Cemalettin Bilgin

KRALCILAR TEHLİKESİ!.

Atalarımız ne demiş; KRALDAN ÇOK KRALCININ OLDUĞU YER TEHLİKELİDİR”.

Gerçektende Kral konuşmadan, Kralcıların ahkam kesmesi, Kralı bazen yerinden edebiliyor.

Biz Türk ve Müslümanlar, neden Kral varken, Kralcıların fazla konuştuğunu görüyoruz?

Cami yaparsın, senin benim gibi vatan ve millet sevdalısı Müslüman görünümlü insanlardan bir kısmı itiraz eder? Mesela; Daha çok cami yapmakla daha çok müslüman olunmuyor maalesef” diyen bir vatan sever görünümlü insan bu sözleri söylüyor!.

Ve yine, bir yorum daha geldi;  “Türkiye’de 4 milyon 236 bin kişi de işsiz (bu sadece kayıtlı olan )namazı evimizde kılabiliyoruz işsiz insana istihdam sağlamak bence cami yaptırmaktan daha doğru olduğunu düşünüyorum” diyor.

Ne garip değil mi?, atalarımızın bizlere en değerli miraslardan bir tanesi olan İstanbul’u feth edip teslim etmişler, bizler bu eşsiz şehre bir sembol ibadet yeri yapıldığında “bizim gibi düşündüğünü düşündüğümüz insanlar” neler yazıyorlar!.

 

Şu düşüncemi yazdım; “Ayasofya’nın açılmasını, Taksim Camiinin yapılmasını kim küçümserse, Allah Şeytanların gazabına uğratsın. Amin”  bu yazıma gelen bir başka yorum;  “Takılma mümine yeryüzü mabed

Yeterki namaz kılmak istesin insan, RABBİM hidayet nasip etsin diyelim

Beddua döner sahibini bulur, Ezanlarımız dinmesin Bayrağımız inmesin Vatanımız bölünmesin inşallah”  diyor, bu yorumu yapan yine bizler gibi yaşamak istediğini bildiğimiz insanlardan!…

Gerçekten bu ülkede Kraldan çok Kralcı olunca, buna birde sosyal medya tehlikesi eklenince toplumda huzursuzluk yaratmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürülmüş oluyor.

Her insanın bir siyasi tercihi vardır, siyasi tercihi olmayan insan varmıdır?, olabilir onlarda kendilerini siyaset dışında tutarak sandığa oy vermeye gitmeyebilirler veya gittiklerinde her seçimde tercihlerini değiştirebilirler.

İnsanların siyasi tercihleri, bölünmeyi sağlamamalıdır.

Sosyal medya olmadan insanlar bir biri ile yan yana geldiğinde insanca tartışır, dostça ayrılırlardı.

Şimdi sosyal medya ortaya çıktı, yan yana gelmeyen insanlar, sosyal medya üzerinden nerede ise savaşlar çıkartacak kadar tehlikeli hakarete varan sözlerle savaş çığlıkları atılmaya başlıyor.

Sosyal medya belli disiplin altına alınmak istendi, ama yeterli olmadığını düşünüyoruz.

İnsanlar sosyal medya üzerinden öyle algılar yaratmaya çalışıyor ki, yapılmak istenen “algıyı” biraz incelemesen sende savaşın tam ortasına düşmekten kurtulamıyorsunuz.

Anasının, babasının ölümünü hatırlayamayanlar, anasının babasının sağlığında kıymetini bilmeyenler, sosyal medya üzerinden başka insanları öyle paylaşıyor ki, paylaştığı kişi için adeta etrafına savaş açıyor!.

Bu ülkede HOŞ GÖRÜ mutlaka hakim olmalıdır.

Hoş görünün hakim olmadığı bir toplumda huzursuzluk zirve yapar, bunun devamında toplumda kargaşa başlar, anarşi hortlar.

Bu ülkede hoş görü ilk defa siyasetçilerde başlamalıdır, amma lakin bunun olacağını sanmıyoruz!.

Krallar suskun kalınca, Kralcılar sokağa çıkıyor ve kargaşanın çıkması kaçınılmaz hale geliyor.

Dün dost ve arkadaş olanlar, pek çok konuda kader birliği yapan bazı insanlar, gereksiz ve lüzumsuz şekilde sosyal medyadan bir yanlış paylaşımdan dolayı bir birbirlerine husumet besleyecek konuma geldiklerini görüyoruz.

Siyaseti her kes yapmalımıdır?, bu tercih meselesidir, herkes yapabilir, yapmaya bilir, ama siyasi tercihler insanları husumetli hale getirmemelidir.

Siyaset tercihi bir yol gibidir.

Niksar’dan Tokat’a gitmek için bir araca ihtiyaç vardır, siyasetin anlamı da, yaşadığımız dünyada insanları rahat yaşatmak için yapılan çalışmaya siyaset denebilir.

Hoş görülü insanlar olmasa, hayat hiç çekilmez hala gelir, bu hoş görü ikliminin çoğalması, insan sayısının yükselmesi gerekir.

Son zamanlarda, sosyal medyada dini konular çok fazla konuşulup tartışılır hale geldi, bunun sonucunda ciddi kavgalara varan sıkıntılar yaşanmaya başlandı!.

İslam dininin en önemli temel taşlarından bir tanesi “HOŞ GÖRÜ” lü insanın olmasıdır.

İslam dinimiz kavgayı değil, hoş görüyü öne çıkartmaktadır.

Peki; bizler Elhamdülillah Müslüman isek, neden ilk tercihimiz “kavga” olsun!.

Aslında kavga cahillerin baş vurduğu yoldur, gerçek anlamda Müslüman olan insan kavgayı değil Hoş görünün hakim olmasını, kavganın olmaması için mücadele eden insandır.

Dedik ya sosyal medya ortaya çıkınca, tün insani değerlerin yok olduğunu görmek mümkün.

Atalarımız şunu söylemiş; “TÜFEK İCAT OLDU, MERTLİK BOZULDU”  diyerek, bazı insanların kalleşlik yaparak insanları sıkıntıya sokmuşlar.

Bugünde sosyal medya icat oldu, insanlık bozuldu.

Eskiden sosyal medya daha vahim sonuçlar doğuruyordu, Hükümetimiz Sosyal medya konusunda ciddi çalışalar yaparak belli bir disiplin altına almaya çalışsa da, halen önemli boşlukların olduğunu görüyoruz.

Aslında bir tehlike daha var, sosyal medya vasıtası ile sanal satışlarda ciddi artışların olduğunu uzmanlar dile getirmekteler. Sosyal medya vasıtası ile pek çok insanın yalan yanlış reklamlar vasıtası ile dolandırıldığı gerçeğini de buradan ifade etmekte fayda var.

Değişen dünyamızda, hızla gelişen teknolojik şartların ortaya çıkması insanların daha kolay kandırılmasına vesile olduğunu dikkate alarak, hem insanların huzurunun bozulmaması için, hem de insanların dolandırılmaması için yetkililer tedbirleri güncellemeleri halkın yararına olacaktır.

Söylediklerimiz ne kadar hayat bulur bilmeyiz ama, Kralcıların çok olduğu bir şehirde sıkıntılar artarak devam etmesi, gelecek için tehlikedir.

Günün Sözü: “La Tahzen! (Üzülme!) Derdin ne olursa olsun korkma! Yeter ki umudun Allah olsun.”

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.