Cemalettin Bilgin

SUÇLU KİM?

Ülkemiz de yaşanan terör olaylarında suçlu aranıyor!..

İstanbul’da 5 ağacı bahane ederek ilk önce Hükümeti protesto eden sonra İstanbul’un her tarafını yakıp yıkarak Devlete ve millete milyonlarca lira zarar etmesini sağlayanlar, kendilerinin masum olduklarını iddia etmiş olmalılar ki, ilgili mahkeme; “yeterli deli olmadığı için” beraat kararı vermiş.

FETÖ terör örgütü hainleri kendilerinin  suçlu olmadıklarını iddia ediyorlar ve “masum oldukları halde Devletin kendilerine ceza verdiğini, vermekte ısrar ettiğini” iddia ediyorlar.

Bir başka terör örgütü Adnan Oktar  ve kediciklerinin kurduğu bir yapılanma var ki onlarda, şık ve zarif bayanları toplayarak kurdukları saltanat zincirinin “suç örgütü” olmadığı, tehdit, şantaj ve çeşitli şekillerde insanlara zarar vermediklerini, yaptıkları çalışmanın “İslam’a katkı sağlamak” olduğunu iddia ederek masum insanların aylardan beri neden ceza evlerinde tutulduklarını iddia ederek devletin ve hatta Hükümetin suç işlediğini ifade ediyorlar!.

3 farklı suç ve 3 farklı suç örgütü ve örgüt yapılanması ülkemizi yakıp yıkıyor, bölmek ve parçalamak istiyor, lakin suç örgütü içinde yer alan ve örgüt faaliyetlerine bizzat karışan kişiler kendilerinin suçsuz olduklarını iddia ederek  ceza yapmamaları gerektiğini veya ceza almamaları gerektiğini ifade ederek belli güçlerin desteği ile algı yaparak halkın kandırmaya çalışıyorlar.

Suç örgütlerinin içinde yer alan kişiler veya hainler kendilerinin suçsuz olduklarını iddia edebilirler, ama kanunlar suç işleyen terör örgütü  mensuplarının masum olduğuna mı karar vermelidir?

İstanbul gezi olayları sırasında tutuklanıp Ceza Evine atılanlar aylar sonra bir mahkeme tarafından  “suçsuz” ilan edildiler, uzun zamandır tutuklu bulunanlar Ceza evinden çıkanlar, şimdi devletin “neden kendilerini tutukladığını” sorgulayarak kendilerinin “haklı olduklarını devletin suçlu olduğunu” iddia ederek Devletten hesap soracaklardır!.

İstanbul’u;  yakan, yıkanlar, Köprü yapılmamasını isteyenler, Kanal İstanbul’un yapılmasını istemeyenler, dünyanın en büyük ve modern Hava Limanının yapılmasını istemeyenler, suçsuz olduğu gerekçesi ile serbest kalıyorlar, ama milletine hizmet yapan İktidar suçlanıyor, hatta suçlu ilan ediliyor!.

Gezi olaylarında henüz hukuk tam sözünü bitirmedi tabi ki ama, yerel mahkemenin verdiği karar halkta derin yaralar açtığı kesindir.

Gezi olaylarında yakılan, tahrip edilen, maddi kayıplara neden olan;

58 kamu binası

68 MOBESE kamerası

337 iş yeri

90 belediye otobüsü

214 özel araç

240 polis aracı

45 ambulans’ı hiç kimse görmemiş, Polis kayıtlarında geçmemiş mi?, tutanaklarda hiçbir zarar tespit edilmemiş mi?, gezi olaylarında yaşanan kaos ortamını Polis hiç mi tespit edip görmemiş?, Polis görmedi ise, ilgili Cumhuriyet Savcılarımız İstanbul’da yaşarken hiç mi TV izlememiş?, hiç mi gazetelere göz atmamış?, İstanbul’da yaşarken etrafından ki insanlar günlerce yaşanan olaydan hiç mi bahsetmemiş?.

