Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’tan resmi araçlarda tasarrufa gidilmesi konusunda açıklama yaptı.
Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak’tan beklenen açıklama geldi, “Tüm kamu kurumlarının kiralık ve kuruma ait araç envanteri çıkarılıyor. Araçların sınıfları düşürülüp sayıları azaltılacak. Türkiye’de üretilenlerin kullanımı zorunlu olacak.” dendi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı diğer kurumlardaki araçlara hâkim olacaktır ama belediyelerdeki araçlara hâkim olabilecekler mi, sanmıyorum. Hele birde hizmet alımı denen bir uygulama varken bu iş nasıl olacak?, hizmet alımı belediyelerin rahatlatması gereken bir sistem olarak hayat bulurken, maalesef artık “Hizmet alımları” belediyeleri batağa sürükleyen bir sisteme dönüşmüş oluğunu görüyoruz.
Bir önceki belediye döneminde belediye personeli fazla olduğu için hizmet yapamaz noktaya gelmişti. Hükümet; “Fazla personelin varsa bana bildir.” dedi, Niksar Belediyesi “40 personelim fazla” dedi devletin havuzuna personeli gönderdi. Belediye kadrosu rahatlamıştı ki, seçimlere doğru ipin ucunun kaçtığı görüldü.
Mahalli seçimlerden sonra yeni seçilen belediye başkanı personel sayısını katladıkça katladı, artık belediyenin geliri personel maaşına yetmez noktaya gelince, sürekli banka kredileri ile maaşlar dönenmeye başladı. Maaşlar dönemi geldiğinde belediyeye hizmet veren işletmeler para alamaz noktaya geliyor.
Niksar Belediyesi bugün itibaren belediyecilik tarihinin en savurgan araç parkına sahip konumda olduğunu görüyoruz, hiçbir belediye başkanı döneminde 2014 mahalli seçimlerinde belediye başkanlığını kazanan ve halen belediye başkanlığı yapan Özdilek Özcan dönemi kadar araç konusunda savurganlık yapan bir belediye başkanlığı dönemi yaşamamıştır.
Niksar Belediyesinin araç sayısını bilen var mı? Belediye Meclisi üyesi arkadaşlara sorsak, belediyede kaç tane hizmet aracı var?, kaç tane makam aracı olarak kullanılan araç var?, kaç tane kiralık araç var?, araç kullanmadan belediyeye gelen personel kaç tane diye sorsak bilen var mı? Halkın gördüğünü tabi ki bizlerde görüyoruz, nerde ise çoğu belediye personelinin altında resmi araçlar cirit atıyor, belediyede araç şoförü kaç tane?, kaç kişi belediyenin resmi aracını kullanma hakkına sahip?, kaç kişi araç kullanma ehliyetine sahip?, bilen var mı?.
Niksar Belediyesi belediyecilik tarihinin en savurgan belediyecilik örneğini verdiğini halkımız söylüyor, halkımız “Neden haber yapmıyorsun? eskiden olsa kıyamet kopartırdın.” diyor, haklı mıdır, evet haklıdır.
Şimdiki nesil orta yaş ve ileri yaştakiler hatırlarlar, rahmetli Cavit Tahmiscioğlu Vinlis Cipi makam aracı olarak kullanırdı, bu araç diğer hizmetler içinde giderdi, sonra rahmetli Şevki Üngör Reno Stayşin tipi bir taksi aldı, onu makam aracı olarak kullandığı gibi hizmet aracı olarak da kullanırdı. Sonra rahmetli Selahattin Hançer döneminde bir Doğan taksi makam aracı olarak hizmet vermeye başladı, devamında Sayın Ahmet Duran Ünverdi bir dönem aynı aracı makam aracı olarak kullandı, ikinci başkanlık döneminde Opel taksi aldı. 7-8 yıl makam aracı olarak kullanıldı, daha sonra Sayın İdris Şahin döneminde bu aracın yenilenmesinin şart olduğu ifade edildi, İdris bey Ayvaz Suyu Fabrikasından alacağı karşılığı bir Mercedes marka taksinin alınması ile birlikte Niksar’da kıyametler koptu, Mercedes taksinin hikâyesi İdris beyin seçim kaybetmesine neden oldu…
Sonra Sayın Duran Yadigâr başkanlığa seçildi, Yadigâr Mercedes taksiyi senaryolaştırarak seçimin galibi oldu. Mercedes taksi Niksar belediyesine ait olduğu halde bir süre garajda bekletildi. Yadigâr şehir içinde Opel Taksiye biniyor, halka “Mercedes Taksiye binmeyen başkan” olarak imajı veriyor ama, Şahinli köyü tarafından şehir dışına çıkınca Siyah Mercedes’e binip gidiyordu.
