Cemalettin Bilgin

DOST OLMAK!.

Bugün güzel bir alıntıyı paylaşmak isterim.

Hani insanlar olarak sıkça ifade etmeye çalıştığız “Dost” sözcüğü varya.

Dost olarak sırtını dayayacağını düşündüğün insanlar hakkında!.

Aşağıdaki alıntı gerçekten bir dost seçiminde ne kadar önemli olduğunu gösterecektir.

Gerçek Dost Kimdir?

“Genç adamın biri, babasına her gün “Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi” dermiş.

Baba, itiraz eder, “Olmaz öyle çok dost, hakikisi. Belki bir, belki iki, fazlasını bulamazsın gerçek, hakikisini” der dururmuş.

Devam eder durur konuşma…

Aralarında başlar bir tartışma, neticede karar verirler bir imtihana. Dostun hakikisini anlamaya…

Bir akşam bir koyun keserler. Ve koyarlar çuvala.

Baba der ki oğluna, “Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna.” Çuvaldan kanlar damlamakta. Sanki öldürmüşler de bir adamı, koymuşlar çuvala. Dıştan böyle sanılmakta.

Delikanlı sırtlar çuvalı. Gider en iyi bildiği dostuna, çalar kapıyı.

O dost, bakar ki arkadaşının sırtındaki çuvala, hem de kanlı. Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına. Almaz içeri arkadaşını.

Sonra gider diğer arkadaşlarına.

Böylece tek tek dolaşır delikanlı. Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.

Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır.

Evlât geriye döner. Ama içten yıkılır. Babasına dönerek;

“Haklıymışsın baba” der. Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana.

Babası itiraz edip “Hayır evlât” der, benim bir dostum var bildiğim. Hadi, çuvalı al da, bir kere de git ona.

Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar. Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar.

Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir. O dost, delikanlıyı alır hemen içeri. Geçerler arka bahçeye. Bir çukur kazarlar birlikte. Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye. Üzerine de toprağı serpiştirirler. Sonra da belli olmasın diye sarımsak dikerler.

Genç adam gelir babasına; “Baba, işte dost buymuş” diye konuşunca,

Babası; “Daha erken, o belli olmaz daha” der. “Sen yarın git ona, çıkart bir kavga. At iki tokat, hiç çekinmeden. İşte o zaman anlaşılacak, dostun hakikisi. Sonra gel olanları anlat bana.”

Genç adam, babasının dediğini aynen yapar. Maksadı dostun hakikisini anlamaktır.

Babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!

Der ki tokadı yiyen dost: “Git de söyle babana, biz satmayız sarımsak tarlasını böyle iki tokada!”

Dost dediğin: Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile seni sevmeli… Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile sana sarılmalı… Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana dayanmalı, katlanmalı… Dost dediğin: Bütün dünya seni üzdüğünde sana moral vermeli.

Güzel haberler aldığında seninle mutlu olmalı. Ve ağladığında, seninle ağlamalı…

Ama hepsinden daha çok; Dost matematiksel olmalı; “Sevinci çarpmalı… Üzüntüyü bölmeli… Geçmişi çıkarmalı… Yarını toplamalı…” Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı…

Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı… İşi bitince veya işi olmayınca seni bir tarafa atmamalı.

Ve fani dostlara bedel hakikî dostunu, Yaratanını, Malikini, Sahibini, Rezzakını, Mahbubunu hiçbir zaman ve an unutmamalı.”

 

Gerçek dostu bulmak kolay değildir.

Hele günümüzde gerçek dostu bırakınız, kader arkadaşı yapacak nerede ise insan olmadığını görüyoruz.

Samimi, kader arkadaşı bulmakta zorlandığımız bir dönemde, gerçek dostu bulmak sanırım denizdeki kum içinde iğne aramaya benziyor!.

 

Bugün hep güzel düşünceleri paylaşmak istiyorum, olumsuzluk bir konunun olmamasına özen gösteriyorum.

Dün bir hemşerimiz ile, bir kardeşimiz ile karşıaştık.

Kırgızistan Manas Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Sayın Cengiz Buyar hocamız bizleri gazetemizde ziyaret ederek, mükemmel bir sohbet yapma imkanını buldum.

Kırgızistan Manas Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Sayın Cengiz Buyar hocamla sohbet ederken inanın çok mutlu oldum, her zaman böyle keyifli sohbeti dinlemek mümkün olmuyor.

Kırgızistan Manas Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Sayın Cengiz Buyar hocamızla yaptığımız sohbetle ilgili olarak haber yapacağız, ayrıca hocamız ile inşallah Facebook sayfasından canlı yayın yapmayı düşünüyoruz, Cengiz bey ne zaman müsayit olursa o zaman canlı yayınla “Kırkızistan’dan Türkiye nasıl gözüküyor” o soruların cevaplarını canlı yayında almaya çalışacağız.

İnanıyorum ki, keyifli bir sohbetin tadına siz değerli okuyucularımız ve sosyal medya takipçilerimiz varacaktır.

20 yılı aşkın yurt dışında görev yapan bir değerli bilim insanının gözü ile Türk Dünyasını anlamaya çalışacağız.

Daha öncede ifade ettim, uzun zamandır bu kadar keyifli sohbeti yapma imkanımız olmadı.

Stresten uzak, Türk  Dünyasındaki gelişmeleri en güzel bir şekilde keyifle dinleyeceğiz, yanımızda tabi ki Çayımızı da ihmal etmeyelim.

Yazımıza Dost olmak, diyerek başladık, dostluğun olmadığı yerde yaşanan sıkıntıları ifade eden küçük bir anlatımla nokta koyalım.

Dedi ki; Bana içinde hem hüzün hemde teselli verecek bir şey söyle şeyhim?,  Şeyh şöyle cevap verdi; Allah iyi kullarını nankörlerle imtihan eder ama onlara yar etmez evlat…

Günün Sözü; Ne kimsenin eline, ne de kimsenin diline düşürme Ya Rabbim.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.