Cemalettin Bilgin

GELİN BİRLİKTE GURUR DUYALIM!.

45 yıldır terörle mücadele eden bir ülkede yaşıyoruz.

Bugün iktidar AK Parti yani 2023 tarihine kadar bu ülkeyi AK Parti yönetecek, peki AK Parti iktidarının yaptığı hizmetlerden kimler faydalanacak?, bu ülkede yaşayan her kes.

  1. yüzyılda birileri bazı kötü alışkanlıklarını bir tarafa atmalıdır ve ülkemiz ve milletiz için yapılan güzellikleri yaşamanın mutluluğu paylaşılmalıdır.

45 yıldır bu ülke terörle mücadele yaparken, savunma ve saldırı silahlarına ihtiyaç vardır. Ülkenin savunması yalnızca başka ülkeler ile yapılan cephe savaşlarında olmuyor ki, bugünkü dünyamızda “vekalet savaşları” denen bir kahpe savaş oyunu çıktı, işine gelen savaş diyor, işine gelen terör diyor.

Sonuçta ülkenin savunması için her türlü araç gereç kullanılması şart olmasına rağmen, ülkemizi içerde ve dışarıda savunmak için alınan silahlar ne yazık ki kullanılamıyor. Almanya da tank veya Silah alırız, Almanya “bu silahları her yerde kullanamazsın” diyor, ABD veya AB ülkelerinden silah alıyoruz, terörle mücadelede kullanılıyor; bu silahları terörle mücadelede kullanamazsınız” diyorlar.

Peki devletin parası ile aldığı silahlar ne zaman kullanılacak?, silahları kullanmak elimizdeki top ve mermileri kullanmak için Yunanistan’la savaş mı yapalım?.

Eh normal artık, Türkiye Yunanistan’la savaş yaparsa Silah tüccarlarının işi ayna,  sat babam sat silahları, sonuç ne olacak?, her iki ülkenin elde var “sıfır”.

Yani bizim ülkemiz ABD ve Almanya’dan aldığı silahları Yunanistan’la savaşmak için mi kullanmış olacağız, pardon ya Yunanistan bir NATO ülkesi onunla da savaşamayız, peki kiminle savaşmamız gerekiyor?. Suriye ile de savaşamayız, Suriye ile savaşmamıza Ana Muhalefet partisi ve yan muhalefet partileri karşı çıkıyor, yani şu Rusya’dan alınan S 400 savunma araçları alınmıştıya, ana muhalefet partisi lideri sayın Kılıçdaroğlu; “bu S 400 leri neden alıyorsunuz, kime karşı savunma yapacağız” şeklinde konuşması vardı, öyle ya Suriye komşumuz onunla da savaşamayız, Irakla savaşamayız orada tanıdıklar var, İran’la da savaşamayız onlarla da ortak değerleriz var, ABD İran’la savaşmamızı isterde diğer komşular buna karşı gelir, peki alınan silahları ne yapalım kullanamayınca?, en güzeli Türkiye kendi gelir kaynaklarından elde ettiği paralarla her silahı alsın ama asla savaşmasın, terörle asla mücadele yapmasın, paralar harcansın ama savunma ve saldırı amaçlı bir çalışma yapılmasın, bu kadar düşünceler içinde NATO’nun en güçlü Ordusu Türk silahlı Kuvvetlerine de ihtiyaç kalmaz diyenler çıkacaktır, o zaman gereği yapılsın herkes evinde otursun!.

Türk ve Müslüman demek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırlarında yaşamak demektir, o zaman bu unvan bizde olduğu müddetçe Türkiye Cumhuriyetine asla rahatlık verilmedi verilmeyecektir, kim ne derse desin savunma ve saldırı silahlarını alırız ve kullanırız.

Peki silahları satanlar “kullanamazsın” diyor, ne yapalım?, o zaman kendi silahını kendimiz yapacağız.

ABD den ve İsrail’den insansız Hava araçları aldık, yazılım ülkemizin olmadığı için, terörle gerçek anlamda mücadele yapamadık.

Almanya’dan tank aldık, G3 silahlarını aldık, Almanya “bu silahları terörle mücadelede kullanamazsınız” dedi.

