2023 SEÇİMLERİ YAKLAŞTIKÇA HALKIN PARTİLERE OLAN TEPKİLERİ BÜYÜYOR!.
Ülkemizde çok sayıda siyasi partinin varlığı 120 civarında partinin bulunduğu ülkemizde 36 siyasi parti 2023 seçimlerine katılma hakkı kazandığını Yüksek Seçim Kurulu açıkladı.
Ülkemizde şu an itibaren 35 Parti seçimlere girme hakkı kazandı ise, Tokat bölgesinde sanırım 10 civarında parti seçimlere katılır.
2023 seçimlerine katılacak partilerin geneli, Ankara- İstanbul, İzmir, Antalya ve Güneydoğu illerinde seçimlere katılacağını düşünüyoruz.
2023 seçimlerinin en kolay oy kullanılacak seçim olarak ilk anda görülse de, 36 partinin seçimlere katılması seçim sürecinin uzayacağını gösteriyor!.
Peki Cumhurbaşkanlığı seçimi ne olur? diye sorulduğunda.
Cumhurbaşkanı adaylığı için 15 civarında adayın olduğunu görüyoruz ama, bu adaylar içinden adaylığı kesinleşen Cumhur İttifakı Partilerin adayı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakının adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Memleket Partisi adayı olarak Muharrem İnce, Zafer Partisi adayı Sinan Oğan, Yeniden Refah partisi adayı olarak Fatih Erbakan’ın aday olacağını düşünüyoruz.
TBMM de grubu bulunan Partilerin göstereceği Cumhurbaşkanı adaylarının halktan imza toplamasına gerek olmadığı için adaylığı kesinleşen Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı partilerin adayların kesinleşmiş oluyor, diğer müracaat eden kişilerin şu an için aday adayı olarak ifade etmek gerekir, ne zaman 100 bin kişi Seçim kurullarına giderek oy verirse adaylık kesinleşmiş olacaktır.
Seçimler yaklaştıkça trafik karışacak, kontrolsüz güç ortalığın karışmasına neden olacaktır.
Parti genel başkanları kontrolsüz güç haline geldi!
Parti pazarlıkları bazı parti genel başkanlarının gözlerini kararttığı görülüyor ki, bu göz kararma meselesinin hesabını seçmen sandıkta verecektir.
Seçimler yaklaştıkça, seçmenler yaşanan süreçlere daha çok ilgi gösteriyor.
Seçmenlerin tepkileri yükselerek ivme kazanıyor!.
Genel başkanların ayakları yerden kesilmiş gözüküyor, sanırım seçmenler ayakları yerden kesilenleri sandıkta tepe taklak indirecektir!!!
Zaman daha var, bugünden bazı hususları ortaya koymak hatalı olabilir ama görünen köy kılavuz istemez sözünden hareket ederek, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sıkıntısız olan tek Cumhurbaşkanı adayı sayın recep Tayyip Erdoğan’dır.
Televizyonların ve gazete haberlerine bakıldığında halkın talepleri belli.
Halkımız ilk önce huzur istiyor, sonra dünyada sıkıntısız bir hayat istiyor yani ekonomik olarak çok fazla sıkıntı yaşamak istemiyor, ülkemizde eskisi gibi şehirlerde bombaların patlamasını istemiyor!.
Evet dünyada var olan sıkıntılardan ülke olarak hemen etkileniyoruz.
Dünya ülkeleri arasında 1. liğde olmak istiyorsak Dünyadan kopmamız söz konusu değildir.
Hem; “Dünya ülkesiyiz, süper güçler arasında olmalıyız” diyeceğiz, sonrada dünyada var olan sıkıntılardan etkilenince “ne oluyor böyle” diyerek tepki gösterilecek!.
Seçimler yaklaştıkça çok algılar yaratılacak, var olan değerler yok sayılacak, yapılan hizmetler görmezden gelinecek.
SADET Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu “Ayasofya fethin sembolüyse Fatih’in sembolü de adalettir. İktidara geldiğimizde Ayasofya gerçek manada açılmış olacak. Kendi ruhuna kavuşacaktır” diyor!!!.
Refah partisi genel başkanı rahmetli Necmettin Erbakan hocamızın hayali AYASOFYA’NIN CAMİ olarak ibadete açılması idi, çok şükür Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan AYASOFYAYI İBADETE AÇTI ve TAKSİM’e CAMİ yaptı, bu yapılanları SADET Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu görmeyip halkı kaldırma çabalarını görünce şaşkınlık yaşamamak mümkün değil!!!
Geçmişte Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan “açılım süreci” ni başlattığında kıyameti kopardanlar, bugün HDP ile açılım süreci değil, terör örgütünün talepleri doğrultusunda hareket ederek seçimlerde ittifak yapma gayretlerini hayretle izliyoruz.
Ülkemiz için açılım süreci PKK terör örgütünün bitmesi için yapılan ve gençlerin dağlara kaçırılmamasını sağlayacak olan bir süreç idi, amma lakin AB ülkeleri PKK ya çok ciddi destekler vererek terörün ülkemizde bitmemesine çalıştılar ve sonuç ülkemizde huzurun sağlanması için başlatılan çalışmalar sonuçsuz kaldı, “Açılım Sürecinin” gerçekleşmemesi için PKK destekçisi HDP nin eş başkanları ve elebaşları ülkemizde huzurun sağlanmasına mani olmuşlar idi.
Ülkemizde terörün bitmesi için başlatılan çalışmalara mani olanlar, bugün HDP yetkilileri ile terör yuvası kandilin talimatları doğrultusunda hareket ettiklerini görüyoruz.
Halkımız seçim süreçlerini çok sağlıklı izliyor.
Halkımız gazetelerde, televizyonlarda yapılan haberleri ve tartışmaları çok güzel bir şekilde izliyor ve karar vermelerinde bu çalışmaların etkili olacağını düşünüyorum.
Cumhurbaşkanımızın “açılım süreci”ni başlattığında terör örgütü destekçileri teröristlerin dağlardan inmelerini sağlamış olsa idi, bugün ülkemizin ekonomisi çok daha mükemmel hale gelecekti.
Bazı siyasetçiler ülkemizde terörün bitmesini istememektedir.
CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu HDP ile nasıl bir pazarlık yaptı?, bunu bugün için bilmiyoruz ama, ülkemiz için hiçte hoş olmayan tavizlerin verildiğini düşünüyoruz.
Ayrıca bugün CHP lideri, HDP lilerle nasıl bir anlaşma yaptılar bilmiyoruz ama, dağdaki teröristlere ve elebaşlarına HDP tam hakimlermi?, sanmıyoruz.
İşin özü şudur, PKK terör örgütü bitme noktasına gelmişken, terör örgütünü rahatlatıcı tavizler verenler, yarın iş başına gelseler dahi asla bu şartlarda terörün bitmesini sağlayamayacaklardır.
Ülkemizdeki terör yapılanması Kürt halkının isteklerini karşılamak için değil, ülkemizi bölmek üzere kurulan bir terör örgütüdür, Haklar ve Özgürlük” sözleri insanları kandırmaktan ibarettir!!!.
Günün Sözü; GÜN OLA HAYIR OLA.
YORUMLAR