İstanbul gezi olaylarını Emniyet yetkilileri hiç olaydan bahsetmemiş olsa bile, Cumhuriyet Savcıları günlerce yaşanan süreçleri gördüklerini bir iki resimleyip sunmaları bile mahkeme heyetine delil olması bakımından mutlaka bir şeyler ifade ederdi, demek ki Emniyet görevlileri gibi Cumhuriyet Savcılarımızda yaşanan olayları görmemişler, resimler ve CD lerle  delillendirmemişler , Mahkeme heyeti elde olmayan  delilleri dikkate alarak olaylara karışan kişileri serbest bırakmış, ne yapalım? “Mahkeme suçsuz” dedi ise bizlere laf söylemek düşmez!.

Bizler ne  yapıyoruz?, Güvenlik Kuvvetlerinin, Cumhuriyet Savcılarının suç delillerini görmeyip, mahkemenin serbest bıraktığı kişileri ve olayları, gördüğümüz kadarı ile tarihe not düşüyoruz!, herkes gibi bizlerde görevimizi ifa ediyoruz, bir anlamda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın sorumluluğunu yerine getiriyoruz!.

Gezi olaylarının yaşandığı İstanbul’da olayları yapanlar görülmedi ise, ülkemizi yakan, yıkan 250 insanımızı katleden, binlerce insanımızın yaralanmasına neden olan, Cumhurbaşkanımızı ailesi ile birlikte yok etmeye çalışanlar da, nasılsa masum olduklarını iddia ediyorlar!, bir gün bir mahkeme heyeti “bunlarda masum, elde delil yok, ellerinde silah yok” diyerek berat kararı verdiğini görebiliriz, ama şunu unutmamak gerekir, FETÖ terör örgütü halen gizliğini koruyor, her fırsatı iyi değerlendirdiklerini, kendilerini gizlerken, FETÖ terör örgütü ile mücadele yapanları tespit ederek ellerine geçen her fırsatı kişileri cezalandırmaya devam ettiklerini, çeşitli bahaneler uydurarak FETÖ mücadelesi yapanları mahkemeler veya güvenlik noktalarında ceza almaları için gayret ettiklerini, edeceklerini, yeniden bir kalkışmaya teşebbüs edebilmek için çalıştıklarını asla unutmamak gerekir!.

Hani bir söz var; “SAKALIMIZ YOK Kİ LAFIMIZ DİNLENSİN!” maalesef halen FETÖ yapılanması içinde yer alanlar masum insan görünümünde çalışmalar yaptıklarını görüyoruz!.

Peki bir başka suç örgütü  var yani; “Adnan Oktar suç örgütü” bu örgütün neler yaptığını güvenlik kuvvetleri tespit etmiş ve Adalete teslim etmiş, böyle olduğu halde bu grup içinde halen faaliyet yapan insanlar var ve gerçekleşen suçları yok sayarak algı yapmaya çalışıyorlar.

Bakınız suç örgütü içinde yer alıp dışarıda olanların düşünceleri; “Biz kumpas çetesinin arkadaşlarımızı baskı ve tehdit ile korkuttuğunu biliyoruz. Onlar hala canımız. Sevgimiz azalmadı aksine çok fazla arttı” diyorlar, yine bir başka mesaj; “Tertemiz hanımlar kumpas çetesi tarafından cezaevinde çürümekle korkutulunca dehşete kapılıp çok sevdikleri Adnan Bey ve arkadaşlarına iftira attılar. Biz bütün Müştekileri Seviyoruz. Kumpas çetesinin oyunlarını bozacağız” diyorlar!.  ve yine bir başka sosyal medya mesajı; Birgül Erdemir; “Sn Adnan Oktar’ın calışmalarıyla merhameti, şefkatli, dindar, milli şuurun önemini bilen bir neslin oluşmasına vesile oldu. Bu kadar güzelliğe vesile olan Kitapların imha kararı yanlıştır” diyerek verilen mesaj ve yine; “Sn Adnan Oktar fikri mücadelesiyle Fetö’nün alçak oyunlarını deşifre edip Sn. Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize en büyük desteği verdi” diyorlar ve son olarak; “Sn Adnan Oktar fikri mücadelesiyle Fetö’nün alçak oyunlarını deşifre edip Sn. Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize en büyük desteği verdi” diyerek devletin güvenlik kuvvetlerini suçlamaktan geri durmuyorlar.

Peki suçlu kim?. Terör örgütleri tabi ki kendilerini suçlu görmeyecekler ama, bu devlet büyük devlettir her zaman hesabını soracak güçtedir.

Günün Sözü: Suçlu ayağa kalk, herkes seni tanısın!.

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.