Doğa Sever ve Gezgin Duran Kaya’nın kaleminden.
KIYMET BİLMİYORUZ, NİKSAR
Tekerleğin icadından önce karada ulaşım ve yük taşıma, yaya veya hayvanlar ile gerçekleştirilirken, tekerleğin icadından sonra bunlara hayvanların yada insanların çektiği arabalar da eklendi.
Arabalardan önce yürünen yolun tabanının nasıl olduğunun pek önemi yokken, arabalardan sonra tekerlerinin batmaması için yolların tabanlarına önem verildi ve bu amaçla yollara taş döşendi.
Daha fazla uzatmak istemiyorum…
Aşağıda fotoğraflarını paylaştığım yollar iki farklı etaptan.
Öküz yada at arabası tekerlerinin izlerinin görülebildiği ilk iki fotoğraf Sele Köyü ile Çatak Köyü arasındaki Tifi Çayı’nın Sele tarafında yer almakta. (Çatak tarafında “Hanyeri” ismiyle bir ören yeri olduğunu ve buradan Niksar istikametine doğru ilerleyen taş döşeli bir yolun bulunduğunu biliyorum. Bu yolu bölgede yaşayanlar sayesinde tespit etmiştim).
Diğer üç fotoğraf ise Niksar ile Ardıçlı (Avruslu/Arguslu) Köyü arasında yer alan Antik Roma Yolu’ndan (Gavra Kayası Yolu).
İlk iki fotoğrafta paylaştığım yol, vatandaşlarımızın traktörleri ile arazilerine daha rahat gitmek istemeleri nedeniyle tahrip edildi.
Son üç fotoğrafta paylaştığım yol ise içme suyu borusu döşemek ve elektrik direği dikmek için yer yer tahrip edildi.
(Duran Kaya’nın tespiti)