Cemalettin Bilgin

MİLLET İTTİFAKIMI?.

MİLLET  İTTİFAKI’MI?, HANGİ MİLLET İTTİFAKI?.

Millet İttifakı sözünü geçtiğimiz dönemde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde duyduk ve öğendik.

Millet adına kurulan her çalışma önemlidir, anlamlıdır.

Cumhurbaşkanlığı seçim sistemi ülkemizin gündemine geldiğinde, ilk önce “CUMHUR İTTİFAKI” sözünü duyduk, sonra ; “MİLLET İTTİFAKI” sözünü duyduk.

Seçimlerin başlaması ile ortaya çıkan iki söz halkımız tarafından benimsenmiş ve seçimlere katılım yüksek olmuştur.

Cumhur İttifakını; AK Parti, MHP ve BBP den oluşmuştur. Millet İttifakı; CHP, İYİ Parti, HDP, SP den oluşmuştur, bu ittifaka başka küçük gruplar dahil olmuş olabilir.

Millet İttifakı içinde HDP (pkk terör örgütünün siyasi uzantısı” yer almasına rağmen seçim süresince CHP ve İYİ Parti bu ittifakı inkar etmişlerse de HDP nin en yetkili kişileri bu ittifakın gerçek olduğunu Cumhurbaşkanlığı ve Yerel seçimlerde CHP ve İYİ Parti adaylarını desteklediklerini açık ve net ifade etmişlerdir, bundan sonra CHP nin ve İYİ Partinin HDP yi dışlayıcı sözler sarf etmeye çalışsa da bunun halk üzerinde bir anlamı yoktur.

Bu kısa değerlendirmeyi yaptıktan sonra Millet İttifakını oluşturan partilerin son günlerdeki ülkenin değerlerini yerle bir etmeye çalışan konulara değinmeye çalışalım.

Geçen yıl İstanbul Adliyesinde meydana gelen olayda, İstanbul Cumhuriyet Savcısı rahmetle andığımız Mehmet Selim Kiraz’ı DHKP-C li teröristler savcı beyin makamını basarak şehit etmişlerdi.

Ülkemizde bir Cumhuriyet savcısının makamı basılarak şehit edilmesinin ne anlama geldiğini herkes bilir!. Dünyanın hangi ülkesinde Cumhuriyet Savcısını makamında katleden kişi veya kişilere özgürlük verilir?.

Ülkemizde  DHKP-C’li katillerinin makamında şehit ettiği katile yardım yataklık yapan Avukat olduğu söylenen bir kişi yaptığı haince ihanet çalışmasını unutturmak adına, Ceza evinde açlık grevine gitmiş ve sonunda ölmüştür, ölen bu kişinin  fotoğrafını İstanbul Barosu binasına asmış yazıklar olsun!.

Dünyanın hangi ülkesinde savcı katilinin posterini baro binasına asarlar?.  İstanbul barosu.. Savcımızı şehit ettiren kadının fotosu!, İstanbul Barosu binasına  astırması hem vicdanen insanlık suçudur, hemde Hukukun ayaklar altına alınmasıdır.  Hukuk bunlara mı emanet?, vay halimize!!

İstanbul Barosunun yapmış olduğu çirkin hareket karşısında tepkiler çığ gibi büyümüş ve İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu çok sert ifadeler kullanmıştır.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; İstanbul Barosu, Şehit Savcımız Mehmet Selim Kiraz’ın DHKP-C’li katillerinin fotoğrafını binasına asmış Yazıklar olsun! Bu, avukatlık mesleğine ihanettir Barolar, terör örgütlerinin arka bahçesi olamaz Bu konuyla ilgili şahsım adına ben de savcılığa suç duyurusunda bulunuyorum” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; “Bize 30 Ağustos dersi verenler 30 Ağustos bizim şerefimizdir.. Gazi Mustafa Kemal ve kahraman arkadaşları, kahraman ecdadımız İstiklal mücadelesini DHKP-C’li terörist hainlerin “şehit” diye anılması için vermediler. 30 Ağustos’u bize değil CHP Gençlik Kollarına anlatın. Yazık!” dedi.

Avukat Özlem Zengin; “Şehit Savcımız Mehmet Selim Kiraz’a silah çeken teröristler de, müziği teröre alet edenler de, avukatlığı terör için kullananlar da,siyasette savunanlar da ‘katil’e dahildir. Açlık grevinde ölmeleri terörü masumlaştırmaz. Barolar da terör örgütlerinin reklam panosu olamaz!” dedi.

