Niksar’da STK lar pusuya yatmış birilerinin mücadele yapmasını beklerken, Atı alan Üsküdarı geçmesin sonra!
Niksar’ı son günlerde 4 önemli tehlike bekliyor, bu tehlike TOPRAK VE SULARIN elden çıkması, DEPREM riski ve KORONA 19 belası.
Niksar halkı dünyanın en verimli Toprak ve Sularına sahipken, bu değerlerin 3-5 kuruş kişisel çıkar için elden çıkmasına göz yumacak mı?.
Yazımızın başlığı doğru ve anlamlıdır, anlayan olursa tabi ki!.
DÜN YOKTUNUZ!, BUGÜN VAR OLUNUZ!. Sözlerimiz Niksar’da var olan STK lar içindir, tabi ki bu sözün içinde söz sahibi olup da ortaya çıkmayanlar içinde geçerlidir.
İşte Parayı, Evde Karıyı bilen tipler Niksar’da vardır, bunlar her zaman yağlı böreğin peşinde koşarlar, belli toplantılarda veya seçimlerde kendilerini “ben buradayım” derler, sonra Karabatak hayvanları gibi ortalıktan kaybolurlar.
Niksar için 4 önemli husus asla ihmal edilmemelidir.
Toprak ve Su bizler için ve gelecek nesilleri için hayat kaynakları, Deprem ise hayatın akışı içinde var olan bir Doğa olayı ama, bu Doğa olayı ÖLÜMLERLE sonuçlanmamalıdır.
Daha önceki yazılarımda, “daha memleket işlerine karışmayacağım, kenarda bekleyeceğim” diye karar vermiştim, lakin olayların akışı bizleri yine mıknatıs gibi sıkıntıların içine çekiverdi.
4 önemli hususun sıralaması aynıdır, her biri kendi içinde değerli ve önemlidir.
Niksar’da Depremin ne zaman olacağı bilinmiyor, Allah korusun 7-8 şiddetinde bir Deprem olması halinde bizler kaderimizle baş başa kalacağımızı hatırlatmak isterim.
Sakın ha, bizi felaket telalığı ile kimse suçlamasın.
Korona Virüsü Niksar’da zirve yapıyor, her gün insanlar ölüyor, alınan tedbirlere uyum %100 olmalı ki hastalık defolup gitsin.
Daha öncede ifade ettim, Korona ne imiş ona kafa atarım” diyenlerin bir kısmı şimdi Mezarda, erken yolculuğa açıktılar, Allah korusun bu işin şakası, şakaya gelir tarafı yok.
Korona 19 mücadelesi gerçekten çok zor mücadele, hastalıkla mücadele zor değil, en kolay iş ama, hastalıkla mücadele yapılırken yaşanacak süreçler zor.
Niksar halkı olarak o zaman zoru başarmak zorundayız.
MASKE+MESAFE+ TEMİZLİK kurallarına uygun hareket edildiğinde Hastalıktan 15-20 gün içinde kurtulmamız mümkün ama, bu kuralları gerçekten yapmamız gerekiyor.
KORONA 19 hastalığına “kafa atarım” diyenler, kafayı atarken, kendileri kafayı yedi, ahrete yolculuk yaptı, demek ki bu iş kafa atarım sözleri ile olmuyor, ona kafa atmak için en güzel söz ve hareket; MASKE+MESAFE+TEMİZLİK yaparak kafa tutmak mümkün, bu 3 kuralı hep birlikte yaptığımızda görülecektir ki Niksar başarılı bir savaşı kazanmış olacaktır.
Evet; bu işin şakası yok, hastalıkla adeta savaşmak zorundayız, oturduğumuz yerden, evimizde, işyerimizde bu savaşı kazanmak mümkün iken, başka cephelere elinizi, kolunuzu sallayarak giderseniz başka cephelerde savaşı kazanamazsınız!.
MASKE+MESAFE+TEMİZLİK bu kurallar hayat kurtarıyor.
Bir başka tehlike, Niksar’da olma ihtimali çok yüksek DEPREM meselesi, bu konuda da ihmal edilmemesi gereken çalışmalar yapılmalıdır.
En kısa zamanda Niksar’da KENTSEL DÖNÜŞÜM başlatılmalıdır, “şu bölgelere yeni bina yapılıyor” diyerek Kentsel Dönüşüm yapılamaz.
