Cemalettin Bilgin

NEREYE BAKSAN ONLAR VAR!.

Nereye baksan onlar, nereden baksan yine onlar.

Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan “Dünya 5 den büyük” diyerek dünya ülkelerine ciddi bir mesaj vermişti.

Cumhurbaşkanımızın bu sözleri gerçekleri gösteriyor ama, yansıması ne yazık ki “dünya 5 den büyük değil”, bunu her aşamada görüyoruz.

Evet; Dünya 5 ülkeden ibaret değil ama, 2. Dünya savaşından sonra Osmanlı İmparatorluğunun yıkılması ile birlikte dünya yeniden şekillendirilmiş, pek çok ülke istila edilmiş, ülkelerin istilasından daha önemlisi, ülkelerin toprakları işgal edilmese bile, işgal kadar sıkıntılı süreçlere girdiklerini görüyoruz, çünkü dünyanın egemen gücü 5 ülkedir.

Dünya neyi yaşıyor?. Korona 19 virüsünün nerden ve nasıl geldiğini öğrenemeden, her ülke kendi insanın ölmemesi için çaba harcıyor.

Peki; insanların ölmememsi için yapılan çalışalar, nasıl yapılırsa yapılsın, hangi ilaç bulunursa bulunsun, hangi aşı icat edilirse edilsin, kimin onayından geçmesi gerekiyor? Dünya sağlık Örgütünden.

Peki Dünya sağlık Örgütü kimin kontrolünde ve yapılan her yeni aşı ve ilaç onayını kim veriyor? DSÖ.

Dünyanın 5 den büyük olduğunu biliyoruz, sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği mesajları bizler alıyoruz da, 5 ülke dışında bu mesajı alarak yeni bir hamle yapacak Türkiye’den başka ülke yok bunu ne yapalım?

Şimdi; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Bilim insanları dünya insanlığını koruyacak ve kurtaracak sağlık ürünü bulsa, tün denemelerden başarılı bir şekilde geçse, peki Dünya insanlığını kurtaracak ilacın insanlığa hizmet etmesi için DSÖ bu sağlık ürününü onaylayacak mı?. Tabi ki mümkün değil.

Evet; Dünya 5 den büyük  amma, 5 ülke de Dünyadaki bütün ülkelerden daha da büyük, bu büyüklüğün ortadan kalkması için, dünyadaki bütün kurum ve kuruluşlar yeniden dizayn edilirse, 5 ülke dışında bu yapılara yeni ülkeler dahil olup zaman içinde seçimler yapılırsa, o zaman Dünyanın 5 den büyük olduğunu anlamış olacağız.

Dünyadaki devletlerin hukuk anlaşmazlıklarının çözüldüğü yer neresi?, sanırım AİHM.

Peki; AİHM’in ülkemiz için verdiği karar nedir? 53 vatandaşımız katledildiği için, katil Demirtaş mahkeme tarafından tutuklandı, davası devam ederken AİHM Demirtaş’ın tahliye edilmesini istedi!.

Tamamda arkadaş hiç mi duymadınız 53 vatandaşımız şehit olurken, 11 aylık Bedirhan bebek annesiyle havaya uçurulurken, Yasin Börü parçalanırken yükselen o çığlıkları?. Hani İnsan hakları?, hani yaşama hakkı?

AİHM karaları ülkeleri bağlar, yapılan anlaşmalar ve imzalar ülkelerin iç işlerine karışmayı dahi sağlıyor.

Hani AB nin İnsan hakları savunuculuğu?, hani insanların yaşama hakkı?. 11 aylık Bedirhan bebeğin yaşama hakkını elinden alan Selahattin Demirtaş’a özgürlük verilsin diyen AİHM, katledilen 53 kişinin yaşam hakkını kim geri verecek?.

53 kişinin katili Demirtaş’ın serbest kalması için AİH e yapılan müracaat çeşitli aşamalardan geçtikten sonra son kararı bir üst mahkeme verdi.

AİHM Büyük Dairesinin Demirtaş kararı sonrasında top Türkiye’de. Süreç nasıl işleyecek, olası senaryolar neler? ve kararın uygulanmaması AB ile ilişkilere nasıl yansır? Bu soruların cevabını hükümetimiz verecektir, burada süreç nasıl işler bunu bilmiyoruz lakin dünyanın 5 den büyük olduğunu biliyoruz ama, büyük olamadığını da görüyoruz!.

