Cemalettin Bilgin

Yanan Canlar Üzerinden!

Ege ve Akdeniz sahillerinin Ormanlık alanlarında 8 gündür devam eden yangın can almaya devam ederken, kirli siyasete devam edenler var.

Yazıklar olsun!…

Kimisi memlekete düşmanlık için ormanı, insanı, hayvanı, canlıları yakar; kimisi memlekete hizmet için keşfedilen ilk doğalgazı yakar… Cennet de cehennem de lüzumsuz değil…

Ormanlarda yaşamak için barınma sağlayan on binlerce canlı, hain düşüncedeki insanların yüzünden cayır cayır yandı.

Yazık oldu on binlerce canın yanmasına

Yazık oldu sayısı azda olsa insanlarımızın yanmasına.

Yanan canlar üzerinden siyaset yapmak, siyasi rant elde etme gayreti gerçekten çok çirkin ve insanlığa yakışmayan hareketler ve düşüncelerdir.

Ne var ki çok mu zor, yaşanan bir felaket karşısında kirli siyaset bir tarafa bırakılsa.

Canlıların yanmasından dolayı siyasi rant sağlama düşüncesi kimseye bir şey kazandırmaz.

Çok u zordu, bir felaket karşısında iki güzel söz söylemek?

Kirli paranın nasıl ki bereketi olmuyorsa, yanan canlar üzerinden siyasi rant sağlama düşüncesi de kimseye fayda sağlamayacaktır.

İnsan utanır!.

Milyonlarca canlı yanarken, neyin siyasi kavgası yapılıyor?.

Yanan Canlar üzerinden yapılmak istenen kirli siyasetin bedelini Türk milleti mutlaka soracaktır.

Her zaman ifade ettik, etmeye de çalışıyoruz.

Ey kirli siyaset peşinde olanlar, ülkemizdeki seçimler 2023 yılında yapılacaktır.

Kirli siyasetiniz asla Türk Milleti karşısında bir değeri olmayacaktır.

Kirli siyaseti yazarken dünyadaki en küçük canlılar arasında olan karıncanın hikayesi aklıma geldi.

Bir şehrin kenarında Orman yangını varmış,

Herkes sağa sola koşturup, yangını söndürmek için gayret ederken,

Bir Karınca ağzına Suyu alıp Ormana doğru yola çıkar,

Karıncanın Ormana doğru gittiği gören diğer büyük hayvanlar,

“Hayrola Karınca kardeş nereye gidiyorsun?” derler.

Karınca hiç durmaksızın, hem yoluna devam etmiş, hem de şu düşüncesini paylaşmış,

“Ne yapayım arkadaşlar, benim yuvamda Ormanda, Orman yangını varmış, yangının sönmesi için Su götürüyorum” demiş,

Karıncanın bu davranışından ders almaları gerekenler alay edercesine;

Büyük hayvanlar; “Karınca kardeş senin götürdüğün Sudan ne olacak ki? Gitme oralarda ezilir ölürsün” demişler.

Karınca; “Yuvam Ormanda, aynı zamanda safım belli olur, Orman yanarken ben kenarda dedi kodu ederek zaman geçiremem, ölürsem de bu uğurda ölürüm” demiş ve yoluna devam etmiş.

Bugün bir Karıncanın gösterdiği duyarlılığı gösteremeyen siyasetçileri kınıyoruz.

Kirli siyasetlerini canan canlar üzerinden sağlamaya çalışanları Allah’a havale ediyoruz.

Konuşurken mangalda kül bırakmayanlar, ya Atatürk üzerinden, yan yanan canlar üzerinden, yana devletin bütün imkanları seferber edildiği halde göklerde uçan Helikopterleri ve Uçakları görmemezlikten gelerek kirli siyaset yapanlara yazıklar olsun.

Elindeki iki koyuna sahip çıkamayan beceriksizlikler bir konuşma esnasında “yorgunluk” belirtisi gösteren Cumhurbaşkanının yorgunluğunu yine kirli emellerine alet ederek sosyal paylaşım yapanlara yazıklar olsun.

Ormanların yanmasında kimlerin hatası var ise, bu mutlaka ortaya çıkacaktır,

Şayet doğru ise, Ormanları yakanlardan bir tanesi 12 yaşında bir çocuk olduğu söyleniyor, söylenenler ne kadar doğrudur bilmeyiz ama, 12 yaşındaki çocuk kendi iradesi le de yakmış olabilir, yönlendirme ile de yakmış olabilir, yaşanan sıkıntılar mutlaka ortaya çıkacaktır, ama canlarken, canların yanmaması için Ateşle adeta dans edercesine yangının sönmesi için fedakarlık yapan binlerce Orman çalışanlarını, resmi görevlileri, gönüllü olarak yanan bölgelere koşan insanlarımızı düşünün!….

Bugün kimlerin yaktığına değil, yanan ormanların daha fazla yanmaması, daha fazla can kaybının olmamasına bakmak zorundayız.

Devletimiz çok şükür dimdik ayakta.

Devletimiz, yani Hükümetimiz bütün imkanları ile yangın bölgelerine  canları kurtarmaya çalışırken, bazı siyasetçilerin, özellikle belediye başkanlarının, sosyal medya üzerinden “yanıyoruz, kurtarın, neden uçaklar, helikopterler yok” sözleri asla doğru değildir.

Belediye Başkanlarının feryat etmeye hakları yoktur.

Belediye başkanlarının görevleri, içinde kendi bulunduğu il ve ilçelerin sınırlarındaki her türlü afetten, yangınlardan 1. derece sorumludur.

Belediye başkanları unutmayın, siz Türkiye dışında bir başka ülkede belediye başkanı olsanız ve TV ler karşısında “yanıyoruz” diyerek yaşmanız gereken görevi hükümete veya devlete yıkmaya çalışsanız, hangi  AB ülkesinde yaşarsanız yaşayınız o halk sizleri o bağırmalarınız sonunda omuzlarınızdan alırlar Yangının içine atarlar!…

Ne feryadı basıyorsun?,

Ne hakla feryat ediyorsun?

On binlerce insan, kendi bölgelerine gelip belediyenin ekonomisine milyonlarca ekonomik katkı sağlarken, olası felaketler ve yangınlara karşı neden gerekli tedbirleri almadınız?.

Dua ediniz de yangın kısa zamanda sönsün, daha fazla can kaybı, canlar yanmasın!.

Dua ediniz de, yangın sonrasında il ve ilçelerinizde gerekli yangın söndürme araçlarının noksanlığı tespit edilmesin.

Yanan Ormanların ve yanan canların hesabını devletimiz mutlaka kimler yaktı ise soracaktır, ama hesap sorulurken belediye başkanları da hesap vermelidir, her şeyden önce hesaplarını halka vermelidir.

TV ler karşısında, sosyal medyadaki parlak çekimler karşısında halkı galyana getirmek, suçtur.

Yangın bölgelerinde devletin bütün imkanları seferber edilmiştir.

Yangın bölgelerinde Hükümetin en yetkili ve aktif bakanları olay bölgesindedir.

Hükümetin yetkilileri olan bölgelerinde iken, dertlerini onlarla paylaşmak yerine halkı kışkırtmak için Sosyal medyalarda felaket tellallığı yapmak, kirli siyasi rant sağlama düşüncesinin hesabını bölge halkı mutlaka yeri geldiğinde soracaktır.

Günün Sözü; yanan canların bedeli ağır olur!..

 

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.