Niksar bina bakından her geçen gün büyüyor ama, şehrin bütün dengeleri bozuldu bundan sonra nasıl toparlanır bilinmez.
Şehrin etrafa yayılması Belediye hizmetlerini de aksatıyor, Kentsel Dönüşüm yapılmış olsa, hizmetler daha kalıcı ve kendisini gösterir, bu şekilde yapılaşma devam ederse her bakımdan sıkıntılar büyüyecek, Deprem olduğunda Allah korusun önü alınamayacak felaketlerle karşılaşmış olacağız.
Bir başka husus, daha önce birkaç defa konuya değinmiş idim, Niksar’da 3 bölgede 3 maden ocağı ruhsatı alınarak ESAN ECZACIBAŞI ENDÜSTRİYEL MADDELER SAN. VE TİC. A.Ş tarafından işletmenin yapılacak olması.
Ülkemizin yer üstü ve yer altı kaynaklarının sağlıklı kullanılması mutlaka sağlanmalıdır, buna itiraz etmemiz mümkün değil, ancak yer altında Altın ve Bakır madeni çıkartmak için yaşadığımız bölgenin yüzlerce yıllık verimli arazilerini kirletmek ve insanlığın geleceğini karartmak doğru bir düşünce değildir.
Yer altı ve yer üstü Doğanın içindeki madenleri veya maddeleri almak isteyenler kaklı ikna etmek için ilk önce şunu sunuyorlar; “ÜLKEMİZİN KAYNAKLARINI KULLANMAK ZORUNDAYIZ, ÇÜNKÜ DIŞA BAĞIMLIYIZ, ÜLKE OLARAK ŞU KADAR BAKIRA, ŞU KADAR ALTIN AÇIĞIMIZ VAR, BUNUN İÇİN BU MADENLERİ ÇIKARTMAMIZ GEREKİR” diyorlar, halkı kandırmak için en kestirme yol bu sözler ve daha vahimi şudur;”BU DEVLET PROJESİDİR BUNA KİMSE MANİ OLAMAZ” diyerek halkın tepkisini düşürmeye veya kırmaya çalışıyorlar.
Günümüzde ciddi bir salgın hastalıkla savaşıyoruz, bunun nedeni nedir?, pek çok şey söylenebilir ama, bunun en büyük nedeni Çin Devletinin halkını beslemek için Allah’ın yasakladığı hayvanları canlı canlı pişirmeleri bütün canlılara yaptıkları zulmün karşılığı Korona19 hastalığını Cenabı Allah bütün insanlara bir ders olsun diye vermiş oldu.
Allah’a inananlar HAYIR VE ŞERRİN ALLAH’TAN GELDİĞİNE İNANIRIZ.
Allah bütün insanlığa bir musibet vermiştir, musibet; Müslüman, Hırıstiyan, Musevi, Budist ayrımı yapmadan dünyaya ders olsun diye sunulmuştur, yani Allah’ın yasakladığı bir yiyeceği ve bütün canlılara yapılan zulüm anlaşılsın diye sunulan musibetten halen insanlık ders almamış gözüküyor, özellikle bizim insanımız, bizim yetkililerimiz?
BİR MUSİBETTEN DERS ÇIKARTMAYIP, GEÇİCİ DÜNYALIK EKONOMİK HIRSI UĞRUNA, BUGÜNÜ VE BÜTÜN CANLILARIN GELECEĞİNİ YOK EDECEK, TARIM VE HAYVANCILIĞI BİTİRECEK BİR PROJEYE KİMLER NASIL “EVET” DİYECEKTİR!.
Son olarak, daha önce Kaynar HES olarak bilinen ancak çeşitli baskılar sonucu yapılmaktan vazgeçildiği söylenen Kaynar Hes, yakında değişik isimle karşımıza çıkacaktır, bu konuda yaşanan süreçleri takip edeceğiz.
Korona19 virüsünün Allah tarafından neden insanlığa bir uyarı olarak gönderildiğini halen Müslümanım diyenler anlamadı ise, hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, Allah parmağını gözlere sokmayacaktır ama, bir başka felaketi Allah’ın emirlerine ve uyarılarına dikkat etmeyenler için verecektir, Allah’ın adaletinden hiçbir kimse şüphe duymasın!.
Günün Sözü: ALLAH’IN ADALETİ HER ZAMAN GERÇEKLEŞECEKTİR, HALKA ZULÜM YAPANLAR MUTLAKA BEDEL ÖDEYECEKTİR.
YORUMLAR