EDİTÖR

ZEYNEP BOYNUDELİK’İN KALEMİNDEN

Babam derdi:
“ Haydi çocuklar duaya,
Kurumuş ağaçlara
Güneş yanığı papatyalara
Buruşmuş elmalara
Can suyu ver Yarab!”
Koşardık hemen Ayşelere
Elimizde kovalarla
Hemencik yağmur yağacak
Demir somyalı yatakları ıslanacak
Kardeşinin su geçiren postalına
Kırpık kağıtlar yamardık.
Postal demeye bin şahit
Çöp bidonunun yanından alındık
Hayran kalırdım çoraplarına
Rengarenk gökkuşağından çalındık
Çöp bebeklerimize de kumaş bakardık
Somyanın altına saklı sepetten
Yırtık pırtık sepet demeye bin şahit
Akide şekeri çiğnerdi annesi ağzında
Bazen nane bazen mandalina
Odaya dolardı yanık türkülerinden
Sonra yağmur başlardı inceden inceden
Kovalar doldu dolacak beklerken
Babam ustayla indi ,kiremit tozu üstünden
Yeri boyadı merhametiyle
Göğü boyadı şefkatiyle
Kapıda lacivert botlarla kardeşi
Yürüdü gıcır gıcır muşambanın üstünden
Babam dedi:
“Çocuklar duaya
Kurumuş vicdanlara
Sağırlaşan ruhlara
Körleşen insanlığa
Can suyu ver Yarab!”

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.