Cemalettin Bilgin

ERKEN SEÇİME ÇÖZÜM DİYENLER!.

Erken seçimi bekleyenler, erken seçim kararı verilmek istendiğinde ilk “hayır” diyeceklerdir.

Ülkemizde erken seçim sözleri bir süre daha konuşulduktan sonra 2023 yılına kadar tarihin tozlu raflarına kalkacağından hiç şüphemiz yoktur.

Birileri erken seçim sözlerini son günlerde sarf ederek ülke gündemi yaratmaya çalışsa da, vatandaşın bir erken seçim beklentisi yoktur.

Erken seçim sözleri ile gündem yaratmaya çalışan CHP ve İyi Parti genel başkanları söyledikleri söze kendileri de inanmıyordur ama ne yapsınlar ülke meseleleri hakkında fikir üretemeyince kısır siyasi çekişmelerle gündem yaratmaya çalışıyorlar.

Bu ülkenin değerleri vardır, değerlerine değer katmak vardır.

Ülkenin Suriye meselesi vardır, CHP ve İyi parti yetkilileri; Suriye’ye girmeyin, Suriye de ne işiniz var?” diyor

Peki tamamda Suriye’ye girmeyelim, Suriye ülkemize sürekli terör örgütleri ile girmeye çalışıyordu.

Suriye de baba Esat ve oğul Esat ülkelerinde terör örgütlerini besleyerek ülkemizde 40 yıldır terör faaliyetlerini beslediler, Suriye’nin hali ortada, kendi halkını katleden bir devlet adamı olur mu?

Bizim ana muhalefet partisi lideri halan katil Esat’ın tarafında yer alarak; “Esat’la görüşün anlaşın” diyor, tamamda bir katil ile nasıl ne konuşacaksın?, katilin söyleyeceği söz belli; ülkenizdeki sığınmacıları çıkartın, bana gönderin” diyecek sonra Esat kendisini destekleyenler dışında halkını katledecek, katliama bugün göz yuman ABD ve Rusya yine sessiz kalacak ölen milyonlarca Suriyelinin ölümü yine ABD, Rusya ve İsrail’e yarayacak, nüfusu azalmış bir Suriye’nin Orta Doğuda İsrail’le karşı çıkması mümkün olmayacak ve Suriye yeni bir İsrail için uydu devlet konumuna gelecektir.

Ana muhalefet ve yavru muhalefet partileri ülke çıkarlarını değil, kendi koltuk çıkarlarını elde etmek için gözleri kararmış bir şekilde iktidarın k-yıkılması için gayret ediyorlar ve erken seçimi gündeme getirerek gereksiz siyasi polemik yapıyorlar.

Cumhur İttifakını oluşturan AK Parti ve MHP seçim hedeflerini 2023 yılına yaptılar ise, 2023 yılına kadar kesinlikle radikal kararlar almalı, seçimlere 6 ay kalana kadar ciddi çalışmalar yapmalıdır.

2023 yılına kadar bu ülkenin gündeminde asla seçim olmamalıdır.

Daha öncede ifade etmiştim. 2023 yılına kadar Suriye meselesinin büyük bir kısmı çözülmelidir, gerekirse Esat rejiminin yıkılması için gereken ne varsa yapmalıdır, işi uzatarak uzun yıllar çözüm beklemektense kısa zamanda çözümler üretmek ülkemiz için önemlidir.

Daha öncede ifade ettim, Esat’ın Suriye’nin yöneticisi olarak kalması noktasında Rusya ısrarcı olursa Suriye’nin toprak bütünlüğü bozulmadan bir “Federasyon” şeklinde yönetileceğini düşünüyorum.

Şartlar ne olursa olsun milyonlarca Suriye halkını topraklarından eden katil Esat’ın devlet başkanı olarak durmasını söz konusu değildir, milyonlarca Suriyeli topraklarından atılmış gittikleri ülkelerde acı ve ızdırap  içinde yaşayıp yüz binlerce insanın katledilmesine asla göz yumamazlar.

Ülkemizde veya başka ülkelerde yaşayan insanlara kim nasıl Esat’ı kabul ettirecek?. Katil Esat zaten kendi halkına zulüm yapmasa, katliam yapmasa Suriye’de asla sıkıntı olmaz idi.

Suriye’yi karıştıran, iç savaşın çıkmasını sağlayan ABD amacına kısmen ulaşmış oldu, Suriye’yi bölüp parçalayarak İsrail’in kısmen de olsa önünü açtı, Suriye’nin bölünmesi demek, İsrail’in her zaman işine yarar.

