Gülesim Geliyor
Bunlar için seçmen iradesi, sandıktan ancak kendileri çıktığında değerlidir.
Aksi taktirde “demokrasi sandıktan ibaret değildir” derler.
Kendileri sadece 1 oy farkla bile kazandıklarında bunu demokrasinin sunduğu muhteşem bir çözüm olarak gösterip övgüler düzerken,
Benzer şekilde başkası kazandığında ise, bu kez hemen toplam seçmen sayısı üzerinden bir hesap yapıp, sandığa gelmeyenlerle birlikte geçersiz oyları da kendi hanelerine verilmiş oy gibi gösterip, milletin kahir ekseriyeti oyunu size karşı kullandı, aslında siz kazanamadınız derler.
Görüyorsunuzdur, bugün de %49,52 oy alan Reis için benzer bir propaganda yapıyorlar.
Oysa bir an için yaptıkları hesabı doğru kabul edip, aynı hesabı biz de onlara yapsak, bu kez toplumun %70’inin onlara karşı olduğu gibi bir tabloyla karşı karşıya kalacaklarını acaba hiç mi düşünmezler?
Belki de gerçekten düşünemiyorlar. Belki de gerçekten öngöremiyorlar.
Çünkü lider olarak seçtikleri adam, siyaseti matematik zannediyor. Belki de rakamları yan yana sıralayınca elde ettikleri sonucu sandıkta da bulacakları inancına kapılmaları siyasi cehaletlerinden kaynaklanıyordur.
Millet olarak siyasi tecrübeye sahip olsak da, diğer tarafın siyaseten pek de tecrübeli olmadığını kabul etmemiz gerekiyor.
Zira adamlar, ya sadece tek parti ile girdikleri seçimleri kazanıyor ya da darbelerle iktidara geliyorlar. Onların tecrübeleri bununla sınırlı.
Meral Akşener ve Muharrem İnce’ye karşı ortaya koydukları çirkin tiyatroyu hep birlikte izledik. Gerçi bunu bile beceremediler. Bomba ellerinde patladı!
Neyse, seçimler vesilesiyle bunlar için demokrasinin bir amaç değil, bilakis sıradan bir araçtan ibaret olduğunu bir kez daha yaşayarak gördük.
Bunların “demokrasi, özgürlük, adalet, insan hakları” gibi söylemlerini duyduğumda ne yalan söyliyeyim, kendimi tutamıyorum, gayri ihtiyari gülesim geliyor.
Size de tavsiye ederim, siz de gülüp geçin. Çünkü artık yalan-dolanlarıyla keyfimi kaçırmalarına müsade etmiyorum.
Erol ŞEKERCİ
AVUKAT