Bir gün Amasya’ya gittiğim bir dönemde baktık ki Niksar Belediyesinin Siyah Mercedes’i Amasya sokaklarında tur atıyor, makam şoförü rahmetli Duran kardeşime dedim ki; “Ayıp oluyor, başkan belediyeye ait araca şehir dışında biniyor, şehir içinde binmiyor, gereksiz hareketler belediye başkanına yakışmıyor söyle de her zaman binsin.” Dedik, sonra Mercedes’e binmeye başladı, kısa zamanda Yadigâr da kendi döneminde KİA marka Cip aldı, Opel satıldı, canı hangi araca binmek isterse ona bindi. KİA Cipe binmenin ne anlamı var ise başkan daha çok KİA ciple gezdi, ilerleyen dönemde Mercedes’i sattırdı ve 2014 Mart seçimlerinde Özdilek Özcan seçimleri kazandı, Özcan seçimlerden kısa süre sonra AUDİ marka yüksek kapasiteli taksiyi makam aracı olarak aldı. Bu aracın alımında da bir hayli şaibeler söylendi, “Temizlik işini alan firma aldı.” falan dense de, sonuçta belediye başkanının makam aracı olarak kullanıldı, şimdi AUDİ marka makam aracı, KİA marka makam aracı hizmet veriyor. Başkan yardımcısı için sanırım kiralık bir taksi var, daha önce diğer hizmet araçları ekonomik olduğu için kullanılırdı, bugün kaç tane makam aracı var?, bizde bilmiyoruz, ama her birim yetkilisi veya müdürünün altında makam araçlarının olduğunu herkes bilir.
Makam sahibi olanların dışında, özel pozisyon içinde olanlara da araçların tahsis edildiği görülüyor, anlayacağınız Niksar Belediyesinde araç konusunda lüks hayat sürüyor.
Niksar Belediyesinde kaç tane müdür ünvanlı insan var?, bilmiyoruz ama, her müdür ünvanlı arkadaşın araçlarla gezmediğini de ifade etmek isteriz ama, araçların hizmet dışında 24 saat şehirde veya dışında cirit attığını Niksar’da yaşayan insanlar söylüyor.
İnşallah yanlış bir şey yazmamışımdır, sadece şöyle bir zaman tüneli serüveni yapmaya çalıştık.
Şunu ifade etmek isterim, Niksar Belediye Başkanı en iyi arabaya binmelidir, Niksar’ı temsil eden insanın kötü bir araca binmesini istemeyiz.
Günümüzde zaten kötü denecek araçta yoktur, eski model araçlar petrol düşmanı gibi benzin ve mazot yakması dışında bir meselede yoktur.
Hani derler ya “AT BİNİCİSİNE GÖRE KİŞNERMİŞ” Belediye Başkanı Özdilek Özcan çevresine sınırsız harcama yetkisi verince, çevredeki birileri dün binmeye eşek bulamazken bugün araçlarda cirit atması kaçınılmaz olur.
Bu dönemdeki belediye başkanı Özdilek Özcan 7 ay sonraki dönemde belediye başkanı olacak kişiye ne kadar borç batağı bırakacağını bilmiyoruz, tahminen 50-60 milyon TL borç bırakacağı ifade ediliyor.
Belediye Başkanı Özdilek Özcan, belediye başkanlığını devraldıktan sonra, önceki belediye başkanlarının; rahmetli Cavit Tahmiscioğlu, Şevki Üngör ve Selahattin Hançer dönemlerinde yapılan ve belediyeye ciddi gelir getiren menkul ve gayrimenkullerini satarak kaç lira gelir elde etti? ve bir dönem dolmadan belediyeyi borç batağına sürükledi?.
