Tokat Milletvekili Yücel Bulut, TBMM’de Adalet Bakanlığı Bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada FETÖ’cü hakimler tarafından yargılanan vatandaşlara tekrar yargılanma hakkı tanınması gerektiğini belirterek, “Türk Milleti büyük bir badireyi atlatmışsa, yeni bir kapı aralamışsa, 15 Temmuzdan hepimiz dersler çıkarmışsak, yeni bir sistem inşa etmiş ve bunu yaşatmak istiyorsak, bu insanlara da yeni bir kapı açmak, yeni bir hayat aralamak, en azından dosyalarının yeniden gözden geçirilmesini sağlamak zorundayız.” dedi. Bulut, af tasarısının da mecliste görüşülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Tokat Milletvekili Yücel Bulut, TBMM’de Adalet Bakanlığı Bütçe görüşmelerinde MHP adına konuşma yaptı.
Konuşmasında yargı emekçilerinin özveri ile çalıştıklarını ifade eden Bulut, “15 Temmuz hain darbe kalkışmasından bu güne büyük bir özveriyle çoğu zaman ailelerinden uzak bir şekilde yoğun bir mesai anlayışı içerisinde gece geç saatlere kadar büyük bir çileye talip olarak, devletin karşı karşıya kaldığı tarihin en büyük en sinsi kuşatmasına karşı dimdik bir duruş sergileyen başta hakim ve savcılarımız olmak üzere, yazı işleri müdürlerimiz, katiplerimiz, mübaşirlerimiz, kolluk kuvvetlerimiz yani bütün yargı emekçilerine saygılarımı sunuyorum. Adaletin yargı emekçileri için de en kısa zamanda tesis edilmesini diliyorum. Özlük haklarının, atamasının, terfisinin; her birinin içine sinecek şekilde objektif esaslara dayanacak bir şekilde çalışabilecekleri bir Türkiye hayali kuruyoruz.” dedi.
“ADALET TARTIŞMA ODAĞI HALİNE GELDİ”
Türkiye’de adaletin, son zamanlarda tartışma odağı haline geldiğine dikkati çeken Bulut, “Son zamanlarda tartışmaların odağı haline gelen adalet kurumu, her ne kadar yıllardır gündemden düşmüyor olsa da Türk Milletinin tarih sahnesine çıktığı bugüne kadar milli karakterinin ayrılmaz bir parçasıdır ve tarihte Türk Milletini tarif etmek için kullanılan en temel argümanlardan birisidir. Tüm dünyada kabul edilmesi gereken bir gerçek vardır. Türk hakimdir, adildir ve adaletli hükmedendir. Tarih boyunca böyle anıldık. Bütün mazlumlara tarih kucağını açan milletimiz, hangi kökten gelirse gelsin, hangi inançtan gelirse gelsin insanlık alemine adalet vaat etmesiyle bilinen asil ve necip bir millettir. Tarihte adaletle özdeşleşmiş olan bu millet her nasılsa bugün adalet tartışmalarının yoğun olarak yaşandığı gündemden düşmediği bir coğrafya haline geldi. Nasıl gelmiştir? Çünkü Türk Milletinin edebinden ve meşrebinden, faziletinden ve erdeminden, ruh kökünden, mana kökünden zerre nasiplenmemiş Fetullahçı bir çete tarafından başta adalet mekanizmamız olmak üzere devlet aygıtının neredeyse tamamına yakın bir işgale uğramıştır. 2010 referandumundan sonra din maskesi adı altında örgütlenmiş ve kendini perdelemeyi başarmış bu çete yargının bütün mihenk taşlarını ele geçirmiştir. Hakim cübbesi giymiş olan bu çete Türk Milleti adına adaletle hükmetmek yerine Pensilvanya’nın çıkar ve menfaatlerine göre zulmetmeyi tercih etmiştir. Üzerinde hakim cübbesi olan bu Fetullahçı örgüt mensupları yıllarca bu ülkenin yurttaşlarının telefonlarını hiçbir yasal dayanağı olmaksızın dinlemişlerdir. Özel hayatlar teşhir edilmiştir. Siyasilere ve bürokratlara ardı ardına siyasi itibar suikastları düzenlenmiştir.” diye konuştu.
