Cemalettin Bilgin

VAH VAH, TÜH!..

Bugün sabah bazı arkadaşlarla ayak üstü geçmişi yad etme imkanımız oldu.

Sabah işyerlerini erken açanların sayısı bir elin parmaklarını geçmemektedir, bu bugün için değil yılların alışanlığı olarak devam ediyor.

Her konu kendi içinde çok kıymetli ama, bu şehirden 40-50 sene önce  Niksar’dan toplanan Yumurtaların diğer şehirlere kamyonlar dolusu gittiğini hatırlayan var mı?, mutlaka orta yaş ve ileri yaştaki insanlarımız bunu hatırlayacaktır.

Niksar’dan toplanan kamyonlarca Yumurta Niksar dışına, büyük şehirlere giderdi.

Yumurta toptan satışı denince ilk akla gelen alan, Buğday Hapanı oluyor, yani Buğday Pazarı.

Buğday Hapanın da Niksar’ın zenginleri hakim idi, köylerde ekilip hasat edilen, Buğday, Arpa, Mısır, Yulaf Buğday Hapanına gelir Belediye Zabıtaları kantarlarında köylünün ürünlerini tartar, alıcısı ürünün parasını öder, köylü vatandaşlarımız sattıkları ürünler sonunda şehirden alış veriş yapar köyüne mutlu bir şekilde dönerdi.

Buğday Hapanı (pazarı) şehirler için çok kıymetlidir, şehrin ekonomik kalbidir, beynidir.

Tarım ve Hayvancılık ile geçimini sağlayan şehirlerde Buğday Hapanı ve Hayvan pazarı ekonomik bakımından şehirlerin hayat kaynağıdır.

Tarım ve Hayvancılık Niksar’da çok fazla idi, özellikle şehirleşme, renkli ışıklarla kapılmayan büyüklerimiz, şehrin ekonomisini diri tutabilmek için önemli çalışmalar yaparlar idi.

40-50 sene önce Niksar’da yetiştirilip on kamyon şehir dışına satılan Yumurtanın ne anlama geldiğini bugün düşünüyorum da, bugün her şeyin daha kolay yapıldığı günümüzde Niksar’dan haftalık 10 kamyon Yumurta çıkacağını sanmıyorum!.

Ne olduda bu özel değerlerimizi kaybettik?

Niksar’da Lastik Ayakkabı ve naylon Ayakkabı fabrikaları vardı.

Niksar ekonomisinin can damarı olan Ayakkabı Fabrikaları; Kale Lastik Ayakkabı fabrikası, Ömür Lastik Ayakkabı Fabrikası, Korkmazlar Lastik Ayakkabı fabrikası, Yeni kale Lastik Ayakkabı Fabrikası, rahmetli İsmet Kihtir’in Naylon Ayakkabı Fabrikası vardı.

Şöyle bir hafızamı yoklayarak fabrikaların yerlerini hatırlayama çalışıyorum. Bir tanesi Ömür Lastik fabrikası Kaya İsmet özden beylerin fabrikası  Lise caddesine giderken şimdi Özden apartmanının bulunduğu alanda idi, diğeri Kale Lastik fabrikası rahmetli Hacı Erdem (Kale Hacı), yanında Erdemirler Lastik Ayakkabı fabrikası rahmetli Rasim Erdemir  ve oğulları Hüsamettin Erdemir, Hacı Erdemir işlettiği fabrika, onun hemen yanında derenin kenarında şu anda Keşfi Camii şadırvanının bulunduğu alana isabet eden yerde  idi, rahmetli İsmet abinin e tesisi Maduru mahallesinde halen Süreyya Atasoy’ların evinin altında idi, Dumanlı Lastik Ayakkabı fabrikası, Mehmet Gelbal ailesine  ait şu anki Esnaf Kefalet Kooperatifi binasının karşısındaki binaların bulunduğu alan (bu fabrika bilinmeyen nedenlerden dolayı yandı) yerine yenisi yapılmadı. Bir başka fabrika, Korkmazlar Lastik Ayakkabı fabrikası Kuru dere mahallesi Askerlik Şubesi arkasına isabet eden bölgede idi, kalabalık bir aile işletiyordu, yılların değişimine ayak uyduramayınca aile büyükleri fabrikayı kapattı.

