Cemalettin Bilgin

SİYASET- VATANDAŞ VE BÜROKRASİ!.

Nasıl bir yazı yazayım da kimseyi kırmadan sonuca gideyim?

Bizler kurumları yıpratmamak adına çoğu zaman yapılması gereken haberleri yapmıyoruz!.

Yanlış okumadınız, bazı kurumların yıpranmasını istemediğimiz için haberleri bazen yapmıyoruz.

Neden ve niçinleri bizler için çok kıymetli ama, kurumlarda çalışanlar bizler kadar konulara hassasiyetle yaklaşmaması da ayrı bir dert!.

Bugün öyle bir yazı yazmalıyım ki!.

Hem yazdığım düşünceler hedefine ulaşmalı, hem de kurulmadaki zafiyetlerin telafi edilmesi için gayret edilmelidir. 

Birileri devletin kurumlarının yıpranması için var güçleri ile çalışırken, bizler gibi aynen “”Kelaynaklar” misali kurumların yıpranmaması için haber yapmamaya gayret ediyoruz!.

Kurumlarda çalışanlar, ekmek yediği işletmeleri ve kurumların yıpranmaması için gayret sarf etmelidir.

Lakin bizim memlekette, kişi ve kurumların yıpratılması için sanki özel gruplar ve özel insanlar  ortaya çıkıyor, önüne gelen bütün engelleri silip süpürerek çalıştığı kurum ve işyerlerinin yıpranmasına çalışıyor.

Nedir bu kirli oyunların kazanılması için yapılan çalışmalar?

Başkalarını kirletmek üzere yola çıkanlar, unutmasın çamur atıp kirletmek istediğiniz insanların üzerlerine atacağınız çamurlar, atarken sizleri de mutlaka kirletecektir.

SİYASET, VATANDAŞ VE BÜROKRASİ diye başladık çıktık yola.

Ülkemiz yönetimini siyasetçiler yürütmektedirler.

Bugün ülkemizde Demokratik kurallar içinde seçimle iş başına gelen AK Parti Hükümeti, yönetim sistemi olarak Cumhurbaşkanlığı Yönetim

Sistemi ile hizmetlerini yapıyor.

Cumhurbaşkanlığı Yönetim sistemini eleştirenler, aslında hizmetlerin ne kadar kısa zamanda halka ulaştığını bildikleri halde, bugün kirli siyaset uğruna, Cumhurbaşkanlığı Yönetim sistemini kötüleyerek siyaset yapıyorlar.

Bugün AK Parti Hükümeti var, yani Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda AK Parti genel başkanı olarak bu ülkeye hizmet ediyor.

Cumhurbaşkanlığı seçim sistemi olmasa idi, ülkemizde son aylarda yaşanan Sel ve Yangın felaketleri karşısında ülke yönetimi adete çöker, hükümet selin altında kalırdı!.

 

Bugünkü devlet yönetim sistemini bizler halk olarak seçtik, yani bizlere verilen seçme hakkını kullanarak, Cumhurbaşkanını, Milletvekillerini, Belediye Başkanlarını, Belediye Meclisi üyelerini, İl Genel Meclisi üyelerini ve Muhtarları bizler seçtik.

Bugünkü seçim sistemi, seçme ve seçilme hakkını bizlere verdiği için, hem seçilmek için, hem de seçmen için çalışıyor gayret ediyoruz.

Bugünkü, seçme ve seçilme hakkımız olan bir yapının elimizden alınmasını istermiyiz?.

Bizler seçme hakkımızı kesinlikle elimizden alınmasını asla kabul etmeyiz ve bir değişiklik yapılmak istendiğinde bunun mücadelesini veririm.

Seçme ve seçilme hakkımızı vermeyeceğiz, bunun mücadelesini yapacağız ve seçilenlerin hizmet yapmasına gayret edeceğiz, hizmet yapmayanları da eleştireceğiz, halka şikayet edeceğiz.

Şunu ifade etmekte fayda var.

En kötü siyasi yönetim, en iyi askeri dikta yönetiminden iyidir.

Bu düşünceden hareketle, iyi ki ülkemizde siyasi istikrar var, iyi ki siyasi yönetim iş başında.

Ülke yönetilirken siyasetçi hata yapar mı?

Hem de çok yapar.

Ülkeyi yönetmeye talip olan bürokratlar, yönetim zafiyeti gösterirler mi?

Evet çokta örneklerine rastlamak mümkün,

O zaman, hem siyasetçilerin hatalarını, hem de bürokratların hatalarını kurumları yıpratmadan, çözmek gerekir.

Sanırım bir yanlış anlamada, hem siyasetçiler için, hem de bürokratlar için vardır.

Seçtiğimiz siyasetçiyi, normal bir insan olarak seçerken, seçtikten sonra onları “dev aynasında” görmeye başlıyoruz..

Bir insanı göreve getirmeden veya gelmeden önce onu bizler gibi normal insan olarak görürken, onların  bir makama oturmasından sonra, ne yazık ki onları da “dev aynasında” görüyoruz .

Aslında seçtiklerimiz ve göreve getirdiklerimiz, geldikleri görevlere layık olmuş olsa, bizler halk olarak onları “dev aynasında” görme düşüncesinde olmayacağız, onlarda halka hizmet ederken, kendilerini “dev aynasında göstermek” gibi yanlış yollara gitmemiş olacaklardır.

Siyasetçi hata yapar mı?,

Yapar.

Bürokrat hata yapar mı?

Yapar.

Peki hataları kimler telafi etmesi gerekir veya gidermesi gerekir?

Halk, yönetici, seçilen aklı başındaki idareciler!.

Son günlerde yaşanan sıkıntılara bakıyoruz, siyasetçi hata yapıyor, bir grup el birliği ile siyasetçiyi idam sehpasına çekmeye çalışıyor.

Yine bürokratlar bir hata yapıyor, bir kısım insanlar onu idam sehpasına çekiyor, bir kısım insanda onu haksız olduğunu bildiği halde korumaya çalışıyor!.

Ortada hata var ise, onun telafisi yönüne gidilmeden nedense her iki tarafta idam sehpasına çekilmek isteniyor, ama şu gerçek unutuluyor.

Türkiye de idam cezası yok, kaldırıldı!.

Siyasetçi hata yaptı ise bunun karşılığı belli, halk sandıkta gerekeni yapacaktır, yeter ki halk algılarla aldatılmasın.

Bürokrat da hata yaptı ise, onun gereğini devletin yetkilileri gerekeni yapacak, iş kavgaya dönüşmeden çözüm üretilmelidir.

Daha öncede DİKKAT çekmek istedim.

BÜROKRATLARDA HİZMET YAPILIRKEN BİR DİRENÇ HAREKETLERİ VAR.

BAZI BÜROKRATLAR, BULUNDUKLARI MAAMLARI HALKI TAHRİK EDEREK OLAYLARIN IKMASINA ZEMİN HAZIRLIYOR!. BAZILARIDA UYGUN OLMAYAN HAREKETLERİ UYGUN ŞEKİLDE ÇÖZMESİ GEREKİRKEN ÇÖZMEYİP, HALKIN TAHRİK OLMASINA ÇALIŞIYOR!.

SİYASET- VATANDAŞ VE BÜROKRASİ!. Sağlıklı yönetilemez ise, şehirlerde kaos çıkmaya başlar.

Olaylar küçük iken suskun kalanlar, cadde ve sokaklar hareketlendikten sonra iş iten geçmiş olur!.

Günün Sözü; YILANIN BAŞI KÜÇÜKKEN EZİLMELİDİR.!.

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.