31 Mart seçimleri yapıldı halen sonuçları tartışılıyor.
Cumhur İttifakı ülkemizde siyasi partilerin birlikte hareket edip hayat bulduğu önemli birlikteliğin güzel örneğidir.
Cumhur İttifakını oluşturan AK Parti genel başkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan ve MHP genel başkanı sayın Devlet Bahçelidir, her ki lider Türk milletinin ve devletinin huzurlu ve mutlu geleceği için, Türk devletinin ebediyen ilelebet payidar kalması için gerçekleştirdikleri birlikteliğe “CUMHUR İTTİFAKI” denir.
Cumhurbaşkanı; “son yıllarda yapılan saldırılar şahsıma değil, 82 milyonun can evinden vurmayı amaçlamaktadır, ülke ve millet olarak teslim olmayı reddettiğimiz, istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkmakta kararlı olduğumuz için bize bedel ödetmeye çalışıyorlar, bir zamanlar toplu iğne bile üretemeyen ülkenin, şimdi pek çok alanda, bölgesinde ve dünyada söz sahibi haline gelmeye başlaması birilerini rahatsız ettiği açıktır. Ne yaparlarsa yapsınlar biz yoldan asla geri dönmeyeceğiz, Kaderin üstünde bir kader olduğunun bilinciyle, Tek Millet, Tek Devlet, Tek Bayrak, Tek Vatan ülkümüze sıkı sıkıya sarılacağız” dedikten sonra rahmetli İzzetbegoviç’in şu sözlerini dile getirdi; “savaş ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir” sözünü asla aklımızdan çıkartmadan, inancımıza, tarihimize ve kültürümüze sıkı sıkıya sahip çıkarak mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi ve 82 milyonu kucaklamaktan asla vazgeçmediklerini, bunun içinde Cumhur İttifakının ne kadar önemli olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan Cumhur İttifakı konusunda çok net ifadeler kullandı; Türkiye İttifakı diyerek 82 milyon vatandaşımızı işte bu ortak payda altında bir araya gelmesi idealini hayata geçirmeye çalışıyoruz, hiçbir zaman kucaklaşmaktan kaçmadık, işte onun için TÜRKİYE İTTİFAKI dedik, onun için CUMHUR İTTİFAKI dedik, bazıları hemen söylemem amacımızın ne olduğunu gayet çok açık olan TÜRKİYE İTTİFAKI ifademizi Cumhur İttifakına karşı alternatif gibi göstererek Fitne çıkartma peşine düştü, halbuki CUMHUR İTTİFAKI milletimizi tamamını, aynı idealler etrafında buluşturma çabamızın lokomotifidir, sürükleyici gücüdür. Biz Cumhur İttifakını 15 Temmuz gecesi kurşunların ve bombaların altında kurduk, ülkemizin son dönemlerde yaşadığı kritik süreçte milletimizin hep yanımızda yer alıyor olması, bizim en büyük güven ve güç kaynağımızdır” dedi ve son noktayı koydu.
Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhur İttifak konusundaki bu kesin düşüncelerden sonra MHP genel başkanı sayın Devlet Bahçelide konu hakkında çok açık ve net ifadeler kullandı.
MHP genel başkanı sayın Devlet Bahçeli; “Cumhur İttifakına Bağlıyız. Başka İttifaka gerek yok. Cumhura fitne sokmak istiyorlar, Türkiye İttifakı bölücülerle olmaz. Cumhur İttifakı Manşetlerle kurulmamıştır.” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bir olacağız, sağlam birlikteliğimizle ülkemizin ve milletimizin bekasını mutlaka koruyacağız. Türkiye Cumhuriyeti kendi kaderine kendisi yön verecek, Cumhur İttifakı da istikbalin mimarı, istiklalin muhafızı olacaktır.” ifadesini kullandı.
MHP genel başkanı sayın Bahçeli, “3 Mayıs Milliyetçiler Günü” dolayısıyla yayımladığı mesajında; “bugünün, müstesna bir uyanışın adı, muazzez bir uyanıklığın ahlakı, muhteşem bir mücadele ufkunun anısı olduğunu” belirtti.
MHP genel başkanı sayın Bahçeli; “Türk ve Türkiye düşmanı akım, görüş, fikir ve yabancı ideolojilere karşı demokratik itirazlarını, meşru reflekslerini, sivil tepkilerini cesurca gösteren dönemin Türk milliyetçilerinin her türlü takdir ve övgünün üzerinde olduğunu dile getiren mesajında; “onların, kendilerinin heyecan ve iftihar kaynakları olduğunu kaydetti.
Sayın Bahçeli; 3 Mayıs 1944’te komünist hedeflerin, kozmopolit emellerin, baskı ve dayatmaların reddedildiğinin, masum şekilde, milli bir ruhun eşliğinde protesto edildiğinin altını çizen Bahçeli, tertemiz vicdanlı milliyetçi gençlerin haklı ve haysiyetli direnişlerinin müteakip süreçlerde işkence, zulüm, eziyet, mahrumiyet ve mahkumiyetle örselenmeye çalışıldığını anlattı.
Bahçeli, Türklük şuurunun, Türkçü duruşun, Türkiye sevdasıyla yanıp tutuşmanın faturasının ağır olduğunu, İstanbul 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesinde utanç davasına dönüştüğünü belirtti.
3 Mayıs 1944’te aslen ve esasen milli bekanın müdafaasının yapıldığını, Türk milletine mensubiyetin kuvveden fiile çıkan iradesinin yüksek bir çağrı olarak sahnelendiğini ifade eden Bahçeli, vesayete karşı çıkıldığını, Türkiye üzerinde oynanan oyunlara belki de ilk kez demokratik gösterilerle karşı durulduğunu kaydetti.
Bahçeli, 3 Mayıs’ı, “haktan, halktan ve hakikatten yana olanların inançlı duruşu” olarak niteleyerek, bu tarihi duruşun, zaman içinde dalga dalga büyüdüğünü, gittikçe alanını genişleterek, toplumsal zeminde kökleşip milliyetçi bir harekete istikamet çizdiğini ifade eden mesajında çok açık ve net ifadeler kullanmış oldu.
Cumhur İttifakına nifak sokmak isteyenler her iki liderin bu açıklamasından sonra bakalım bundan sonra nasıl bir senaryo çizip, ittifaka zarar vermeye çalışacaklardır.
Aslında Cumhur İttifakını parçalamak isteyen çeşitli şer odakların dışında Cumhur İttifakını oluşturan partilerin içinde de bu ittifakı karalayan kişilerin olduğunu belirtmek gerekir.
Cumhur İttifakı gerçekten de 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında oluşturulan güçlü siyasi ittifaktır, devletin yönetilmesine yönelik güçlü bir yapıdır.
15 Temmuz hain darbe girişiminin kalıntıları halen güçlü bir şekilde hayatına devam ettiğini görüyoruz.
Bugün Cumhur İttifakına fitne sokmak isteyenlerin başında 15 Temmuz ihanetini gerçekleştirmeye çalışan hainlerin olduğunu söylemekten geri durmamak gerekiyor.
15 Temmuz hain darbe girişimi gerçekleşmiş olsa idi, bugün bu satırları yazma imkanımız olmayacaktı, çok şükür ki asil Türk milletinin evlatları hainlere fırsat vermemiş, ihanet geri püskürtülmüş oldu.
Günün Sözü: CUMHUR İTTİFAKI, MİLLETİN AKLI
YORUMLAR