misafir Kalem; Erol Şekerci

Faşizme Prim Vermeyeceğiz Ben,

Faşizme Prim Vermeyeceğiz

Ben, 1877-78 Osmanlı-Rus harbi sonrasında Batum’dan Anadolu’ya hicret etmiş muhacir bir ailenin evladıyım.

Evet, kölen olarak Gürcüyüm. Ama sadece hukuken vatandaşlık bağıyla değil; aynı zamanda kalben de Türk ve Türkiye’liyim. Çünkü Türkün kaderi kaderim, kederi kederimdir.

Bugün Türkiye’mizin büyük çoğunluğu benim gibi göçmen aile çocuklarından oluşmaktadır.

Öyleki, hangi etnik kökenden olursak olalım, bu topraklarda bir arada kardeşçe yaşayan bizler, diğerini de kendimizden görürüz.

Haliyle bu manada hepimiz biraz Çerkez, biraz Gürcü, biraz Laz, biraz Kürt, biraz Arap ve hatta biraz Ermeni ve Rumuz.

Ama hep birlikte Türk ve Türkiye’yiz!

Üç kıtada at koşturmuş, aleme nizam vermiş, ülkelerden ziyade gönüller fethetmiş Osmanlı (imparatorluk) bakiyesi yurdumun en büyük zenginliğidir farklılıklarımız.

Bu gerçekliğe rağmen, son zamanlarda içimizden bazıları göçmen karşıtlığı üzerinden iğrenç bir propaganda yürütüyor.

Öyleki bolca iftira, yalan ve buram buram faşizm kokan bu çirkin propaganda ile bir taraftan toplumda yersiz ama büyük bir korkuya sebebiyet verirken, diğer taraftan da sinsice içimizdeki birliği dinamitliyor.

Bütün bunlar ne için yapılıyor derseniz, 3-5 oy için derim.

Hepimiz ölüp gideceğiz ama vatanımızın ve kardeşliğimizin baki kalması gerekir.

Zira hangi dünya görüşünü savunursak savunalım, bazı değerlerimizi gözbebeğimiz gibi korumalıyız.

Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için ifadesiyle özetlenebilecek kardeşliğin ete kemiğe büründüğü yerin adıdır Türkiye.

Faşizmi hortlatmaya çalışanlara inat, biz kardeşlik türküleri söylemeye devam edeceğiz İnşaAllah.

Erol Şekerci

AVUKAT