Bir başka fabrika, Yeni Kale Lastik ayakkabı fabrikası, Niksar’da en son kapanan ayakkabı fabrikası oldu, bu fabrika Bengiler caddesi Ali Ağa sokak bitişiği Hükümet konağı yanında yeni yapılan binanın bulunduğu alanda idi, şu anki bu fabrikayı Fevzi Erdem, Fevzi Tepebaşı ve Tacettin Erdem ortaklığı ile devam etti, bu fabrikanın ortakları arasında anlaşmazlıklar olmasa idi, yeni çıkan iskarpin (Kunduralar) EPA denilen taban  yaparak bugün Niksar’ın en önemli işletmelerinden olacaktı, yeni ürünlere uyu sağlamayınca şehrin hayatı önem taşıyan  fabrikaları kapanmış oldu.

Lastik Ayakkabı ve Naylon Ayakkabı fabrikalarından bahsedince Kalıp ustası rahmetli Teyfik Bahadır abiden bahsetmemek olmaz.

Niksar’da lastik ayakkabı ve Naylon ayakkabı üreten fabrikaların hayat kaynağı ayakkabıların çeşitli metallerden yapılmış kalıplarıdır, döküm ustasının hemde ülkemizde meşhur Teyfik ustanın Niksar’da oluşu fabrikalara hayat verdiğini biliyoruz, fabrikaları yapanlardan, vefat edenlere Cenabı Allah rahmet eylesin mekanları Cennet olsun, yaşayanlara Allah sağlıklı ömürler versin.

Niksar’da Sabun işletmesi 1960 lı yıllarda varken, bugün böyle bir işletme yok.

Niksar’da Tavuk Çiftliği varken, bugün önemli Tavuk üretim merkezleri olara illerde tavuk üretim işletmeleri yok idi.

Niksar’ın meşhur Abdi Colası vardı, Allah rahmet eylesin, Niksar’da Kola ve gazoz üretimi vardı, bugün yok.

Niksar Tarım ve Hayvancılık alanında önemli bir merkez idi, Kerestecilik, ağaç işletmeleri çok sayıda var idi, çok şükür ki bu işletmeler ayakta, şehrin ekonomisine büyük katkılar sağlıyor.

Niksar’da gizliden kapanan iki işletme daha bulunuyor. OLCA Salça fabrikası artık Niksar’da üretim yapmıyor, işletmenin ortaklarına “neden Niksar’da üretim yapılmıyor?” dediğimizde; ne yapalım ham madde bulamıyoruz, çiftçi Domatesi yeterinde üretmiyor, Domates hammaddesi olmadığı için fabrikayı kapalı tutuyoruz” diyerek kendilerini savunuyor.

Cenabı Allah bizlere öyle bir şehir vermiş ki,  ama bir türlü kıymetini bilmiyoruz.

Bugün işletmeler sıkıntı yaşıyor, hatta can çekişiyor.

Pek çok insan işletmelerin kapanmasından memnunluk duyduğu için!, can çekişen işletmeler, can çekişen işletmelerinin paçasından tutarak al aşağı ediyor.

Niksar’daki Süt  üretici Çiftçisinin hayati önem taşıyan işletmelerinin Niksar’da var oluşu önemli bir açığı kapatması sevindiricidir.

Süt üreticisi dertli, Yem girdilerinin  yüksek oluşu, üreticinin Sütü ucuza vermesi, ama tüketiciye yüksek rakamlardan satılması ise bir handikap olarak karşımıza çıkıyor, sahipsiz üretici dertlenince “VAH VAH TÜH” diyerek sanki alay ediliyor!.

Hükümetimiz çok önemli çalışmalar yapmıştır, lakin bazı alanlarda üretici ile tüketici arasına Kara Kediler giriyor, Hükümet “verdim” diyor, üretici  “hani kime verdin” diyor, üretenle tüketen arasındaki Kara kediler mutlaka ayrıştırılmalıdır.

Niksar var olan çok önemli değerlerini yıllardır kaybediyor, son aylarda inşaat sektörünün canlı oluşu şehrin ekonomisini canlı tutmaya şimdilik yetiyor, bu alanın durmaması için Niksar mutlaka Kentsel Dönüşüme gerçek anlamda başlamalıdır.

Günün Sözü; VAH TÜH DİYEREK ZAMAN GEÇİRENLER, KAYBETMEYE MAHKUMDUR.

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.