Niksar Belediyesi araç hovardalığı konusunda sanırım 1.’likte kalır, hizmet alımlarını takip edip yazmadık, işin o tarafına bakılmış olsa sanırım borç batağına saplanmanın nedenleri olarak “Hizmet alımı” uygulamasının ne kadar lakayt kullanıldığı anlaşılır.
Şu notu da düşelim; Niksar Belediye Başkanı Özdilek Özcan’ın “ÖZEL KALEM HARCAMASI” nın rakamını bilen var mı?, söylentiler doğru ise milyonları aşan başkanın harcama kaleminin olduğu ifade ediliyor.
Seçimler yaklaşıyor, seçimler yaklaşırken herkes topladığı taşları birer birer atmaya başlayacaktır. Borç batağına saplanan bir belediye anlayışını bakalım Özdilek Özcan nasıl açıklayacak?.
Bugüne kadar ilk defa Niksar Belediyesinin savurganlığına işaret ediyoruz, bunun nedeni de Maliye ve Hazine bakanı sayın Berat Albayrak beyin belediyeler tasarruflu olmalı” şekildeki açıklaması oldu.
Sahi şunu da atlamayalım, Maliye ve Hazine Bakanı deyince aklıma FETÖ terör örgütüne ait Bengiler mahallesindeki bina aklıma geldi, başkan bu binanın bacanağında kalması için çok çaba harcadı ama, sanırım yeni Maliye ve Hazine Bakanımız işi çok ciddi tutunca bakanlığına bağlı malların nerelerde kaldığını sormuş olmalı ki, FETÖ elemanlarından devletin malını kaçırmak isteyenler, amaçlarına 2. 5 yıl başarılı oldular, 2.5 yıl sonra Maliye Hazinesi “devletin malına el koyamazsınız” dedi ve binayı “Özel Asrın Lisesi” sahiplerinin elinden aldı.
Cemalettin Bilgin olarak 2.5 yıl mücadele yaptım, ben amacıma ulaşmanın mutluluğunu yaşarken, Hazine ve Maliye Bakanlığında memur olan bir bayan FETÖ terör örgütünden binayı alan akrabalarının elinden binayı bakanlık aldığı halde bana en ağır hakaretleri ve iftiraları atarak benim toplum içinde yıpranmama vesile olmaya başladı!.
Ne ilginç değil mi?, Hazine ve Maliye Bakanımız sayın Berat Albayrak “Belediyeler tasarruflu olsun, araçlar konusunda tasarruf sağlansın” şeklindeki açıklamalarına bizler destek verirken bakanlığın emrini yerine getirmesi gereken Niksar Belediyesi savurganlığına devam ediyor, bakanlıkta çalışan bir memur, kendi çalıştığı bakanlık yetkilileri terör örgütünden mal alınamayacağını, alınan malın “Maliye Hazinesine” devrolma işini tamamlıyor, memur bayan bana en ağır hakaretleri yapıyor, sonrada kendilerini vatan severler tarafında gösterip, devlete milyonlarca lira değerindeki binayı kazandırdığımız için bizleri hainlikle ihanetle suçlayan yazılar yazıyorlar.
Peki Allah aşkı için birileri şu sorunun cevabını versin; 1- terör örgütleri ile ticaret yapmak, mal almak ve satmak suç değil mi?. 2- Niksar Özel Asrın Lisesi sahipleri devletin malını 2.5 yıldır bedavadan kullandı, terör örgütüne ekonomik katkı sağladı bu suç değil mi?. 3- Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde çalışan bir devlet memuru kendi bakanlığının çalışmaları içinde, devletin olması gereken binayı, Maliye Hazinesine Tapu Sicil Müdürlüğü kayıtları ile tescil yaptırdıktan sonra bir gazeteciye, devlet ve millet yararına yazı yazdı iftira ve hakaret yapmalımıdır?. Aslında bu soruların cevabını AK Parti İlçe sayın Kemal Yılmaz vermesini isterim. Kemal bey kardeşimiz İktidar partisinin Niksar temsilcisidir.
Günün Sözü: AK KOYUN, KARA KOYUN BİR GÜN BELLİ OLACAK.
YORUMLAR