AB ülkeleri kendi doğruları içinde kurdukları kuruluşlar vasıtası ile ülkeleri nasıl egemenliklerine aldıklarını anlamamak için çok saf olmak gerekir.

AB ülkeleri ve ABD ülkelerin topraklarını işgal etmelerine gerek yok aslında, zaten kurdukları kuruluşlarla ülkeleri egemenliklerine, boyunduruk altına almışlardır.

Bırakalım siyasi düşünceleri bir tarafa, 11 aylık BEDİRHAN bebeği katledenlere Türk yargısı hesap sormaya çalışıyor, ama dünya devletlerindeki haksızlıkları adaletsizlikleri ortaya çıkartmak, insanların hak ve hukuklarını savunmak için kurulan AİHM kendi siyasi düşüncesini ebedi kılmak için yargıçları ile ülkeleri baskı altına alıyor, adeta istila ediyor!.

53 kişinin katili Demirtaş’ın Davası 2017’de AİHM gündemine taşınmış, 7 yargıçlı bir daire Kasım 2018’de karar açıklamıştı. Ancak Demirtaş ve Türk hükümetinin avukatları, değişik gerekçelerle davanın 17 yargıçlı Büyük Daire tarafından esastan yeniden görülmesini istemiş, AİHM de bu taleplere olumlu yanıt vermişti. Büyük Daire tarafından alınan kararlar nihai ve yeniden itiraz hakkı bulunmuyor, yani son karar Türkiye’nin kucağına bırakıldı.

Bir tarafta 53 kişin katili, eylemin planlayıcısı, katliamın baş oyuncusu, katilin Türk yargısı tarafından verilecek kararı Türk milleti beklerken, 53 kişinin katilinin serbest kalması için AİHM vermiş olduğu karar Türk devletinin kucağında bekliyor.

Şimdi daha iyi anlıyoruz, dünya 5 den büyük ama, büyük olmaması için bütün teşkilatlar kurulmuş ve 5 ülke tarafından ele geçirilmiş.

Dünyanın 5 den büyük olduğunu bilmek yetmiyor, 5 egemen ülkenin kurduğu kuruluşlardan kurtulmanın yolları bulunmalı, sonra bağımsız ülkelerin sayısı çoğalmalı.

Ani bazen diyoruz ya; içimizde ihanet olmasa, bizim ülkemizi top deviremez, ama içimizden vurulunca iş değişiyor, AİHM veya AB nin kontrollerindeki kuruluşlara söz söyleyecek halimiz kalmıyor!.

Buyurun bakın; Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu diyor ki “Demirtaş’ın suçu ne?” diyor,  arkadaş hiç mi duymadınız 53 vatandaşımız şehit olurken, 11 aylık Bedirhan bebek annesiyle havaya uçurulurken, Yasin Börü parçalanırken yükselen o çığlıkları?, işte bu sorunun cevabını alır isek o zaman Türkiye Cumhuriyeti devletinin bağımsızlık yolunda önemli mesafeler kat etmiş olacaktır.

Nereye bakarsan bak, nereden bakarsak bak, her kapının önünde AB nin veba ABD nin kurmuş olduğu kuruluşlar var, bu kuruluşlar arada bir ülkemiz  leyhine karar verince sanki dünyaları kazanmışız gibi seviniyoruz, sonrası malum, sıradan bir ülkemiz leyhine karar ama peşinden ülkemizin bütün değerlerini yok sayan, hukuki saf dışı bırakan aleyhte kararlar peş peşe geliyor.

Nereden bakarsanız bakınız, bütün kapıları AB ülkeleri ve ABD tuttuğu sürece Türkiye asla bağımsız bir ülke olmayacaktır.

Peki Türkiye bağımsız bir ülke olamaz mı?, tabi ki olur, ne zaman?, içimizdeki AB hayranlığı içinde olanlar ülkemiz aleyhine ne zaman son bulursa!..

Günün Sözü: HAK VE ADALETİN HÜKÜM SÜRMEDİĞİ DÜNYADA YAŞIYORUZ!.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.