Cemalettin Bilgin

TEK DEVLET, GÜÇLÜ MİLLET!.

Cumhurbaşkanımızın deyimi ile; TEK DEVLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN, TEK MİLLET TÜRKİYE.

Güzel ve kıymetli bir söz, hayat tarzı, bir milletin varoluş mücadelesindeki önemli çizgi.

Geçmişe fazla takılmadan, başlamışken tarihe bir not daha düşelim.

Dün gece İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu’yu  izleme imkanım oldu, sabah tekrardan gerçekleşen açık oturumu izledim, TV lerde bugüne kadar yayınlanan açık oturumda gazetecilerin çok  soru sorduğu ve cevapların alındığı açık oturum olarak ilgimi çekti.

İçişleri Bakanı sayın Süleyman soyluya sorulan her soru cevap almıştır, lakin birileri Hükümeti yıkma adına yola çıktığı için, bugün İçişleri Bakanı, dün   sayın Berat Albayrak, yarın bir başkasına el uzanacaktır.

Aslında dertleri ne Berat Albayrak, ne Süleyman Soylu meselesi, asıl mesele, yurt içinde ve yurt dışında devletimiz güçlü bir şekilde terör yuvalarını kurutmaya başlayınca, devleti ele geçirme hevesinde olanların gerçek niyetleri, “İtibar suikastı yapmaya çalıştıkları aslında Bakan değil Gabar Dağı’ndaki “DEVLET”.

Daha öncede birkaç defa ifade etmeye çalıştım, ülkemizde en büyük tehlike “SOSYAL MEYDA” olarak ortaya çıkan teknolojik haberleşme ağı.

Devletimiz veya Hükümetimiz Sosyal Medya konusunda disiplin altına almak için çeşitli girişimlerde bulunuyor, ama bu çalışmaların yeterli olmadığını, yeni tedbirlerin alınması gerektiğine inanıyorum.

Sosyal Medya ve İnternet gazeteciliği henüz işin başında iken, insanlar üzerinde ne kadar tehlikeli olduğunu gördük, bu tehlike giderek büyüyeceğini düşünüyoruz, bu konuda nasıl tedbirler alınır bilmeyiz ama, kesin çözümler bulunmalı ve devletimiz basın kuruluşlarının yani gazetelerin “Dijitale geçme” düşüncesinden de vazgeçmesi gerektiğine inanıyoruz, bunu derken “teknolojiden vazgeçelim” demek istemiyorum, teknolojiden vazgeçme düşüncesi zaten akılcı değildir.

Millet olarak bazı değerlerimizi birden elimizin tersi ile silip atmayı seviyoruz!.

Teknolojinin alt yapısı ve özellikle sosyal medyanın alt yapısı bizim ülkemizde değilken, her şeyi sosyal medya üzerinden yapma çalışması, tehlikenin boyutlarını ortaya koyması bakımından dikkat çekicidir.

Teknik ve teknolojiyi her alanda en iyi şekilde kullanmalıyız evet ama, her şey teknoloji ile olmamalı.

Hayatımızı teknolojik imanlara bağlı yapar isek, yarın geri dönüşü zor olan mecralara gireceğimizi bilmek zorundayız.

Bugün ülke insanı olarak teknolojinin vermiş olduğu imkanları kullananlar ülkemizde kaos yaratmaya çalışıyorlar, yani ALGI OPERASYONLARI hızla yayılıyor, devletin kurumları Algı Operasyonlarının etkisinde kalarak çalışma enerjileri düşüyor.

Teknolojide yaşanan sıkıntıyı kısa olarak böyle not ederken, İçişleri Bakanı sayın Süleyman soylunun haber Türk TV de yaptığı açık oturumdan kısa olarak bahsetmek isterim.

Haber Türk’te yayınlanan açık oturumu, sanırım milyonlarca insanın izlediğini düşünüyoruz, bugün birlikte olma imkanımız olan insanların konuşmalarının en çok zamanı Pazartesi akşamı Haber Türk TV nin canlı yayın programı olduğunu görüyoruz, kaldı ki bu akşam TRT1 de “Uyanış Büyük Selçuklu” TV dizisi yayınladığı halde.

