yesilniksar

AHİLİK KUTLAMASI GÜZELDE!.

Ahilik günü kutlaması Eylül ayının ilk haftasında başlıyor, bazen bir hafta, bazen iki haftalık süreçte kutlamalar devam ediyor.

AHİLİK NEDİR?.

Ahilik 13. yüzyılın ilk yarısından 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar Anadolu’da, Balkanlarda ve Kırım’da yaşamış olan Türk Halkının sanat ve meslek alanında yetişmelerini, ahlaki yönden gelişmelerini sağlayan bir kuruluşun adıdır.

Ahilik, Anadolu’da ve Müslüman Türklerin toplu bulunduğu kentlerde gelişen, yapısında Türk törelerinden izler bulunan, kötülüklerle savaşı, hoşgörü ve özveriyi ana ilke olarak benimseyen, üyeleri arasında geniş ve sağlam bir dayanışma bulunan, dinsel bir örgüt olmamakla birlikte, tarikatçılar gibi tekkeler kurup akşam yemeklerini bir arada yiyerek ibadetlerini birlikte yapan ve çoğunluğu zanaatçı erkeklerden oluşan büyük bir esnaf örgütüdür.

Ahilik 13. Yüzyılda başlamış asırlardır devam eden önemli bir hayat tarzı iken bugün bu gelenek bazı yerlerde “kutlanmak için” kutlanıyor.

Büyüklerimiz şunları söylerdi; aynı bölgede bulunan aynı özelliklerdeki iş yeri sahipleri kendisi alış veriş yapıp, aynı özellikte olan bir başka işyeri alış veriş yapmadığını görünce müşteri geldiğinde; bende yok karşı taraftaki şu işyerinde var” diyerek komşusunun alış veriş yapmasını çoluk çocuğunun rıskını temin etmesini sağlarlarmış!, bugün böyle bir babayiğitlik yapan var mıdır?, bırakınız komşusuna göndermeyi, kendisinde olmadığı halde komşusu veya aynı benzeri işyerinde o malzemenin olduğunu bildiği halde, insanları o tarafa göndermeyip bu şehirde bu malzemeyi bulamazsın” diyerek kendi şehrinde olan işyerinden alış veriş yapılmasına tahammül edemeyenlerin olduğu bir şehirde yaşıyoruz.

  1. yüzyılda başlayan çok değerli esnaf geleneği 21. Yüzyılda bitme noktasına gelmiş.

“Baş başa bağlı, baş padişaha” diye güzel bir söz var, bu söz günümüz için önemli olduğunu düşünüyoruz. İşin başındaki insanlar samimi olur ise bu samimiyet ve güzellik aşağıya doğru sirayet eder, esnaflar sevgi ve saygı ölçüsünde yoluna devam eder.

Niksar’da “Ahilik” haftası kutlaması yapılacak, beraberinde “Ahi Pehlivan” anısı içinde 3. Ahi Pehlivan Güreşleri de yapılacak.

Bir şehirde etkinlik olması o şehir için yeni bir çalışma ve hareketlilik meydana getirir, şehir tanımayan insanlar şehri tanımış olur.

Şehirde yaşayan insanlar mutlu  ise, mutlu olur ise yapılan etkinliğin anlamı vardır.

Niksar’da yaşayan insanlar mutlumudur?, sanmıyoruz.

Niksar Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve Ticaret ve sanayi Odasının birlikte kutlayacakları Ahilik haftasının mutlaka bir anlamı vardır, bu esnaf grupları Niksar Belediyesi ile birlikte haftayı kutluyorlar, o zaman bu esnaf teşkilatları Belediye başkanı ve ekibine şunu sormalılar; başkan Belediye olarak alış verişlerini Niksar’dan mı yapıyorsun?, Niksar esnafından yaptığın alış verişlerin ödemesini, yoksa Niksar dışından yaptığınız alış verişlerininmi  ödemesini yapıyorsun?, diye sormalarını isterim!..

AHİLİK HAFTASI özel bir gün, Esnaf ev Sanatkarın ilkeli, kaliteli, namuslu ve şerefli ticaret yapmasını sağlarken, yöneticilere bu grup mesaj vermesi gerekiyor.

Esnaf grupları kendileri kutlama yapmış olsa bu soruları sormayacak idik, lakin belediye yapınca bu ve daha fazla soru  sormak durumunda kalacağız.

