Bugün Devletin ve Milletin yanında taraf olmayanlar, yarın bertaraf olmaya mahkumdur.
DÜNYADA YAŞANAN OLAYLARI HALEN ANLAMAYAN BİR AVUŞ SİYASETÇİYE DESTEK VERMEYE ÇALIŞAN SAMİMİ VATANDAŞLARIMIZA SESLENMEK İSTERİZ.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün Suriye’de, Libya’da, Irak’ta, Kıbrıs’ta, Akdeniz de var olma mücadelesi vermektedir.
Bugün devletimizin başında iyiki Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan var.
Bugün Cumhurbaşkanımıza Devletin ve Milletin Bekası meselesinde şartsız ve sınırsız destek veren MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli var, her iki devlet adamından Allah razı olsun, sağlıklı ömürler versin.
Bugün; Türk Devleti var olma, ebediyen yaşama mücadelesi vermektedir, bu mücadeleye de “TÜRK DEVLETİNİN VE MİLLETİNİN BEKA MESELESİ” denir.
Türk Devletinin Ordusu bugün Suriye de kendi devletinin topraklarını korumak için sefere çıkmıştır, sefere çıkan Türk Ordusunu Cenabı Allah Havada, Karada, Denizde, her zaman ve her yerde Muzaffer kılsın.
Bugün ülkemizin karşılaştığı sıkıntıları anlamayan, küçük siyasi çıkarlar uğruna anlamak istemeyen kişiler sefere çıkmış bir Ordunun aleyhinde konuşuyorsa, Devleti yönetenlere çirkin ifadeler sarf ediyorsa bu yanlışları yapanlar, ülkemizi işgal etmek isteyen vampir emperyalist ülkelere hizmet eden ve etmeye çalışanlardır.
Bugün kişisel hesaplaşma günü değildir.
Bugün siyaset yapma günü hiç değildir.
Bugün Devletimiz yurt içinde ve dışında terörle mücadele yapmaktadır, içerdeki hainlere, yurt dışındaki hainlerde eklendiği için ülkemiz bu terör belasından kurtulmak mecburiyetindedir.
Ülkemizin Suriye de oluş nedeni, 40 yıldır ülkemize TERÖRİSTLERİ İhraç eden katil Esat’la hesaplaşma günüdür.
Suriye’yi ABD ne için bombaladı?, Esat’ı makamından indirmek içindi!.
Peki ABD 9 yıldır Suriye topraklarında on binlerce insanı katlederken, katledilmesine göz yumarken, istese idi bir katili bugüne kadar imha edemez mi idi?, tabi ki ederdi ama AB nin amacı Esat’ı koltuğundan indirmek değil, Orta Doğuda daha çok hakimiyet kurmak, kardeş kardeşe düşürerek hedefine kendisi fazla yorulmadan ulaşmaktır.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin “Suriye’de ne işi var?” diyenler ülke gerçeklerini bilmeyenlerdir, bazıları da satılmış beyinleri nedeniyle bu ülkeyi MANDACILIKLA yönetilmesini sağlamak isteyenlerdir.
Siyaset bu ülkede ikinci plana atılmadığı sürece, bu ülkeye hizmet etmiş ve edecek olanların gözlerini karartmakta, kalplerini taşlaştırmaktadır.
Bugün etrafımıza bakıyoruz, Suriye meselesine itiraz edenler, kesinlikle kısır siyasi çekişmeler, Erdoğan düşmanlığı!, AK Parti neden 18 yıldır iktidar?, neden bir başka siyasi parti iktidarda değil?” gibi aslında hayatın gerçeklerine uymayan düşünceler içinde olanlardır.
Yine bugün sosyal medyaya bakıp kimler Suriye’de olmamıza karşılar?, “neden Suriye’deyiz” diyenler var, bu sözleri sarf edenler bu ülke değerlerini bilen ama, siyasi körlük uğruna bu sözleri sarf eden insanlar, tabi ki hepsi değil, “Esat seviciler, AB hayranları, ABD taşoranları” hariç!.