“ADALET ANLAYIŞI TEMELİNDEN SARSILMIŞTIR”
Suçu, günahı olmayan insanların yıllarca FETÖ tarafından hürriyetlerinden mahrum edildiğini ve adalet anlayışının temelinden sarsıldığını ifade eden Bulut, şunları kaydetti:
“Hiçbir suçu günahı olmayan insanlar yıllarca bu çete tarafından hürriyetlerinden mahrum edilmiş, adalet anlayışı temelinden sarsılmıştır. Kimi insanımız yaşananlara dayanamayarak kahrından ölmüş kimisi yaşananları onuruna yediremeyerek intiharı tercih etmiş ve hayatına son vermiş, bu ülkenin şerefli Türk subayları Fetullahçı çetelerin elinde adeta yargı eliyle boğazlanmıştır. Bu çetelerin görmezden geldiği bir hakikat vardır o da Allah’tan başka hüküm sahibinin olmayışı. Yıllarca sinsi bir şekilde Türk Milletinin milli değer ve yargılarını hırpalayan bu çete 15 Temmuz akşamı deşifre olmuş ve Türk Milletinin vicdanında paramparça edilmiştir. İşte, Milliyetçi Hareket Partisi 15 Temmuz gerçeğini ve Türk Milletinin o gece verdiği mesajı sağlıklı bir şekilde yorumlamıştır. Bizler Ülkücüyüz ve Türk Milliyetçisiyiz. Bize mesaj Türk Milleti tarafından Yenikapı’da verilmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi bu mesajı doğru okumuş siyasi konumunu buna göre belirlemiştir. Ortak düşmana karşı ortak vatan savunmasında ortak aklı egemen kılmak ve tahrip olmuş adalet anlayışını yeniden tesis etmek için vatan savunması barikatı kurmuştur. İşte vatan savunması barikatının adı Cumhur İttifakıdır. Bu ittifak Türk Milletine yeni bir kapı aralamıştır.”
“BİNLERCE İNSAN ANLAMSIZ CEZA ALDI”
Toplumsal uzlaşmanı tesisi için FETÖ’cü hakimlerin yargıladığı vatandaşlara yeniden yargılama hakkı verilmesi gerektiğini vurgulayan Bulut, “Terör örgütüyle iltisaklı irtibatlı ve üyesi olduğunu iddia ettiğimiz hakimin elinde inim inim inleyen adalet teşkilatı yıllarca hüküm tesis etmiş, binlerce bildiğimiz ya da bilmediğimiz vatandaş mağdur edilmiştir. Toplumsal barışın tesis edilebilmesi için, toplumsal uzlaşının tesis edilmesi için bu tahribatın ardından yeni bir kapı aralamışken millete bu insanlara da yeni bir şans verilmesi gerçeğiyle bu teklifimizi Türkiye Büyük Millet Meclisine aktardık. Bir Ağır Ceza Başkanının verdiği ifadeyi örnek olarak sunmak istiyorum. ‘Bu dosyaya başından sonuna kadar ben baktım. Sanığın beraat etmesi gerekiyordu. Ama son duruşmada ben duruşmada ben duruşmaya çıkarılmadım yerime Davut Bedir, Ali Efendi Peksak, Murat Üründü’den oluşan bir heyet çıktı, savcı olarak da Savaş Kırbaç çıktı. Bunların hepsi şuan FETÖ’den tutuklu diyor.’ Beraat etmesi gereken sanığa 60 yıldan fazla ceza verdiklerini duydum hayrete düştüm. Bu beyanın sahibi yargılamayı yapan ağır ceza başkanı FETÖ’cü kumpasıyla artık daha fazla dayanamayarak emekliye ayrılmış bir insan. Ama bu dosyanın mağduru bazılarının çete lideri dediği, Sayın Genel Başkanımızın ve bizlerin dava arkadaşımız dediği Yakup Kürşat Yılmaz’dır. Bu ifadeye rağmen Fetullahçıların kumpasıyla Türkiye’de Fetullahçılık aleyhine ilk şikayet dilekçesini 2007 yılında vermiş olmasına rağmen 2019 yılına kapı aralarken hala hücrede tutulmaktadır. 16 yıldır hücrede ceza çekmektedir. Bu örnekten hareketle size şunu söylemek isterim. Bu şekilde binlerce insan bizim bilmediğimiz, tanımadığımız insanlar Fetullahçıların işgali altındaki yargı organlarının elinde hiç bilmediğimiz anlamsız cezalar aldılar ve bugün bu cezaları çekmekteler. Türk Milleti büyük bir badireyi atlatmışsa, yeni bir kapı aralamışsa, 15 Temmuzdan hepimiz dersler çıkarmışsak, yeni bir sistem inşa etmiş ve bunu yaşatmak istiyorsak, bu insanlara da yeni bir kapı açmak, yeni bir hayat aralamak, en azından dosyalarının yeniden gözden geçirilmesini sağlamak zorundayız. Yargılanmanın yenilenmesi kurumunun tekrar hayata geçirilmesi, çeki düzen verilmesi ve Fetullahçı hakim savcılar tarafından terörist oldukları yargı kararıyla tespit edilmiş hakimler tarafından yargılanmış olan vatandaşlarımıza yeniden yargılanma yolunu açmak ve cezası kesinleşmiş insanlarla ilgili de tekrar onlara bir hayat hakkı tanıyabilmek için af tasarısını burada görüşmek zorundayız. Sayın Fethi Yıldız başkanlığında hazırlanmış olan bu yasa tasarısının kutsal bir metin olduğunu iddia etmiyoruz, tartışılabilir bir metin olduğunu söylüyoruz. Genel kurula gelsin ve herkes fikrini söylesin istiyoruz. Çünkü eğer geçmişten ders çıkarıp yeni bir yol haritası belirmiş isek geçmişteki hatalardan dolayı mağdur olmuş bu insanları tekrar hayata kazandırmak durumundayız.” ifadelerini kullandı.