Bir siyasi partiye oy vermem için bir neden olmalıdır!.
Bir gün doğduk, bir gün ebedi yolculuğa çıkacağız, yani bu fani dünyadan ahrete intikal edeceğiz.
Bu dünya sınav dünyası olduğuna göre pek çok konuya dikkat ederek yaşamak zorundayız.
Dünyada yaşarken bir yönetim sistemine ihtiyaç vardır, ülkelerin ve insanların dünyadaki yaşantılarının sağlıklı ve mutlu olmaları için en sağlıklı yönetim sistemi bugün itibari ile Cumhuriyet ve Demokrasinin sağlıklı çalışması ile mümkün olacaktır.
Burada da; Cumhuriyet ve Demokrasi sözcüklerinin kullanılması her şeyin güzel olacağı anlamı taşımamalıdır.
Cumhuriyet ve Demokrasi sözleri için, Hür ve Bağımsız yaşamakla mümkündür, bu Hür ve Bağımsız olmanın yolu, seçme ve seçilme hakkının insanlara verilmesi ve kullanılması ile hayat bulur.
Bugüne kadar çok tartışıldı, bundan sonrada yine tartışılacaktır.
İnsanlık var olduğu sürece mücadele devam edecek, Hak ile Batıl arasındaki fark, insanlar yaşadığı süreler içinde ikisinin arasındaki farkı görerek yaşam mücadelesi verecektir.
Dün Cumhuriyetin kuruluşunun 98. Yılını kutladık.
Bizlere bu özgürlüğü veren devlet adamlarına teşekkür ediyoruz.
Cumhuriyet kurulalı 98 yıl olmuş ama, Türk milleti Hür ve bağımsız olarak yaşamaya yeni yeni başlamıştır.
Bizler bu düşüncemizi ortaya koyunca birileri yine itiraz edeceklerdir ama, hayatın gerçeği budur.
Cumhuriyet kolay kurulmamıştır, bundan sonrada kurulan Cumhuriyetin ebediyen hayat bulması için mücadele gerektirmektedir.
Ülkemizde algı operasyonları çok yapılmaktadır, bundan sonrada daha fazlası yapılacak, bilinçsiz olarak yaşayan insanlara etkisi fazla olacaktır.
Dün bir arkadaşımla sohbet ederken, şu sözler sarf edildi; “artık bayram kutlaması mı kaldı ki?, her şeyimizi elimizden aldınız” diyerek sitem etti.
Yukarıdaki sözü söyleyen insan bir siyasi partinin tarafı, bizlerde bir siyasi görüşün tarafında bulunuyoruz.
Yukarıdaki sözü sarf eden arkadaşımız, Millet İttifakı içinde yer alıyor, bizlerde Cumhur İttifakı içinde oyumuzu kullanıyoruz.
Peki iki taraflı iki insan olarak yukarıdaki sözleri konuşacak kadar medeni isek, neden gerçekleri tam olarak ortaya koyacak şartları oluşturmak gerekmez mi?
Siyaseti, hak ve özgürlükler adına yapar isek kutuplaşmadan uzak kalırız.
Yok; siyaseti hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı bir sistem olarak görür, kendi keyfi dünya görüşümüz için kullanırsak, ayrışma kaçınılmaz olur.
Bugün belli bir kesimin, siyaseti kendi keyfi çıkarları için kullandıkları neticesinde insanlar kutuplaştırılmak isteniyor!….
Bugün hükümeti oluşturan Cumhur İttifakı partilerin genel başkanlarının gün ile ilgili düşüncelerine bakmakta fayda var.
Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan; “29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı tebrik ediyor, milletimize sağlık, huzur ve esenlik diliyorum. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile kahraman silah arkadaşlarını minnetle anıyorum” diyen güzel bir mesaj yayınladı.
Cumhurbaşkanımız bu mesajları yayınlamanın yanında Cumhuriyetin değerlerine değer katacak iki esere imza atarak halkın hizmetine sundu, bir tanesi İstanbul’da ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ, diğeri Ankara’da HALK BAHÇESİ yani her insanın hayat bulacağı, yaşayacağı, gönüllerinde, HÜR ve BAĞIMSIZ hizmet alabilecekleri iki kıymetli eser.
Bizler sürekli neyin anlaşılmasını istiyoruz?.
Siyasi liderler konuşmaları ile eylemleri, yani sözlerindeki konuların hayat bulmasıdır.
MHP genel başkanı sayın Devlet Bahçelinin bir mesajı; “Vatanımızın işgalini reddederek Cumhuriyet’e giden yolları açan büyük Türk milleti, şimdilerde aynı inanç ve azimle terörün kökünü kazıma hedefine odaklanmıştır. Mandacıların ve esarete hayranlık duyanların izinden yürüyenler terörle mücadeleye karşı gelen kimliksizlerdir” diyor.
MHP genel başkanı sayın Bahçelinin mesajı çok anlamlı, günümüzde MANDA yönetimine talip olanlara önemli bir uyarı yapıyor, yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “MANDA” yönetimi kabul etmemesine fırsat vermeyecek mesajların yayınlanması Cumhuriyetin98. Kuruluş yılında önemlidir.
Bizlerin bazı arkadaşlardan farkımız şu olabilir, sayın Cumhurbaşkanımızın şu sözlerine bizler inanıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Biz her zaman ve her konuda olduğu gibi Atatürk Kültür Merkezi tartışmalarında da sözümüzü eserlerimizle ve hizmetlerimizle söyledik. Recep Tayyip Erdoğan” diyor ve devamla; “Yıllardır türlü ve oluşturulmak istenen çalkantılara rağmen yeniden inşa ettiğimiz Atatürk Kültür Merkezi’nin açılışını, hamdolsun, bugün yapıyoruz. Ülkemize, İstanbul’umuza ve kültür sanat camiamıza hayırlı olsun. Recep Tayyip Erdoğan” diyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bu sözleri söylemekle yetinmiyor, sözlerin hayat bulması için var gücü ile çalışıyor.
O zaman bizlerde şunu diyoruz. Bu binanın temelinde çelik ve betondan fazlası var. Bu binanın temelinde millet iradesinden başka güç tanımamak var ve buna hiçbir algı operasyonu işlemedi, işlemez. Teşekkürler sayın Recep Tayyip Erdoğan.
Yazımızın başlığı da anlamlı.
Mademki bizler halk olarak kendi irademizle seçme hakkımızı kullanacağız ve devletimizi yönetecek insanları seçeceğiz, Hür irademizle sandığa gidip, sözleri ve eylemleri ile bir olan Cumhur İttifakı partilerine oy verip bizleri Hür ve Bağımsız bir insan olarak yönetmelerine destek vereceğiz.
CHP ve İP genel başkanlarına nasıl güvenip de oy vereceğiz?.
Her ikisi de MANDA yönetimi özlemi ile Hükümeti yıkmak istiyor!.
Gün Hükümeti çeşitli oyunlar ile yıkma günü değil, gün Dünyadaki var olan ekonomik sıkıntılar ve insanların katledilmesinden kurtulma günüdür!….
Günün Sözü; Zerrece tamahım yoktur dünyanın varına. Rızkımı veren Hüda’dır kula minnet eylemem…
YORUMLAR