Gerçekleri görebilmenin yolu, bakmasını bilmekten geçer.. Bakmasını bilmeyenler, sadece görmesini değil, göremediklerini de bilemezler!.
Hani zamanla diyoruz ya; GÖRMEK VE BAKMAK ARASINDAKİ FARK NEDİR?” diye.
GÖRMEK VE BAKMAK ARASINDAKİ FARKI bilmeyenler, bu önemli ayrıntının hesabını yapamayanlar, “gerçekleri görebilmenin yolu, bakmasını bilmekten geçer”.. sözlerinide anlayamazlar, bunları anlayamayanlar; “Bakmasını bilmeyenler, sadece görmesini değil, göremediklerini de bilemezler!”.
Vatan ve Millet sevdalısı olmak, bu Vatan toprağını bizlere kimler nasıl telsi ettiğini de bilmezler!.
Emek vermeden kazanılan hiçbir malın değeri bilinmez!.
Bir güzel söz var; “MAL SAHİBİ, MÜLK SAHİBİ HANİ BUNUN İLK SAHİBİ?” bizle teslim edilen bu Toprakların kıymetini bilmek için teslim edenleri tanımak gerekir.
Dün güzel bir söz paylaşmıştım; “PARANIN ESİRİ OLAN MİLLETLER, ESARETLE YAŞAMAYA MAHKUMDUR. ÜLKEİZİN ÇEKTİĞİ SIKINTI BUDUR!..” demiştim.
Bu sözler çok kıymetli sözlerdir, bugün birileri Suriye de ne işiniz var” diyorsa yukarıdaki sözleri hayatında yaşamadığı için, yaşatmadığı için, maddiyatın esiri olduğu için, beyinlerini başka ihanet şebekelerine teslim ettikleri içindir!.
Şunu unutma; “TOPRAĞI SU KATARSAN BALÇIK, KAN KATARSAN VATAN OLUR” sözleri halen bir şey anlatmıyorsa, ihanet içindeki satılmış beyinlerle konuşmak mümkün değildir.
Gelelim ülkemin Cumhurbaşkanına hakaret etmeyi kendisine vazife sayan birisine.
Çarşamba günü TV izlerken CHP grup sözcüsü olduğu söylenen bir kişiyi dinledim, konuşan kişi sözlerini o kadar açık ve net ifade ediyordu ki, izlerken şaşkınlık yaşadım.
Konuşan kişi CHP adına konuşuyordu, Gazi Meclisinin çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına en ağır hakaretleri yapıyordu, konuşması içinde ilk hakaret edici sözü duyunca; “acaba dil sürtmesimi oldu?” diye düşündüm, lakin öyle değildi, hakaret içeren sözleri defalarca tekrar etti, önündeki kağıda bakarak sözler sarf etti ve CHP adına konuşmuş oldu!.
TBMM çatısı altında Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partide görevli bir kişinin Cumhurbaşkanına söylediği sözleri asla kabul etmedim, konuşma bitince şunları kendimce söyledim; “o sözlerin bin fazlasını sana iade ediyorum” dedim.
CHP adına konuşan Engin Özkoç isimli kişi imiş, bizler TV lerin başında bu hakaret içrene sözleri duyduğumuzda CHP genel başkanı sayın kemal Kılıçdaroğluda dinlemiş olabilir, o anda dinlemedi ise sonra duyduğunda acilen TV ler karşısında basın açıklaması yaparak şunu söyleyebilirdi; “bizler siyasi parti liderleri olarak her konuda ayrı düşünebiliriz ama CHP çatısı altında görev yapan hiçbir kişi veya Milletvekili devletin Cumhurbaşkanına bu ağır ifadeleri kullanamaz, bu kişiyi parti disiplin kurulan sevk ediyoruz, milletimizden özür dilerim” demiş olsa idi, Vallahi de, Billahi de CHP genel başkanı sayın Kılıçdaoğlu siyasi deprem yaratırdı.
Günün Sözü: KÖTÜ SÖZ SAHİBİNE AİTTİR.
YORUMLAR