MİSAFİR KALEM AYHAN SARIKAYA

Yazar Tuğçe Güzel’in 12

Yazar Tuğçe Güzel’in 12 öyküden oluşan romanı.
77 sayfa. Birbirinden harika öyküler. Öykü yazmak cesaret ister. Tuğla kalınlığında ki romanlarda anlattıklarını üç dört bazen de bir sayfaya sığdıracaksın. Okuyucuyu kısa cümlelerle hedefe kilitleyeceksin. Odaklandığı satırlarda kendinden geçecek. Kahramanın başından geçenleri okurken sevinecek, üzülecek, onunla yolculuklara çıkacak.
Yazar Tuğçe Güzel kardeşimle Kalemin Gücü Platformunun tertiplediği Avcılar İmza gününden başlayan dostluğumuz. Zaten yazarlığın kıyısından köşesinden içeri girdiysen, elini bu zahmetli olduğu kadar da zevkli kültürel etkinliğe bulaştırdıysan bütün yazarlarla dostluk kurmak kaçınılmaz oluyor.
Kadıköy Kitap Fuarında tekrar karşılaştığımızda ” kitabı okudun mu abi?” demişti.
Ben bu kitabı bir defa okuyup geçmedim. Defalarca okudum. Canım sıkıldıkça elime tekrar aldım okudum. Niye mi daralan ruhumu ferahlatmak için.
Öykülerdeki ana karakter yirmibeş yaşlarında genç kızımız. Olaylara genellikle onun penceresinden bakıyoruz. O bizi annesiyle geçirdiği anılarına götürüyor. Çocuk yaşta yitirdiği annesinden sonra ki hayatında dik durabilmesinin gücünü annesine borçlu olduğunu söylerken annesizliğin çocuk ruhunda açtığı acıları okurken hüzünlenmemek elde değil.
Öykülerin ana temasında sevgi ve aşk var.
Sevginin Gücü” olan İlk öyküsünde romatizmal kalp hastalığına yakalanmış genç bir kızın hastanenin yoğun bakım ünitesinde oluşan trafik kazasında yaralı bir hastanın yarasına tampon yaparak onu hayata dönüştürmesiyle başlayan aşk. Sonrasında gencin annesinin “hastalıklı kızı gelin olarak istemem” diye diretmesi. Ve genç kızımızın hastalanıp hastaneye düştüğünde olayı duyan gencin koşarak hastaneye gelmesi ve aşkına sahip çıkmasıyla kızın hayata dönmesi “Sevginin Gücü” gibi harika bir öyküyü ortaya çıkartmış.
Yazarımız Tuğçe Güzel, her öykünün sonunda yaşananları özetlercesine ana fikir olarak birkaç cümle ile duygularını tavsiye biçiminde yazması ve yazılan öyküyle âlâkalı şiirle sonlandırması kendine göre güzel bir teknik olsa gerek.
Ana karakter, bizi değişik mekânlarda tanıştığı, bazen ziyaret ettiği, bazen otobüste rastladığı yer verdiği yaslı insanların dünyalarıyla dostluk kurarak ve onlar üzerindeki izlenimlerini yazarak biz okuyucular üzerinde kalıcı etkiler bırakıyor.
Yani yazarımız, baktığı hiçbir şeyi eş geçmeden bizlere öykü olarak sunmuş.
Ellerine, yüreğine sağlık yazar kardeşim TUĞÇE GÜZEL .
Başarıların daim olsun.