Niksar Belediyesi “AHİ PEHLİVAN” ismini kullanarak Güreş müsabakaları yapıyor, ama ismini kullandıkları saygıdeğer bir İslam aliminin mezarına, türbesine sahip çıkmıyor, Ahi Pehlivan Hazretlerini mezarı içler acısı durumda, hele birde türbenin maketi yapılmış sembol olarak Şair Emrah baba türbesinin yanında bulunan yere bakıldığında yaparken, bizlerin yarısı kadar isimler hakkında program yapanlar dikkatli olsalar sanırım eleştiriler olmaya bilir, hem insanların ismini kullanacaksınız, hem Ahilik adına program  ve kutlama yapacaksınız, Niksar Esnafının parasını ödememek için çaba harcayacaksınız!…

Ahilik Haftası kutlaması Niksar’daki esnaf gruplarına yakışır ama, Niksar Belediyesine yakışmıyor, AHİLİĞİN ne anlama geldiğini bilmeyenler yönetici olunca böyle üzücü ve düşündürücü soruların muhatabı olunur.

Birileri; “ben istediğimi yaparım” demeye devam eder ise, bizlerde soru sormaya ve halkımızla var olan gerçekleri paylaşmaya devam ederiz.

Bir şehrin Şehrül Emini sıfatını taşıyan insan bu ismi layık olmalı ki, o şehirde huzur ve mutluluk olsun.

Atalarımız ne demiş?, “Dilin kemiği Yok” istediğin gibi evir çevir iftira at!. hele birde vicdan olmayınca, kalbinde Allah korkusu, Peygamber sevgisi yoksa, ne Ahilik işe yarar, nede Şehrül Emin ismi.

Niksar Esnaflarının dertlerini yazmaya kalmış olsak sanırım her gün sayfalar dolusu yazı yazarız.

Günümüzde şöyle ifade ediliyor; Şehrin emin kişisi, emin insan, Yani bu günkü manasıyla seçilmiş belediye başkanı, şehrin imarından, turizminden, çöpünden, suyundan, çevresinden ve o yerleşim yerinde yaşayanların refahından sorumlu kişi”.

Geçmişten günümüze gelen Şehrül-Emin düşüncesi; Şehrül-Emin olmak demek Şehri ve içinde yaşayanları emanet bilmek, bu emanete ihanet etmemek. Şehrül-Emin olmak; bir şehrin güvenilen idarecisi olmak. İdare ederken Hazreti Ömer gibi adil, Hazreti Ebu Bekir gibi sadık. Hazreti Ali gibi vefalı ve yiğioranında içler acısı halini görmek mümkündür.

Bir şeyler yazmamak için bizler mücadele

olmak.

 

Şehrül-Emin olmak; bir şehrin halkına hizmet ederken hakka, hakka hizmet ederken halka  hizmet ettiğini bilen olmak.

 

Şehrül-Emin olmak; sevilmek, sayılmak, hissedilmek, diğer bir deyişle hissetmektir.

 

Şehrül-Emin olmak, Hak pişirmek, hak dağıtmak, hak gözetmektir. Burada bahsettiğimiz asıldır, manadır, tariftir.

 

Şehrül-Emin Şehrin emin kişisi, emin insanı. Yani bugünkü manasıyla seçilmiş belediye başkanı dır. Bu da şehrin imarından, turizminden, çöpünden, suyundan, çevresinden, bünyesinde bulunan şirketlerden ve o yerleşim yerinde yaşayanların refahından vb. gibi şeylerden sorumlu kişi.

Bu kadar anlamlı bir makamda oturmak herkesin karı olmuyor, zaten olmamalıdır.

Mahalli seçimler yaklaşıyor, Niksar inşallah bu kez yukarıdaki düşüncelere layık bir insanı seçmeyi başarır, aksi taktirde Niksar bir daha yanlış bir seçim yapar ise, hani halk tabiri ile Niksar’ı asvalttan Jiletle kimse kazıyıp ayağa kaldıramaz Niksar hızla köy olma yolunda ilerlemeye devam eder.

Ahilik Haftasında keşke bu olumsuz düşünceleri yazmamış olsa idik, ama yapılmayan, insanlara sıkıntı yaratan idarecileri bugün yazmayıp ne zaman yazalım?.

İş merkezi yapılıyor yapılan işyerlerini Elektrik aboneleri yok, Belediye iş merkezinin yapılıp hizmete açılması aylar oldu, halen işyerlerini Elektrikleri yok, ana caddede işyerleri bomboş bekliyor.

Oto Pazarı yapılıyor, araç satışı yapanlar; “nasıl bir iş  alanı yapıldı ise karşılıklı iki araba konunca insanların geçeceği yer yok” diyorlar,  yapılan işlerde ciddi usulsüzlüklerin olduğu sözleri arşı alayı geçiyor, insanların sözleri çok ciddi bunlar mutlaka sorulmalı, doğru ne ise ortaya çıkmalıdır.

Günün Sözü: Şehrül-Emin olmak, Hak pişirmek, hak dağıtmak, hak gözetmektir.

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.