın Anlamlı Olduğu An” dedik o zaman sonunu getirelim.

Yalçın kardeşim sabah geldi, gazeteyi aldı, sonra elleri ile işaret ederek yaşlılık maaşını ne zaman alacağını söyledi ve işaret etti, cebinden az miktarda 10 TL lik paraları çıkarttı; “aha para baksana, para dayanmıyor”  dedi! bende “boş ver ne yapacaksın parayı, bak bende o kadar para yok!” dediğimde, cebindeki parayı çıkarttı, “al bu parayı sana lazımsa” dedi!!!

İşte; “İpin koptuğu an” denir ya!!!

Yalçın dostumun bu sözleri benim birden dünyamı aydınlattı, etrafımda sanki yıldızlar uçmaya başladı, nutkum tutulurken; “bırak parayı otur da çayımızı içelim” diyebildim!!!

Çayı içe bahane ile bir süre durdum, yutkundum, Yalçın kardeşime teşekkür ederim” dedim.

Yaşadığım bu anı yalçın kardeşimin anlaması mümkün değildi, sanki beni rahatlatmak için sözlerine devam etti; sabah Orha’nın Çay ocağına gittim bir Çay içtim 4 lira aldılar bana 1 lira geri verdiler” dedi!

Evet bir taraftan çayımızı yudumlamaya çalışırken Yalçın kardeşimin dertlerini dinledim!

Yalçın kardeşim kendi dünyasından bir şeyler anlattı, o anlattıkça ben rahatladım ve kendisine şunu söyledim; canın çay içmek istediğinde buraya gel çay ikram ederim” dedim, kısa bir çay molasından sonra, kıymetli dostum Yalçın elini cebine yine attı, onluk TL yi çıkarttı; lazımsa vereyim” diyerek parayı uzattığında, gülümseyerek; “Allah razı olsun, lazım olunca senden isterim” dedim, o mutlu oldu; “hadi eyvallah” dedi ve işyerinden ayrıldı!!!

Aradan bir zaman geçmesine rağmen halen duyu seli içindeyim, yazarken ellerim titriyor!!!

Yaşadığımız dünyada “iyiler bitmez” denir ya, işte öyle bir an yaşadım!.

Bir gariban, Allah dostu kardeşim, imkan buldukça 5 Vakit Namazını kıldığını görüyor ve şahitlik ederim.

Kendi halinde, devletten aldığı yaşlılık maaşı ile hayatını akrabası ile yaşıyor, cebinde parasının olmasını istiyor, “para lazım oluyor” diyor, bazen tesbih, bazen aldığı ayakkabılarını gösteriyor, aldıklar ürünlere kaç TL verdiğini de söylüyor!!!

Evet; hayat böyle bir şey!.

Bir Allah dostu, kendi halinde bir insan,  şaka olsun diye “bende o kadar para yok” dediğimde bana cebindeki bütün parayı vermek için gayret eden bir insan günümüzde kaç tane vardır?

Hani derler ya; hısımın değil, akrabam değil, selam verdiğim sohbet ettiğim bir gariban insan!!!

Günümüzde alacağımızı alamazken, alevera dalaverelerle borcunu ödemek istemeyenlerin var olduğu günümüzde, cebindeki bütün parayı bana vererek ihtiyacımın giderilmesini istiyor!.

Yalçın dostumun cebindeki, elindeki paranın toplam olarak 100-200 TL arasında  olduğunu düşünüyorum. Cebinden çıkarttı gördüğüm kadarı ile miktar bu olduğunu düşündüğüm bir para, benimde cebimde o kaar para var sanırım!!!

Mesele burada para meselesi olmadığını herkes anlamıştır!.

Alın terimizle yaptığımız işlerin parasını bizler alamazken, Devletin kendisine hiç değilse yaşaması için verdiği üç-beş bin TL yi zengin gönlü ile bizlere vermek isteyen bir DOST, bir iyilik insanı!bizler zaman zaman, Yalçın kardeşim, Duran kardeşim, Osman Kardeşim, Ferhat kardeşim, Veli kardeşim ve pek çok Allah dostu insanlar bir araya gelince sosyal medyadan paylaşım yaparım!.

Bizlerin yaptığı paylaşıma karşı bazı insanlar bana; “neden bunları paylaşıyorsun” diyorlar veya mırıldanarak beni eleştiriyorlar!

Beni kimin eleştirdiği değil, benim etrafımda var olan gerçekleri görmek gerekir!

Bizler evet haberciyiz, bizler için her resim karesi bir haberdir ama, o haberin içeriğine bakmak gerekir!!!

Paylaştığım resimleri anlamak ve ona gerçek anlamda anlam kazandırmak gerekir!

Yani şunu demeye gayret ediyorum. Ey dostlar, arkadaşlar, hısım ve akrabalar, sizler, bizler bu dünyada sağlıklı yaşıyoruz ama, bizlerin dışında bu dünyada etrafımızda yaşayan bu dostlarım var, kimisi konuşamıyor, kimi anlatamıyor, kimisi yürüyemiyor! Ama onlar bizi ziyarete geliyor veya bizlerin onların yanlarına gitmemizi istiyorlar! yani bu dünyada yalnızca biz sağlıklı gözüken insanlar yok!!!

Sanırım dünyada yaşamanın tadı, özelliği ve güzelliği , bu dünyada bizlerden başka  insanlarda yaşadığını anlamak, fark etmek ve fark ettirmek gerekir!.

Biliyorum, bazı insanlar, paylaştığım resimlerden dolayı içlerinden beni eleştiriyordur, hatta çay içerken, hatta aynı masada yemek yerken beni eleştirenler, bir iki dakika veya saniyeler içinde, “Evet bu dünyada bizler varız ama, başkaları da yaşıyor” demelerini bekleriz!

Bu duygular içinde yazıma son noktayı koymak üzere iken Duran kardeşim geldi, kendi dünyasında baz sözler söyledi, Bana maske verirmisin” dedi, maskeyi her zaman olduğu gibi bugünde verdiğimde masaya para bıraktı!!!

Dedi ki; maskenin parasını vereyim bana çay söyle” dedi!.

Çayımızı söyledik, maskesini verdik, yazımıza noktayı koyduk!!!

Günün Sözü; “Bir şey senin kaderinse, senden başkasının olamaz!”

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.