Cemalettin Bilgin

TÜRKİYE BÜYÜK DEVLET

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Büyük Devlet.

Türkiye Cumhuriyetinde Müslüman bir Türk insanı olarak yaşadığım için mutluyum, ülkemle, devletimle gurur duyuyorum.

Bazı insanlar gerçekleri görmezden gelerek, devletimize yani hükümete çirkin sözler sarf ederek çirkinlik yapıyorlar, güya siyaset yaptıklarını düşünüyorlar!.

Bazı insanlar, gerçekleri görmezden gelip Hükümeti her fırsatta suçlayıcı dil kullanıyor, çirkin paylaşımlar yapıyor, bu düşünceler içinde olan insanlar bilerek ve isteyerek güzellikleri ve yapılan hizmetleri inkar ediyorlar.

İzmir’de yaşanan Deprem sonrasında halen “DEPREM PARALARI NEREYE GİTTİ?” diyerek çirkince yapılan paylaşımları gördükçe üzülüyoruz.

Şu gerçek işin muhatapları tarafından bilindiğini düşünüyoruz.

Ülkemiz Deprem bölgesindedir, Deprem bölgesinde olan ülkemizdeki her konut kendisini garanti altına almalıdır, yani her insan yaşadığı konuttun sağlam olmasını bilmelidir, oturduğu konutun gelecekte bir sıkıntı yaşaması ihtimali içinde konutun DASK sigortası ile sigortalı olmasına önem vermelidir.

Hani derler ya; “MAL CANIN YONGASIDIR”.

ASLINDA BİZİM İNSANIMIZ YEMEZ İÇMEZ MALINA SAHİP ÇIKAR DÜŞÜNCESİ VARDIR AMA, DEPREM KONUSUNDA NE YAZIKK HALEN “LAY LAY LOM” LARI OYNAMAYA DEVAM EDİYOR!.

Ülkemiz ve bölgemiz Deprem riski olan bölgededir, Depremlerin yaşanması sonrasında çok sayıda can kaybı ve mal kaybı olmaktadır, bu sıkıntılar bilindiği halde ne gariptir ki gerekli tedbirler alınmıyor.

Depremlerde meydana gelen mal kaybının insanları mağdur etmemesi için Devletimiz ciddi çalışmalar yapıyor, kanunlar çıkartıyor ama çıkan kanunları devletimiz bir türlü hayata geçirmiyor.

Depremler sonrasında meydana gelen mal kayıpları konusunda şu kısa bilgileri tekrardan duyurmak isterim.

Bizler bölgemizde, şehrimizde Depremler konusundaki duyarlılığımızı ne yazık ki başka kişi veya kuruluşta göremiyoruz, şayet bizlerden başka insanlar, kişi veya kuruluşlar şehrimizde  Deprem riski konusunda çalışma yapıyorsa, yapılan çalışmalardan haberimiz olur ise, yapılan çalışmalara basın mensubu ve kuruluşu olarak destek vermeye hazırız.

Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan her konuda olduğu gibi Deprem konusundada duyarlılığını defalarca dile getirdi ve şunları ifade etti, Erdoğan; “Ülkemizi tabii afetlere hazırlıklı hâle getirmek için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.

Peki sayın Cumhurbaşkanımız afetler konusunda “gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz” derken, bizim şehrimizde her şey güllük gülistanlık mı?.

Dedik ya; “TÜRKİYE BÜYÜK DEVLET” diye.

Türkiye Büyük devlet olmasa, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan Büyük Devlet adamı olmasa, vallahi bizim insanlarımızın çoğu yerde sürünerek hayatının kalan yıllarını tamamlar!.

Deprem konusunda en riskli şehirlerden ve bölgelerden bir tanesinde yaşıyoruz, şehirde Deprem konusunda STK lardan “TIK SES” yok!, ama Cumhurbaşkanımız gece gündüz bu sıkıntılı süreçten halkımız mağdur olmaması için çalıştığını görüyoruz.

DASK Deprem Sigortası konusunda kısa bilgileri vereyim,taktir halkımızın.

Hani derlerye; “ALEMİN KEYFİ YERİNDE BANA EYLAVVAH”.

Türkiye’de her evin otomatik olarak DASK’a dahil edilmesi projesinin Çanakkale ve Adıyaman depremlerinin ardından ortaya çıkan bir zorunluluktan kaynaklandığı anlaşıldı. Kanuna göre devlet artık depremde evi hasar gören veya yıkılanlara eğer DASK’ı yoksa yardım edemiyor.

 

Depremlerde yıkılan evleri onarmak için harekete geçen Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı yani AFAT, kanun nedeniyle durmak zorunda kaldı. Çünkü yıkılan evlerin hiçbirisinin DASK’ı yoktu. Üstelik bu evler kanun gereği DASK yaptırmak zorundaydı. Kanun da “DASK olmadan devlet desteği ile yıkılan evleri yapamazsın” diyordu. Bu durum ortaya çıkınca hükümet de her evi zorunlu olarak deprem sigortalı yapmak için harekete geçti.