ABD de ile ortak F35 Uçakları yapmak için ortaklıklar kuruldu, ABD işine gelmediği zaman, “Suriye’de suskun kal, PYD-YPG ile mücadele yapma, Irak ve İran bölgelerindeki pkk terör yuvalarına dokunma, dokunursan sana ambargo uygularım ve seni F35 ortaklığından çıkartırım” diyor, peki nasıl yapalım da 45 yıllık terör belasından milletimizi kurtaralım?, akla gelen ilk iş; “YERLİ VE MİLLİ SİLAHLARI YAPMAK” başladık silahları yapmaya.

Yazarken bile rahatsızlık duyuyorum, dışarıdaki “hayırcıları” anladıkta, içerdeki “hayırcılara” ne diyelim?.

“Kötü komşu hacet sahibi yapar” derler, bizde  öyle yapıyoruz.

1974 Kıbrıs Barış harekatından ülkemize başta ABD olmak üzere her ülke ambargo uygulamaya başladı, Libya Lideri rahmetli Kaddafi Famtom Uçaklarını ve mühimmatlarını ülkemize hibe ederek büyük destek verdi, ülke olarak Kıbrıs adasını Yunan adası olmaktan kurtardık, Kıbrıslı kardeşlerimizi de katil Makaryosun katliamından kurtarmış olduk, o tarihte başlayan Yerli ve Milli silah yapımı son 15 yılda mükemmel hale geldi, yetmedi İnsansız Hava araçlarını artık ülkemiz yapıyor, yazılımını da ülkemiz Mühendisleri yapıyor.

İnsansız Hava araçları konusunda artık ülkemiz Dünyada 1 numara dersek abartmış olmayız, sayın Selçuk Bayraktar ve çalışma arkadaşları ülke savunması için 24 saat çalışıyorlar Allah ondan ve ekibinden razı olsun, peki sayın Bayraktar’ı rahat bırakıyorlar mı?, ilk önce ana muhalefet partileri kötü sözlerle yapılan çalışmaları engellemeye çalışıyorlar, neden mi?, sayın Selçuk bayraktar Cumhurbaşkanımızın damadı,  sayın Cumhurbaşkanımıza kötülük yapmaya çalışanlar, damatları da rahat bırakmıyorlar, Selçuk bey ne kadar ülke menfaatine iş yaparsa yapsın, yaptığı çalışmalar dünyaca ilgi görse de, içimizdeki “hayırcılar ve hizipçiler” düşmanlık yapmaktan geri durmuyorlar.

Ülkemizdeki hayırcılar ve sözde Atatürkçüler ve askeri sevdiklerini iddia edenler İnsansız Hava araçlarının ne işe yaradığını bilmiyor mu?, biliyorlardır ama biz hatırlatalım.

İnsansız Hava araçlarının ülkemizde üretilmesi, Hür ve bağımsız bir Türkiye’nin varlığı demektir, ABD ve İsrail’e muhtaç olmayan bir ülke demektir!, başka?; askerimizin uçsuz bucaksız arazide teröristlerle mücadele ederken sıkıntıya düşmemesi demektir, bilinmeyen araziye giren İnsansız hava araçları teröristlerin korkulu rüyası demektir.

Peki bu iki husus ülkemiz için yeterli değimlidir?, değilse o zaman şu yapılıyor, sayın Selçuk Bayraktar ve ekibinin yaptığı İnsansız Hava araçları, başka ülkelere ihraç ediliyor, ülkemize döviz girdisi sağlıyor, bu kadar yeterlimi?, bilmem ama, “Birlikte Gurur Duymamız” gereken bir çalışmadır, geliniz birlikte gurur duyalım.

Yukarıda Libya lideri rahmetli Muammer Kaddafi’nin 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatındaki destekten bahsetmiştim, o zaman bugüne gelelim.

Kıbrıs Rum bölgesini AB ülkeleri kendisine üye yaptı, Rum kesimi AB ortaklığına güvenip Kıbrıs adasının tamamını almak için mücadele ederken kardeş Libya’dan önemli bir destek geldi ve Libya ile Kıbrıs adası arasındaki Deniz alanı birleştirildi, ülkemizi Denizlerde Balık avlamak için bile çıkmasını engellemek isteyen AB ve Yunanistan’a karşı Libya ile güç birliği yaparak dünyaya Güçlü ve Egemen bir ülke olduğumuzu bir kez daha duyurma imkanımız oldu.

Geliniz; “GELİN BİRLİKTE GURUR DUYALIM!.” ve imkanların kıymetini bilelim.

Günün Sözü: LİBYA KARDEŞ ÜLKEDİR, TÜRK ASKERİ LİBYAYA GİTMELİDİR.

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.