Aslında bilinmesi gerekenler ne yazık ki pekte söylenmiyor. Katil Esat kendi halkını katledecek imkanları katil İsrail’in elinde bulundurduğu toprakları almak için çalışmış olsa bugün Suriye halkının baş tacı olurdu, sonuç kendi halkını katleden bir katil kişi ile Türkiye bir masaya oturamaz.

Katil Esat ile Türkiye  masaya oturduğunda milyonlarca Suriye halkını satmış olur ki, bizim devlet adamlarız bunu asla yapmaz ve düşünmezlerde.

Ülke olarak Suriye’de meydana gelen olaylara karşı asla duyarsız olamazdık, olamayız da, Suriye de sağlanacak sükunet ülkemiz güvenliğinin en önemli meselesidir, Suriye meselesinin çözülmesi birkaç yılı alacağı için ülkemizde bir erken seçimin yapılması söz konusu değildir.

Ülkemizde erken seçim isteyenler, boyunlarına İMF tasmasını takacaklarını asla unutmamaları gerekir.

İMF demek Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığının yok olması demek ve bugüne kadar olan kazanımların tamamen elden çıkması demektir.

Erken seçim isteyenler seçimle birlikte İMF nin kapısını çalmak zorunda kalacaklardır.

Merkez bankası eski başkanı Durmuş Yılmaz, muhalefet partisi genel başkan yardımcısı olarak siyaset yaparken “hükümetin İMF ile anlaşması gerekir” sözleri geleceğin nasıl bir tehlike içinde olacağını gösteriyor.

İMF demek Libya ile yapılan anlaşmanın son bulması demektir.

İMF demek Ak Denizdeki kazanımların tamamen yok olması demektir.

İMF demek ülkemizin Kıbrıs adası bölgesindeki Petrol ve Doğal gaz aramalarının son bulması demektir.

İMF demek, ülkemizde üretilmeye başlayan İnsansız Hava araçlarının devre dışı bırakılması demektir.

İMF demek, Katar devleti ile yapılan bütün anlaşmaların son bulması demektir, karat ile yapılan anlaşmaların son bulması demek, Türkiye’nin Orta Doğudaki bütün kazanımlarının yok olmadı demektir.

İMF demek Türkiye’nin itibarının  tamamen yok olması demektir.

Ülkemizdeki kısır çekişmeler milletimize büyük zararlar vermektedir, ülke menfaatlerini bir kenara bırakıp “erken seçim istiyoruz” demek bağımsız bir Türkiye’nin yerine, “mandacılığı kabul eden bir Türkiye” demektir.

Şimdi şunu söyleyecek olanlar olacaktır; “sanane kardeşim seçime sen mi gireceksin?, bırak seçim olsun, caddeler renklensin” diyenlere şunu söyleriz; dünyada tek Türkiye var, gidecek bir başka ülkemiz yok, yavru vatan Kıbrıs’a bile gidemeyiz, Kıbrıs halkının daha fazla katledilmemesi için ölümü göze alıp Kıbrıs halkını katil Makaryos’un katliamından kurtaran Türk Ordumuza “TÜRK Askeri” dışarı diyen hainlerin yaşadığı ülkede bizlere asla rahatlık vermezler, o nedenle Türkiye Cumhuriyeti Devletimize ölümüne sahip çıkmak zorundayız” diyerek cevap vermek isterim.

Bizler satır aralarında Kıbrıs Türklerinin katili Makaryos’tan zaman içinde bahsediyoruz.

Bizler Türklerin katili Makaryostan bahsederken, katil Makaryosun heykeli halen Beylik Düzünde İBB Ekrem İmamoğlunun diktiği parkta durmaya devam ediyor.

Bir ülkede; kendi soydaşları katleden bir KATİL’İN resmi, rolyefi, heykeli dikiliyorsa, halen duruyorsa ve siz hiç; Kremlin Sarayını yıkacam diyen bir Rus siyasetçi, Buckingham Sarayını satacağım diyen İngiliz parti lideri,  Beyaz Sarayı kapatacağım diyen bir Amerikalı senatör GÖRDÜNÜZ MÜ?, göremezsiniz çünkü söz konusu ülkeler Milli meselelerde asla yıkıcı olmazlar!, ama bizim ülkemizde; yıkan, yıkmak isteyen, bölüp parçalamak isteyen siyasi figürler vardır, bizim siyasetçilerimiz kısır çekişmeler uğruna bu millete kötülük yapanlara fırsat vermemelidir.

Günün Sözü: Ahmak Ata binerse bey oldum sanırmış. Şalgam aşa girerse yağ oldum sanırmış”. Devlet Bahçeli

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.