Devletin deprem ve diğer doğal afetlerde yıkılan evlere yapacağı yardımları düzenleyen kanunun adı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun, adından da anlaşılacağı gibi biraz eski bir kanun. 1959’da ilk kez yapılmış. Bu kanun devletin hangi durumlarda vatandaşın depremde yıkılan evini yapacağını belirliyor. İşte devlet de bu kanuna göre şimdiye kadar depremde evleri yıkılanların evlerini yeniden yapıyordu.

Ancak 2012’de çıkarılan 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu’nun 16’ncı maddesi, DASK yaptırmayanlara artık devletin ev yapmayacağını ve deprem dolayısıyla ucuz maliyetli kredi verilmeyeceğini söylüyordu. Madde aynen şöyle: “Zorunlu deprem sigortası kapsamındaki binalar için, bu kanundan ve ilgili diğer mevzuattan doğan devletin konut kredisi açma ve bina yaptırma yükümlülükleri, zorunlu deprem sigortası yaptırılmamış olmasının tespit edilmesiyle birlikte ortadan kalkar.” diyor, ama Devletimiz DASK Sigortası olmayan konutların enkazının kaldırılması için her fedakarlığı yapıyor.

Kısaca DASK adıyla bilinen Zorunlu Deprem Sigortası, deprem durumunda oluşabilecek bina yıkımı, patlama, yer kayması, yangın gibi afetlerin mülkünüzde bıraktığı hasarları tazmin edebilmeniz amacıyla düzenleniyor. Farklı teminat bedelleri karşılığında yararlanabileceğiniz DASK seçenekleri dairenizi, bina kolonlarını, ortak kullanım alanlarını, merdivenleri, tavanları, tabanları ve bina sahanlıklarını güvence altına alıyor. Zorunlu bir sigorta türü olan DASK’ın düzenli olarak yenilenme şartı bulunuyor. Meskenlerinizi kiraya vermeniz, elektrik, su ve doğal gaz bağlatmanız için DASK poliçelerinizi düzenli bir şekilde güncellemeniz ve ödemelerini yapmanız gerekiyor. Zorunlu Deprem Sigortası’nın tavan değeri, devlet tarafından belirleniyor ve düzenli aralıklarla güncelleniyor.

Zorunlu Deprem Sigortası, konutları güvence altına alması ve çeşitli hasar durumlarında zararınızı karşılaması açısından konut sigortası seçenekleriyle benzerlik gösteriyor. Konut sigortası ve DASK arasındaki temel farkı ise iki sigorta seçeneğinin kapsamları oluşturuyor. DASK, yalnızca depremin yol açtığı yıkılma, zarar görme, yangın, patlama, zemin kayması gibi durumlarda zararınızı karşılıyor ve deprem harici bir nedenle oluşan hasarlarınız, Zorunlu Deprem Sigortası kapsamına girmiyor. Konut sigortası seçenekleri ise sebep fark etmeksizin konutunuzun gördüğü tüm hasarları ve konutunuzun içindeyken sizin ya da aile bireylerinizin karşılaşabileceği tüm kazaları kapsıyor. Pencere camı kırılmasından su baskınına, yangından heyelana, binanıza uçak çarpmasından ev içinde geçirdiğiniz küçük kazalara dek pek çok tehlike karşısında evinizi ve ailenizi güvence altına alan konut sigortası seçenekleri, evinde güven içinde yaşamak isteyen herkesin mutlaka yaptırması gereken sigorta türleri arasında bulunuyor.

Depreme karşı alınması gereken en önemli tedbirler arasında yer alan DASK, 2011 yılından beri yürürlükte olan KHK gereğince her mülk sahibinin zorunlu olarak yaptırması gereken işlemler arasında bulunuyor. Depremin ve depreme bağlı olarak oluşabilecek pek çok afetin maddi zararını karşılayan DASK, mülk sahiplerinin deprem kaynaklı en büyük sorunlar karşısında bile maddi açıdan korunmasına imkan tanıyor.

İsminde “zorunlu” ifadesi olmakla birlikte DASK yaptırmayan ev sahiplerine ceza uygulanmaz. Ancak gayrimenkul üzerinde bazı işlemlerin yapılması DASK’a bağlıdır. Örneğin, DASK yaptırılmayan bir konutun veya işyerinin alım-satımı yapılamaz. Gayrimenkul kiralama işlemi DASK yaptırılmadan gerçekleştirilemez.

Günün Sözü; DEPREM ÖLDÜRMEZ, İHMALKARLIK ÖLDÜRÜR.

 

 

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.