2020 yılına hızlı girdik, ne kadar Musibet var ise hemen hemen hepsini yaşamaya başladık.
İnsan katliamları, Trafik kazaları, Depremler, Çiğ felaketleri derken Dünyayı sirkeleyen Korono Virüsü ve devamında Çekirge istilası.
Geçen yıl Yazıcık kasabasına ziyarete gittiğimde karşıma Çekirgeler çıktı, şaşırmış idim birkaç resim çektim paylaştığımda bazı insanlar paylaşım ile ayal etti inandırıcı olmadığını düşündü, Yazıcık kasabasına gittim geri dönüşte yine Kuyucak köyü ile Aydoğmuş köyü bölgesinde bulunan Çekirgeler doğayı adeta işgal etmiş gibi idi, yine birkaç kare resim çektim ve Niksar’a geldiğimde ilgili arkadaşlara konuyu ilettim, devamını takip etmedim.
Çekirge konusunu unutmamıştım, Kuyucak köyü muhtarına ve Aydoğmuş köyü muhtarı ile bir zaman karşılaştığımda, “nedir bu Çekirge meselesi” dediğimde verilen cevap; “Çekirgeler arazideki mahsulü perişan etti bu sene doğru dürüst mahsul alamadık” demişlerdi, konuyu dile getiren haber yapmak için biraz araştırma gereği duydum, ancak biz harekete geçmeden, Çekirgeler harekete geçmiş oldu.
Derdi de, dermanı da cenabı Allah verir, her şerde vardır bir hikmet diyerek başlamak gerekir aslında.
Derdi veren Allah, dermanı da verdiğine göre önemli olan o derdin dermanını ararken, bizlere sunulan nimetlerin kıymetini bilmektir.
Derdi Allah verir, Dermanı bulmak için imkanlar verir, verilen imkanları kısa zamanda almak ise insanlığın hünerine kalmış bir iştir.
Çekirgeler yeniden gündeme geldiğinde bilim insanı olmasak da, insan mutlaka kendince çözümler üretmeye başlıyor.
Geçen yıl Muhtar arkadaşlarla konuştuğumuzda İlaç mücadelesinin her zaman yeterli olmadığını söylediler, ama geçen zaman içinde başka bölgelerde de aynı sıkıntılar yaşandı ise tarım bakanlığı mutlaka ülkemize doğru gelen Çekirgeler konusunda bir tedbir almalı idi, kim nasıl tedbir alır bilmeyiz ama, insanlar asla çaresiz değildir.
Çekirgeler gündeme geldiğinde oturduğumuz yerden biraz araştırmak istedik, Çin devletine ülkemizden ciddi oranda Çekirge ihraç ediyormuşuz, mademki Çin devletine Çekirge ihraç ediyor isek, ülkemize gelen Çekirgeleri toplayıp Çin devletine ihraç etmek aklıma geldi, hiç tereddüt etmeden kısa bir paylaşım yaptım; ÇEKİRGELERİ FANLI bir sistemle toplayıp uygun saklama imkanları ile Çin devletine ihraç edelim” dedim.
Delinin birisi kuyuya Taş atar, Kırk akıllı çıkartmak için uğraşırmış, bizimkide ona benzeyecek.
Çekirgeler istilası ile kısa zamanda İlaç mücadelesi yapıp başarılı olmak mümkün olmadığı söylendiğine göre hem doğanın fazla tahrip olmaması, başka canlılara zarar vermemesi bakımından havada veya karada varlığı gözüken alanlara FANLI bir sistem kurup, çekirgeleri toplamak nasıl olur?.
Bana birileri deli diyebilir, bir icadın ortaya çıkmasının mutlaka bir nedeni vardır.
Eskiden evlerde Süpürgeler vardı, her taraf tertemizdi, Doğal idi, zararlı ne var ise temizlerdi.
Şimdi Elektrikli Süpürgeler çıktı, evler farklı hale geldi, Süpürgeyi nereye tutsan şak diye kapıyor, ne var ne yok alıp torbaya dolduruyor.
Mademki evlerdeki temizlik için uygun cihazlar üretildi, Doğayı tahrip etmek için yola çıkan çekirgelerin toplanması için güçlü emiş yapan “Çekirge Toplar” makinası üretmek çok zor olmasa gerekir.