İşin gerçeğine iyi bakmak gerekir. DHKP-C terör örgütünden 17 yaşındaki çocuğu Alev Emir’i kurtarmaya çalışan anne Güler Emir’e bağıran kişi, DHKP-C talimatıyla açlık grevine başlayan ve ölen avukat Ebru Timtik. Ebru Timtik DHKP-C terör örgütüne eleman toplayan ekibin başında.. (Tarih: 7 Ocak 2010)

Görüntüler 7 Ocak 2010 Bir anne örgüt tarafından kandırılıp eyleme götürülmüş kızının peşinden Edirne`ye kadar gelip evladını kurtarıyor. Görüntülerde anneyi azarlayan DHKP-C temsilcisi dün açlık grevinde ölen Ebru Timtik.

Peki CHP l yetkililer yaşanan süreçlerde ne yapıyor?. Grup Başkanvekili Özgür Özel, Twitter’da “Ölüm oruçlarında sanatçılarını, avukatlarını kaybeden bir ülke olmanın utanç yaftası hepimizin boynunda asılı duruyor” yazdı. Oysa Özel’in savunduğu kişiler terörist onlar! DHKP_C’li insanlık düşmanları!.

HDP liler, geçtiğimiz günlerde Ermeni zulmünü unutmuşlar, ülkemizi tazminat ödetmek isteyenlerin değirmenine su taşımaya başlamışlar. HDP Sevr için Türkiye’ye tazminat ödetme adı altında sahte belgelere imza atmış. “Gençlik kolları kendi kafasından yaptı” demişler.

Ülkemize içerden ve dışarıdan yapılan saldırılar karşısında çok şükür Devletimiz dimdik  ayakta, devletini yöneten başta Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi güçlü devlet yönetimini sürdürerek milletimizin hak ve menfaatlerini korumakta kararlılar.

Milli Savunma Bakanlığı; 27 Ağustos 2020 tarihinde Girit Adası’ndan kalkarak GKRY’ye doğru giden ve Navtex ilan edilen bölgeye yaklaşan Yunanistan’a ait 6 adet F-16 uçağı, Hava Kuvvetlerimize ait F-16 uçakları tarafından önleme yapılarak bölgeden uzaklaştırılmıştır.” dendi.

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın; Türkiye kara, hava ve denizdeki hak ve menfaatlerini koruma konusunda tam bir kararlılık içerisindedir. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi “Kimsenin hak ve hukunda gözümüz yok ama kimseye de hakkımızı yedirtmeyiz” dedi.

Alanya iki yüzlülük yapmaya devam ediyor.

Almanya Başbakanı Merkel: AB ülkeleri Doğu Akdeniz konusunda Yunanistan’ı desteklemekle yükümlü” diyor.

Peki Türkiye ne diyor?. “Bizim kimsenin toprağında ve malında gözümüz yok, ancak kimseye de milletimizin hakkını yedirmeyiz” diyor.

Bizler millet olarak dış ihanetleri anlıyoruz, onlara karşı gerekli tedbirleri alırız, sonuç ne olursa olsun Türk illeti olarak; YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” der, zafere ulaşmayı biliriz, lakin içimizdeki ihanetin ne zaman geleceğini kestirmek zor!.

Şimdi şu gerçeği görmek gerekiyor. “CUMHUR İTTİFAKI” oluşturan siyasi partiler Türk Milletinin hak ve Menfaatlerini korumak için var gücü ile çalışırken. “MİLLET İTTİFAKI” oluşturan siyasi partiler Türk milletine ve devletine ihanet edenlerin değirmenine su taşıyor, onlara destek veriyor, çok sıkışınca; “biz öyle demedik” diyorlar. TV lerde canlı olarak kayıtlara giren konuşmalaramı inanalım?, yoksa Halkın baskısını görünce; biz öyle dememiştik” diyenleremi inanalım?.

30 Ağustos üzerinden eleştiri yapan CHP, öncelikle kongrelerde Atatürk posterini yırtan, Bayrak asmayan ve İstiklal Marşı okumayanlar ile olan siyasi işbirliğini açıklasın. Şehit Savcı Selim Kirazın katillerine sahip çıkanlar asla yurtsever olamaz ve 30 Ağustos ruhunu asla anlayamazlar.

İlginç olduğu kadar gerçek!.  Türkiye’de bir insan tipi vardır. Bilmez, bilmediğini de bilmez, öğrenmek de istemez, öğretene de kızar. Ne hikmetse bunlar da genellikle Kemalist çevrelerden çıkarlar!.

Günün Sözü: GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.