TRT 1 de yayınlanan Uyanış Büyük Selçuklu dizisi yayınlandığı günde sanırım büyük izleme rekoru kırdığını düşünüyoruz, bu konuda TRT TV yetkilerine Yerli ve Milli dizilere verdiği destekten dolayı teşekkür etmeyi de ihmal etmemek gerekir.

Pek çok kumu olduğu gibi birileri TRT nin yayınlarını eleştirip çirkin ifadeler kullanmış olsalar da, TRT nin varlığı Milletimiz için çok önemli ve kıymetlidir.

Hani Yerli ve Milli değerlerimiz diyoruz ya, ne yazık ülkemizde Yerli ve Milli değerlerimize çok acımasız saldırlar her geçen gün büyüyerek devam ediyor!.

Yerli ve Milli deyince ilk akla gelen insan ve çalışmalar ülkemizin savunmasında önemli rol oynayan ve oynayacak olan SİHA’lar ve Selçuk Bayraktar geliyor.

Bizler “Yerli ve Milli” deyince, birileri hepe klavye silahşörlüğü yapmaya başlıyor, hatta öyle ileri gidiyorlar ki, devlete ve millete ihanet ettiklerinin farkında değiller veya farkındalar, iktidarı devirmek adına gözleri vatana ihanet etmeyi görev sayıyorlar!…

Yerli ve Milli, Hava Savunma ve saldırı silahlarına imza atan sayın Selçuk Bayraktar Polonyaya satışı başlayan Bayraktar TB2 SİHA’lar sonrasındaki düşünceleri. Selçuk Bayraktar’dan dikkat çeken Polonya açıklaması:

Zor olan neydi? diye soruluyor.

Zor olan neydi? diye soruluyor sıkça” başlığıyla yaptığı açıklamada Bayraktar, zor olanın milletin evlatlarının potansiyelini dünyaya ispatlamak olmadığını belirterek, “İçimizden birilerine kabullendirmekti zor olan. Yaklaşık 20 yıldır yol arkadaşlarımızla birlikte hayatımızı adayıp yüksek teknoloji geliştirmek de değildi.

Kendi sınıfının en iyisi olduğunu dünyanın kabullendiği teknolojimize, içimizden birilerinin hep ‘acaba’ demesine, hep bir noksan bulma, hatta çamur atma gayretine maruz kalmaktı. Her dönüm noktasında akla hayale gelmeyecek entrikalar, hezeyanlar, hor görmeler ve iftiralarla boğuşmaktı.”

“Çok şükür bu engeller aşıldı.” diyen Selçuk Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti; “Çok değil, beş on sene içinde dünya ile yarışacak, lider olacak nice girişimler çıkacak ülkemizden. Birileri istemese de… Öğrenilmiş çaresizlik bitecek. Bu kervan yürüyecek. Ve inşallah… Bu ülke, özgüveni, azmi, iyi ahlakı ve inancıyla ülkesini seven, insanlık için çalışan gençlerin ellerinde, birçok alanda dünyada liderliğe yürüyecek.” dedi.

Bugün için sayın Selçuk bayraktar’ı hedeflerine almayanlar, yarın bu kıymetli kardeşimizi de hedeflerine koymaktan asla çekinmeyeceklerdir, çünkü devletine ve milletine ihanete kalkışanlar, yarın sayın Cumhurbaşkanımızı bahane ederek sayın Bayraktar’a da itibar suikasti yapmaktan geri durmayacaklardır.

TEK DEVLET, GÜÇLÜ MİLLET olmak kolay değil, özellikle bu Coğrafyada!.

Dün kapıdan dışarıya çıkamaz olan insanlar, bugün ellerini kollarını sallayarak ülkenin her köşesine giderken, halen “Hükümet ne yaptı ki” diyerek itibar suikastı yapmaya devam ediyorlar!…

Bu ülkede ihanet ve hainlik biter mi?, sanmıyoruz, terör bitecek ama, milletimize ve Türk devletine ihanet edenler tam bitmeyecektir, çünkü, ihanet öyle boyutlardaki, devletin çeşitli kurumlarına güve gibi sirayet etmişler!.

Günün Sözü: “La Tahzen! (Üzülme!) Derdin ne olursa olsun korkma! Yeter ki umudun Allah olsun.”

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.