Dünyada kısa zamanda, bir icat yapılacaksa bizim Türk miletinin zeki insanlar yapacaktır, süslü püslü icatları sonra başkaları yapar, onun patentini, isim hakkını alır, 100 TL ye ürettiği ürünü bizlere 1 milyona satar.
Teklif bizden, mademki ortaya Çekirgeler istilası çıktı kısa zamanda hemen harekete geçmen gerekir, bu icat memleket faydasınadır, şayet bu icat yapılmaz ise, buradan bir yeni fikir daha ortaya atalım, bizim bölgemizde çekirge istilası olur ise köy muhtarları evlerindeki Elektrik Süpürgelerini alsınlar, bol miktarda süpürge torbasını da alarak Çekirgelerin geçtiği bölgelerde nöbet tutarak Elektrik Süpürgeleri ile Çekirge avına çıksınlar!.
Hemen birisinin aklına bir şeytanlık gelecektir; “arazide Elektrik nerden alacak?” diye, dağlara bayırlara piknik yapmak için, Dondurma satmak için Jeneratör koyanlar olduğuna göre Jeneratörle Elektrik işini de çözmüş olurlar.
Çekirge istilası pek çok ülkede can yakmaya başlamış işin şakası falan olmaz, bizler bu mücadele düşüncemizi Tokat Tarım İl Müdürü Ahmet beye ilettim, konuyu Ahmet beye ilettiğimde içinden; Cemalettin kafayı yedi herhalde” demiş ise de şaşmam.
Günümüzde bir hastalık ortaya çıkınca ilk düşünce kimyasal maddeler kullanılarak mücadele akla geliyor.
İşin başında dedik, Cenabı Allah bir musibet veriyorsa bunun bir nedeni mutlaka vardır hatta birkaç nedeni vardır ve verilen musibetin veya hastalığın mutlaka karşılığı olan şifada vermiştir.
Dünyayı insanlığın emrine sunan cenabı Allah verdiği nimetlerin kıymetinin bilinmesini ister, ama insanlar ısrarla hata yapmaya başlayınca, insanlara vermiş olduğu onlarca nasihatten anlamayınca bir Musibeti vererek insanların uykudan uyanmasını sağlar.
Dünyada bir dönem “Deli Dana” hastalığı çıktı, bunun için insanlar çözüm için çare aradılar, Deli Dana Hastalığı şu an için unutuldu, bunun nedeni ne idi?, sanırım Büyük baş hayvanlara verilen Yemlere katılan “Kemik Unu ve Kan” eklenmesi hastalığın meydana gelmesine neden oldu bu oranların düştüğü söyleniyor, Hayvanların beslenmesinde insanlar hatalı yem yapmakta ısrar ederler ise, bir gün bir başka hastalıkla karşılamamız an meselesidir.
İnsanlar her musibetten ders çıkartması gerekir.
Kuş Gribi neden bir hastalık, virüs çıktı insanlar işin kolayına kaçtılar, doğada, bağda ve bahçede ne kadar Tavuk var ise, ne kadar uçan canlı var ise katliama tabi tutuldu, havada kara da Tavuk, Kuş türü nerede ise canlı kalmayacak şekilde canlı canlı katledildi, insanlık unutuldu, cenabı Allah insanlara bir uyarı daha verdi, Keneler meydana geldi, keneler kısa zamanda insanların ölümüne neden oldu, şimdi Kene mücadelesi Doğal yollardan yapılmaya başlandı ama doğada var olan zararlı kenelerin sonu ne zaman biter bunu bilmiyoruz.
Ölüm Hak, Miras helal denir. İnsanlar ölecekse mutlaka bir nedeni olacaktır, şayet Miras memeye bizlere sunulan dünya nimetlerinden yemek nasip olacaksa gerekli tedbirleri alarak, sağı solu kırmadan, Allah’a sığınarak, onun verdiği nimetlere şükrederek, insanlığın katledilmemesi için, Doğanın daha fazla tahrip olmaması için, insanca yaşamanın kuralları için hayatımıza devam etmeliyiz.
Günün Sözü: BİR MUSİBET, BİN NASİHATTEN İYİDİR
YORUMLAR